Bölüm 4

4 0 0
                                    

Okuldan ayrıldıktan sonra ağır ağır kursun yolunu tuttum.Kemanımı sabahtan yanıma almıştım ve sırtımda bir keman taşıyarak yürümek insanların içinde bir statü sahibi olmama yarıyordu,daha çalamamama rağmen yolda yürürken sanki insanlar bana bakıyor ve hakkımda konuşuyorlar hissiyatıyla tebessümler içinde kursa varmayı başardım.Kapıya ulaşınca derin bir oh çekerek Bismillah diyerek içeri daldım.Koridor mavinin açık bir tonuna,gökyüzü mavisi,boyanmış ve zevke göre düzenlenmiş tablolar ilgi çekiciydi.Avizeler pırıltılı taşlarla bezenmiş bir kurs yerine göre oldukça şaşalı gelmişti.Daha koridora girer girmez içeride çalan piyano eşliğinde keman sesi beni şimdiden cezbetmeyi başarmıştı.Öyle bir heves kaplamıştı ki içimi fark etmeden büyük adımlarla koridorun sonuna varmış kapının aralığından iki kişiyi izler buldum kendimi.Biraz izledikten sonra final yaptılar ve beni fark eden bayan içeri çağırdı.

''Ooo yeni öğrencim sen olmalısın.Erkencisin bakıyorum.'' 

Evet bunları bana söyledikten sonra hocam olduğu kesinleşmişti.Zaten yanında oturun 20-25'li yaşlarda ki bayanı hoca olarak düşünmezsek..

''Evet.Galiba biraz öyle oldu.İlk gün heyecanı diyelim..''

''Geç otur şöyle.Ben  kahve getireyim.Nasıl içersin?''

''Efendim cidden hiç gerek yok zahmet etmeyin.''

''Yok yok !Daha ilk günün misafirimsin.Nasıl olsun''

''Peki o zaman.Şekersiz olsun''

Hatırladığım kadarıyla hocamın ismi Makbule idi.Tahminimce daha 40'ına ulaşmamış 35-36'lı yaşlarda alımlı,kendine bakan,sarı kısa saçlı,gözlüklü ve renkli gözlü bir kadındı.Yaşına göre oldukça da gençti.O kahveleri yaparken gözüm içeride oturan diğer bayana çarptı.O da henüz oldukça gençti.Siyah çerçeveli gözlük,yüzünde siyah ağırlıklı bir makyaj ve biraz resmi olan kıyafetler...Aklıma hemen kızın zengin bir ailenin kızı olduğu,aile zoruyla da keman çaldığı düşüncesi geldi.Sanırım fazla film izliyorum.Ben derin düşüncelerdeyken kız.

''Selam ben Selin.''

''Bende Mert.Memnun oldum.''

''Bende.Yenisiniz herhalde burayı nasıl buldunuz?''

''Evet yeniyim.Hatta yeninin de yenisi diyebiliriz.Kemanı çalmak için aldım ama çalma konusunda bir fikrim olmayınca biraz internette araştırmayla burayı buldum kampüsüme de yakın.''

''Yoksa buradaki kampüsten misin?''

''Evet.Peki siz?''

''Lütfen bana Selin de.Evet bende buradaki kampüsün öğrencisiyim daha önce seni hiç görmedim.Baya büyük bir üniversite sonuçta.''

''Pardon Selin... Evet öyle zaten pekte mümkün olmazdı.Dönem yeni başladı ve burada daha ilk senem daha yeniyim.''

''Tahmin etmeliydim.Benimse buradaki son senem...''

Nasıl bir kadınsa bu Makbule böyle bir zamanlama yok!Sanki tam sohbetin donup bittiği bir anda herkesin sustuğu anda ortaya çıkan bir kahraman gibi parladı odada.

''Kahveler geldi.Buyrun.''

''Teşekkürler.''

''Teşekkürler.''

Kahvelerimizi içtikten sonra Selin ''Benden bu kadar bugünlük saatimin sonuna geldim.Görüşürüz Makbule Teyze, görüşürüz Mert.Kolay gelsin.'' diyerek hızlı adımlarla ayrıldı.Makbule Teyze demesi dikkatimi çekmemiş değildi.Uygun bir zaman için bu soruyu kafama kazıdım ve derslere başladık.İlk günüm olduğu için bu daha çok biraz tanışma biraz kaynaşma günü gibi olmuştu.Ancak bir yarım saat kırk beş dakika kadar ders yapabilmiştik.Temel olarak notalardan başladık.Notalar hakkında aklımda sadece 8. sınıftan kalma , lisede resim seçtiğim için müzik görmedim, bilgiler vardı kafamda lakin pek zorluk çekmiyordum.Ders bittikten sonra Makbule Hanım'a benden önce burada olan Selin'i sordum.Bana bu konudan bahsetmeye başladı...

^^^Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum şu an kafamda bir senaryo tam olarak var.Final şu an için belirli ama yorumlarınız bana görüş açısı kazandırabilir.Şimdiden teşekkürler^^^





Nisan'daki YalanınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin