"İnan bana Barış Kuzey bu yaptığınla gözümde küçüldün"

39 4 3
                                    

Multimediada çilem.

~~~~~§~~~~~
doktor gelip herkesi dışarı çıkarttı. Bende derin bir nefes aldım.

1 ay sonra.
Sonunda hastaneden çıka bilmiştim. Aslında çıkalı. 3 hafta oldu neyse. Saçımı kahve rangine bir perçeminide mora boyattım. Çok hoş gözüküyordu. Vede burnuma prcing (valla nasıl yazıldığını bilmiyorum ama bendede var. ;) ) taktırdım.
İşte ben ve özgürlük..
Bir ay boyunca Barış ve Arastan uzak durdum. Zira iç sesciğimin söyledikleri, yenilir yutulur cinsten değildi. Siyah şifon gömlek deri tayt siyah topuklu ve siyah kot ceketimi giyip. Aşağı indim. Çileme "ben çıkıyorum" diyip cevap vermesini beklemeden çıktım. Kızlar ve ardayla bara gidicektik.
X X X X
Burası bar dan çok kafe ye benziyodu. Şöyleki etrafta yiyişenler yoktu. Leş gibi içki ve sigarada kokmuyodu. Kokteyli gibiydi. Biraz sonra sahneye meteor denilicek cinsten bir çocuk çıktı. "ohaa" kızlar bana bakıp baktığım yöne kafalarını çevirdiler. "cidden oha" ilk tepki veren sibeldi. "abi bu insansa bune la?" eliyle ardayı işaret etti. "ne? Ahsen bebeğim o çocuğun ağzıyla burnunun yerdeğiştirmesini son nefesini vermesini istemiyosan kes sesini." dedi sinirle. Woaaw. Arda eğelenceli komik biridir ama yeri gelincede oldukça ciddidir. Şarkı boyunca bir yandan pipetle kokteylimi içerken bir yandan da çocuğu kesip doğruyodum 🔪.
Şarkı bitince çocuk doğal olarak yanıma geldi. "hayırdır kesmekten bedenimi ikiye ayırdın!" dedi. Ses duyulmadığından bağırmıştı. "belkide nereni yontsam diye düşünüyorum dur!" kafa sallayıp sırıttı. Sırıtmayın zalımın oğulları. "ben gökay!" diyip elini uzattı. Bende elimi uzarıp "Çisem!" dedim.
X X X X
Bar yada kokteyli den çıkıp eve gittim. Beynimdeki küçük arkadaş yüzünden alkol almıyordum. Bu yüzden sağ sağlim eve vardım. Yukarı çıkıp siyah sol bacağında pembe 'NEW YORK' yazan taytımı siyah sporcu atletimi ve bir kolu açık beyaz salaş tshirt ü giydim. Ve yatağıma tattım. Aklıma Gökay geldi. İyi anlaşmıştık hatta baya iyi telefonlarımızı vermiştik birbirimize. Ardından mesaj geldi.
Gönderen: Gökay
Nasılsın?
Gönderilen: Gökay
İyi sen?
Hayırdır sen bu saat de?
Hoşumada gitmedi değil hadi neyse.
Gönderen: Gökay
İyi şey çisem ben
Sen ne söylesene lan çatlatma insanı.
Genede hiç merak etmemiş bir tavırla mesaj attım.
Gönderilen: Gökay
Sen? Sen ne sen? Ne yani? Noldu? Bir şey mi oldu?
Tamam canım azıcık meraklı olmuş ola bilirim ama azıcık yani.
Gönderen: Gökay
Sanırım senden hoşlanıyorum.
WTF??
--
Kısa oldu ama şaka neyse devam
--
One demek la ben şimdi nasıl uyuğcam uyku katili. Eheeee. Aslında çok güzel hissettim şuan.
ArBaGö
Arbagö ne la?
Aras Barış Gökay.
Hımm şu mesele
Yaa o mesele.
Ya neden sen olgunsun? Milletin iç sesleri ne güzel. Fesatlık, komiklik, sempatiklik, ohooo peki sen gerçekler, gerçekler neyse bişey bulamadım boş ver.
Komiklik istiyosan komiklik. Dolu versem?
Geber.
Kimin gebereceği belli olmaz.
Haklısın
Şey omanada şeyetmedim ben.
Takma haklısın kimin öleceği belli olmuyor bu hayatta.
X X X X
Sabah yeni bir güne uyandım. Bir dakika dün Gökay benden hoşlandığını söylemişti.
Telefonuma gelen bildirim sesleriyle. Yorgan dağını üzerimden attım.

Vatsap komedisi
Arda= kim yazdı la bunu
Sibel= arda senin yazdığını göre biliyoruz.
Ahsen= arda allah belanı versin bune la?
Arda=aşkolsun bence gayet güzel.
Çisem Adlı Kişi gurubun adını (kafa güzel tayfa tiem) olarak değiştirdi
Ben= kesin dırdırı böyle iyi.
Ben= değiştirmeyin.
Arda= emriniz olur komutanım
Ahsen= emrin olur cici kıs.
Sibel= isteğiniz bizim için bir emirdir efendim.
Barış= emrin olur maydanoz.
Aras= tabiiki efendim.
