Sedef sesin sahibini tanıdığında ne yapacağını bilemeyerek büyük bir gürültüyle kapıyı kapattı. Kalbi çok hızlı atıyordu. Duvara yaslanıp gözlerini kapattığında bir yandan derin derin nefes alıyordu. Bu........o muydu? O olamazdı öyle değil mi? Duydukları ona beyni tarafından oynanan küçük bir oyundu sadece. Sonuçta yıllar önce gitmesine kızdığı adam karşısında olamazdı. Bu imkansızdı - kesinlikle imkansızdı -
Bu sırada Mert umutsuzca Berkay'ın kapıya yaklaşmasını engellemeye çalışıyordu. Fakat pek başarılı olduğu söylenemezdi. Hatta bir keresinde ona " kapıdan uzak dur seni ahmak." diye bağırdığında Berkay'ın aşağılayıcı bakışlarıyla adamın suratına enfes bir tokat patlamıştı. Bu tokat biraz olsun Mert'i ayıltmıştı.
Berkay kapıya yaklaştığında hızla çalmaya başladı. " hey küçük şu kapıyı açacak mısın? Yoksa sabaha kadar burada mı bekleyeyim?" Mert kafasını kaldırdı ve Berkay'a kısık gözlerle bakmaya başladı. " bunu denemediğimi mi sanıyorsun? Ayrıca kadınıma küçük diye seslemeyi kes."
Berkay onun bu sözleriyle sırıtmaya başladı. "Seni götlek herif kendin ile beni birmi tutuyorsun? Kapı açıldığındaki yüz ifadeni merak ediyorum doğrusu." Mert küçük bir kahkaha atıp konuştu. " madem bir değiliz neden o kapı hala açılmadı." Berkay fazlasıyla bozulmuştu ama belli etmemeye çalışarak " birazdan açılır." dedi. Fakat dediğine kendi bile inanmıyordu.
Aradan tam yarım saat geçmişti ve ikiside hala kapının önündeydi. Mert Berkay'ın taklidini yaparak onu çıldırtıyordu. Az önce Sedef'e söylediği sözlerle dalga geçıyordu Berkay ise artık onu takmamaya başlamıştı. " allah aşkına Sedef'imi gördüğünde aklına o kelimelermi geldi? Sıkıcı bir hayata renk katmak ha. Bizimle değilsin biraz daha havalı olmalıydın bak ben mesela buraya taşınıp onu gördüğümde ne dedim biliyor musun?"
Berkay kafasını yavaşça Mert'e çevirdi. Bu bakış yeterli olmuş olacakki konuşmaya başladı. " yüzüme çapkın bir gülümseme yerleştirdim ve ona hey seksi komşu bundan sonra sana hergün yavşayacağım nasıl ama çok havalı değilmi?" Berkay ,bu adam kaçık olmalı diye geçirdi aklından " peki o ne dedi" Berkay bunu sorduğunda Mert bunu bekliyormuşcasına gülümsedi.
" bana işveli bir şekilde gülümsedi sonra yanıma yaklaştı ve dudağıma derin bir öpü.." ah hadi ama ikimizde yalan söylediğini biliyoruz bana hayallerini anlatmayı bırak" Mert birli afalladı sonra ise yüzü asıldı. " gözlerini devirdi ve demek bende hergün birini fena hırpalayacağım dedi" Berkay aldığı cevapla membnun bir şekilde gülümsedi küçükken de böyleydi bu kız.
Sedefi ise kendini çoktan toparlamıştı. Bir adam için bu kadar heyecanlanması saçmalıktı. Yerinden doğrulduğunda bakışları eski donukluğunu ve hissizliğini geri kazanmıştı. Pencereden aşağı baktığında onların gitmediğini gördü. Saat dokuz'u geçiyordu ve hava oldukça soğuktu. Sedef kapıyı açmaya karar verip aşağı indi.
Kapıyı açtığında iki mavi gözde ona yönelmişti. Sedef kapıyı açık bırakıp salono doğru ilerledi. Berkay ve Mert hemen onun peşine takıldılar. onlarda salona girdiğinde Sedef'in koltuğa oturmuş kahvesini yudumladığını gördüler. 2 adamda bir süre ayakta dikilip Sedef'i izledi. Sedef bundan rahatsız olmuş olacakki sert bir sesle " oturun" dedi ikiside bir asker edasıyla oturdular. Uzun bir sessizlikten sonra Sedef Berkay'a dönüp konuştu.
" neden buradasın?" Berkaydan cevap gemedi Sedef sorusunu yineledi. Yine cevap gelmedi Berkay'ın tek yaptığı etrafa boş boş bakmaktı. Sedef çok öncelerinde Berkay'ın kendisine yaptığı gibi elini yüzüne doğru salladı " heey beni duyuyor musun? Neden buradasın?" Berkay sonunda kendine gelebilmişti fakat dedikleri onun tam olarak kendine gelemediğinin kanıtıydı.
" çişe gidebilir miyim?" bunu küçük bir çocuk gibi söylemişti. Mert ve Sedef'in ona olan tuhaf bakışlarını gördüğünde açıklama gereğinde bulunup konuştu."yani şeey benim çişim geldide aslında kakamda geldi ama ben onu eve kadar saklayabilirim sadece....oooff her neyse tuvalet ne tarafta" söylediği kelimelerden çok yaptığı el haraketlerti komikti.
Mert kahkahalarla gülmeye başladı öyleki nefes alması zorlanıyordu. Bir yandan karnını tutuyor bir yandan halının üstünde kıvranıyordu. " hahaa kakasını saklıyacakmış hahaaa eee ne demişler sakla kakayı gelir zamanı hahaaa" Berkay ise Mert' e tüm ölümcül bakışlarını atıyordu. Sedef " üst katta sağ koridorun sonunda." dediğinde Berkay hızlı adımlarla üst kata çıktı.
Üst kata çıktığında çişi bir anda gitmiş yerini kocaman bir merak kaplamıştı. Acaba bu kadar odanın içinde ne vardı. İçindeki bu merakla harakete geçip ilk kapıyı açtı burası misafir odası gibi bir şeydi. Hemen kapıyı kapatıp tuvalet olduğunu düşündüğü yerin yanındaki odanın kapısını açtı burasıda muhtelemen Sedef'in yatak odasıydı. Bu odanın kapısınıda kapattı. Tam tuvalete girecekken köşedeki bir oda dikkatini çekti.
Bu oda diğer odalardan farklı bir renkti. Tüm odaların kapısının rengi beyazken bu odanın kapısının rengi siyahtı. Berkay yavaşça odaya doğru yaklaştı. Kapıyı açtığında gördükleri ve arkadan gelen sesle altında hafif bir sıcaklık hissetti. Ahh hayır tam bir rezillikti.
Altına işemiş olamazdı...bu olmamalıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ DOKTOR
General Fiction26 yaşındaki genç kızın peşini bırakmayan geçmişi o genç kızı yaşayan bir ölüye çevirir Pisikolojisi bozuk olan bir insanın pisikatir olduğunu düşünün anlayacağınız durum pek iç açıcı değil Birde bu pisikatirin 26 yaşındaki kız olduğunu düşünün mu...