Yine aynı zeytin ağacının altındaydılar.
Fakat bu sefer gülüşmeler yoktu, gözyaşları vardı.
"Beni o adama verecekler Sadık!"
Sadık donmuş kalmıştı. Kızın bundan sonraki cümlelerini algılayamamıştı bile. Bu doğru olamazdı. İki genç daha düne kadar evlenme hayalleri kurarken, ailelerin kesin ret cevabıyla hayalleri yıkılmıştı. Şimdi de sevdiği kızı, zeytin yeşili gözlü Evgenia'sını, İzmir'deki en zengin Rum ailesinin oğlu Alex'e vereceklerdi. O aileyi iyi tanırdı.
Sadık, yüreği parçalanırcasına ağlayan sevgilisine sarılırken anıları gözünün önüne geliyordu. Bu zeytin ağacının altında oynarlardı, burada buluşurlardı, birbirlerine olan aşklarını bile burada ilan etmişlerdi.
"Seni seviyorum, Evgenia."
"Se agapo*, Sadık."
"Çocuğumuz olursa gözleri senin gibi olsun. Zeytin yeşili. Aynı bu ağacın meyveleri gibi."
"Adı ne olsun?"
"Ben Ali ismini çok severim, Ali olsun. İkinci adını da sen koy."
"Heracles."
"Af buyur?"
"Heracles diyorum. Hani şu..."
"Haa, Zeus denen herifin oğlu mu?"
"Herif mi?!"
"Hatun muydu ki?"
Evgenia gözlerini devirdi.
"Bazen anlattıklarımı dinlemediğini hissediyorum."
Sadık sırıttı.
"Belki de gözlerinde kaybolduğum içindir."
Sadık anılardan sıyrıldığında o da ağlıyordu. Evgenia yüzünü sevgilisinin omzuna gömmüştü.
"Gitmem lazım."
"Sevgilim..."
"Sana bir şey yapmalarından korkuyorum, Sadık."
"Senin için her şeye razıyım."
Sadık, gözyaşları yanaklarından süzülürken sevgilisine uzun bir öpücük verdi.
Zeytin yeşili gözlü genç kız gitmeden önce son kez baktı sevgilisine, ve son kez veda etti.
"Antio**, Sadık."
Yine o ağacın altındaydılar fakat bu sefer gözyaşları ve ayrılık vardı.
*Se agapo: Seni seviyorum
**Antio: Elveda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın (TurGre)
FanfictionSadık Adnan Bey, aile dostları olan Rum ailenin kızı Evgenia'ya aşık olmuştur, fakat o dönemin şartlarında evlenmelerine imkan yoktur. Aradan geçen yıllarda Sadık hiç evlenmez, fakat Evgenia zorla evlendirilmiştir. Genç kadın Heracles adını verdiği...