Eve vardığımızda Ayşe Teyze ve Rahmi Amca bizi bırakmadılar ve o saatte de olsa yiyecek birşeyler ikram ettiler.Hayliyle bizde kıramadık.Biraz aileler konusunda sohbet ettikten sonra Merve'nin bizde bir kaç gün misafir olarak kalmasını rica edince itiraz etmediler ve dediğim gibi aksine mutlu da oldular.Merve için şu an için kullanımda olmayan 3.katın kapısı açıldı.İnşaatına bir süre ara verilmişti fakat 1 odası şu an için kullanılabilir durumdaydı.Ne olur ne olmaz diye Rahmi Amcanın misafir için ayırdığı oda şu an işimize yaramıştı. Merve odaya çıktıktan bi yarım saat sonra kadar 2.kata, yanıma, gelmişti.O gece boyunca kaç kahve içtiğimizi ben bile hatırlamıyorum.Sabaha kadar sohbet etmiştik.Sabah uyandığımda aşırı sersem bi haldeydim ve aklıma Merve geldi.Yukarı çıktığımda Merve'yi göremeyince Ayşe Teyze'ye sorunca çoktan çıktığını öğrendim.Ayşe Teyze bana "sen gitmiyor musun?" diye sorunca saatte baktığımda gerçekten o an sıçtığımı fark ettim.Saat çoktan 11 olmuştu ve saat 11 de yıllık ödev konu dağılımı yapacaktı profesörümüz. Hemen üstümü giyinip çıktım.Okula vardığımda saat 11.45 di.Alelacele sınıfa daldım.Bir an büyük bir sessizlik oldu ve tüm sınıf gözlerini bana dikti.Hocamdan özür dileyerek arka taraftan biyerlere oturdum.Ders bitimine kadar kafamı sıraya vurdum.O kadar göz bana bakarken kafamı kaldırmaya pek değilim yoktu.Daha fazla rezil olmak istemedim.Ders bittikten sonra profesörün yanına gittim.Ders seçimi için o sırada orda olamadığımdan bunun için üzgün olduğumdan ve ders seçmek istediğimden bahsedince. "Bugün dersin ortasında sınıfa dalarak yaptığın terbiyesizlik üstüne hâlâ bu ödevi istiyorsan verebilirim ama..."
"Ama ne?"
"Ödevden memnun kalır mısın orasını bilemem!"
Bu ödevi almam gerekliydi bu sene için, benim için çok önemliydi! Bu yüzden hiç düşünmeden evet diyince
"Pekala! Senden istediğim bu yıl içinde bana bir roman yazmanı istiyorum bu romanı istisna ile okuyacağım ve notunu bu belirleyecek.Kısa bir roman olmasını istemiyorum ve saçma olursa affetmem! "
"Pekala hocam.Sağolun" dedikten sonra sınıftan ayrıldım.Daha önce acemice roman yazmışlığım vardı ama bu konuda iyi değildim.Konu bakımından çok fakir kalıyordum. Kara kara yazacağım romanı düşünmeye başladım...
Ders arasında bizim çocuklarla oturup yemek yedik. Daha yeni tanınmıştık.Öyle çok geçmişimiz yok ama ilişkilerimiz iyidir.Oyun zevki, spor, sanat anlayışı olarak yakındık. Yemekten sonra bahçe de biraz yalnız vakit geçirmek için kitap ve kulaklığımı alarak ağacın altındaki bankta biraz vakit geçirdim.Kafamı yukarı kaldırdığımda gökyüzünde huzuru gördüm.Bazen kafamızı kaldırıp gökyüzüne bakmamız gerektiğini hatırladım.Bu belki de bizim için biraz fırsattır.Bunca derdin, yorgunluğun altında ezilen insanlar kafalarını eğerek yürümeye boyun eymişlerdir.Yolda yürürken mutlu bir yüz görmek gerçekten zor.Aradığımız mutluluklar bizim deli diye isimlendirdiğimiz kişilerin yüzünde gördüğümde bazen şüpheye düşmüyor değilim.Belki de hatalı olanlar bizlerizdir. Bunca keder, acı insanlara fazla.Herkes mutluyum havasında yaşıyor.Oysa aramızda o kadar tiyatrocu var ki.Bazılarının tek yaptığı şey başkalarını kandırmak bazıları ise o kadar rolüne kendini kaptırmış ki kendini bile kandırır.Bu derin düşünceler içinde boğulurken birden omzuma birinin dokunmasıyla irkildim.Kafamı hafif sağa döndürdüğümde yanımda Merve'yi görünce hafif tebessümle karşılık verdim.Yanıma oturup kulaklığın tekini kendi kulağına taktı ve benimle beraber gökyüzünü seyre daldı.Antonio Vivaldi'den Summer'ı dinliyorduk.Sevdiğim bir parça olmasına karşılık Merve'nin bu parça hakkında biraz olsun fikri yoktu.Sorsam vereceği tek cevap klasik müzik olurdu.Bu düşünceler kafamda geçmesine rağmen sözcüklere dökmekten kaçındım çünkü bu ambiansı bozmak istememiştim.Merve'ye dersi olup olmadığını sordum.Merve hâlâ iki dersinin olduğunu söylemişti.Benimde aklıma keman kursum geldi ama daha 2 saat vaktim vardı.Merve beraber yürümek istediğine deyinince "Malesef kursa kalmam gerek." diyince "Tamam o zaman evde görüşürüz" dedi ve ayrıldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisan'daki Yalanın
Teen FictionEğer insanlar kendilerine telefonlarından biraz vakit ayırıp kafalarını yukarı kaldırabilse engin ve masmavi gökyüzünü görüp birazda olsa sükûnete kavuşabilirlerdi.