Ben= tabiikide tabiiki
Ben= ayh sıktı bu sohbet.
Çisem adlı kişi Gökay kişisini guruba ekledi.
Ahsen= gökay kim?
Sibel= akşamki taş mı?
Barış= akşamki taş?
Aras= aynen?
Arda= has*ktir
Gökay= selam yalnız bir sınava giricem 1 saate açarım telefonu.
Ben= temam cnm
Barış= canım?
Ben= canım demek isteseydim canım derdim. Cnm dedim.
Ben= düzgün okuyalım.
Bu sırada abim odayı bastı. Yani şöyle oldu. Sanırım kapıyı kapalı sandı ittirdiği gibi yeri boyladı. Kafamı yere eğdim kaşlarımı kaldırdım.
"abi?" koşarak çilem geldi. "abii? Noldu? Öldünmü? Ayy! Biz şimdi ne yapacağız? En iyisi şöyle yapalım, ben abimin odasına geçip hep onu hatırlayım. Evet evet öyle yapıyım." diyip ayağa kalktığı sırda abim ayağını tutup çekti ve çilem yeri boyadıı! Telefonumu alıp çektim. "YARIN OKUL VAR DENİLİNCE BİZ >_<" diyip paylaştım.

Ve şuan evin içinde 3. turumuzu yapıyoruz. "abla sil şunuuu!" cıkladım "ölürümde silmem! " hepsi durdu. "ne var? Ölürümde silmem. Ben takmıyorum siz neden takıyosunuz?" abim kafa salladı "takmıyosun yani" dedi kafamı salladım "takmıyorum." biraz yaklaştı. "takmıyosun hee?" koşarak üzerime atladı sonrası daha vahim. Gıdıklanmadan karnım yarılıyodu.

X X X X
Üzerime siyah beyaz çizgili vicudumu saran kısa bir elbise beyaz topuklu ayakkabı siyah küçük bir çanta alıp giydim. Saçımıda düzleştirdim. Böylece mor perçemim daha belirgin duruyordu. Gökay kafeye çağımıştı. Hoşlandığını söyledinden beri yani 2 gün 4 saat 42 dakikada dan beri an itibariyle 43 oldu. Daha yakın gibiyiz yani ne biliyim. 4 saat gördüğün birinden nasıl hoşlanırsın? Dedim Ama kendisi 2 günde benide etkisi altına almayı başar mıştı. Anevrizma yıda mesaj laşmalarımızdan öğrendi.
He bu arada eymeni hatırlıyosunuz. Annemler yan eve taşındı. Yaa ne kadar güzel (!)
Aşağı inip ev halkına bakındım. "ben çıkıyorum!" duyan duydu. Kapıyı kapatıp çıktım. Eymen çitlere yaslanmış bana bakıyodu. "nereye?" ebene gelcenmi? Demek istesemde bir şey demedim. Yürürken yüzüne bile bakmadım. "sanane?"
Yoldan taxi çevirdim." ne demek sanane? Üveyde olsa abinim kızım senin. " sinirle ona döndüm." ben gerçek abime hesap verdim. Şimdi sen kes sesini. " taxiye bindim. Camdan kafasını soktu." üf neyse ne ben senden şey istiycektim. Odanda kitaplık gördümde kitap alıyımmı senden.?" gözlerim kocaman oldu. Tiz sesimle "hayıır!" diye bağırdım. "ölünce bile!"
X X X X
Kafeye vardığımda kapalı gibiydi. Kapıyı açmaya çalıştım ama açılmıyodu.
Uff gökay nerdesin. Karkamdan biri ağzıma bez dayadı bağırmaya çırpınmaya çalıştım ama olmadı.
...
Gözlerim aralandığında başımda müthiş
-evet müthiş- bir ağrı ile uyandım.
Karşımda bir masa vardı. Ve çok güzel görünüyordu.
Bunu Gökay yapmış olabilir mi?
Ne olursa olsun bayıltarak kaçırmak nedemek ya? Sonra odanın kapısı aralandı içerden...
WTF?
Ohannes
Barış? Bi dk onun ne işi var burda. Allahım nasıl bir çıkmazın içindeyim. Burası resmen bermuda şeytan üçgeni ne döndü.
"Çisem seni bu şekilde getirdiğim için üzgünüm ama gelmeni isteseydim... Gökayı bırakıp gelmezdin. Ve-"
"sen ne saçmalıyorsun. Tabikide Gökayı bırakıp gelmezdim. Sen çağırmış olsaydın. Senide bırakıp gitmezdim. Bu yaptığın çok... Alçak ca"
Bu nası bi kafaya ya?
Kafasını yere eyip ensesini kaşıdı.
"beni kafeye bırakırmısın geç kaldım da. "
İnan bana Barış Kuzey bu yaptığınla gözümde küçüldün
.....
#bombalımaydonoz hastag ini kitabımızın hastag i olarak kullanıyoruz

Bölüm nasıldı
Yorum ve vote lerinizi bekliyorum.
Sizce çisem
Kimi
Seçmeli

Aras mı
Barış mı
Gökay mı

Herkes yoruma lütfen 🙏

Herkes yoruma lütfen 🙏

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yavaş !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin