HATHOR

5. bölüm"Asık suratlı bahçe cücesi"

Multide Mustafa var. :)

"Kanka bak bu sefer gerçekten aşık oldum" diyerek sınıfa girdi Neco.
"Kanka aşk değildir o aşk olsa duramazdın. "

"Mertim mavişim bak valla aşık oldum bu sefer kız çok güzel,abi yav böyle kelebekler uçuşuyo midemde karnım falan ağrıyor"

"Neco aşk değildir o, cırcır olmuşsundur onun ağrısıdır"dedim bende kendimi tutamayarak.
"Musti sende mi aşkım sen de mi, inanmayın siz ben onunla evlenince de böyle gülersiniz beni rahatsız etmeyin bay"
Diyerek yerine oturdu. Neconun oturmasıyla birlikte zil çaldı.
Ders dil anlatımdı korkulu rüyam Hasan hoca içeri girdi .Hasan hoca yüzüklerin efendisindeki gollumlere benziyordu, bu sayede daha da korkutucu oluyordu ve de bana takmıştı. Merte baktığımda bana piç gülüşü attığını gördüm bu gülüş 'ödev vardı ve sen yapmadın dimi musti şimdi sırf piçliğine seni hocaya satıcam' bakışıydı.

11 yılın sonucunda Neconun da Mert'in de nerde ne yapacağını çözmüştüm. Mert'e samanyolundaki üvey annenin eziyet ettiği çocuk bakışı attım, ama yemedi.
"Hocam ödev vardı galiba"
"Aaa afferim Mert ben unutmuştum, şimdi listeden seçip sizi tahtaya kaldırıcam"

Arkama döndüm ve Necoya ödevin ne olduğunu sordum. Kitaptaki bir resime bakarak o resim hakkında şiir yazmamızı istemişti hoca. Mertin unuttuğu bişey vardı,

Öğrenci kuralı 1;

Ödevini yapmadıysan sıra sana gelene kadar o ödevi yap.
"131 Necmettin Kuzu"
"Burda"
"Oğlum burdamısın demedim gel tahtaya yazdığın şiiri oku"

"Haa ben yoklama olduğunu şey ettiydim"

Neconun ayağa kalkıp tahtaya ilerlemesiyle Mert'le şaşkın bakışlarımızı birbirimize attık. Neco dönem ödevlerini bile Mert'e kendini acındırarak yaptırırdı.

Neco tahtaya çıkınca kıvırcık saçlarını karıştırdı ve kendinden tam da bekleneni yaptı.

"Ah barbara kaçsak senle şu dağlara
Oldum aşkından zampara
Azcık versene bana" hocayla gözgöze geldikten sonra "Kalbini." diyerek kıvırdı. "Bu kadardı hocam saygılar" sınıftan kahkaha sesleri yükselirken hoca
"Oğlum bu resimin neresinde barbara var?"dedi
"Hocam bana herşey barbarayı hatırlatıyor"
"Çık dışarı!"
"Hocam sizden ayrı kalamam atmayın beni"
"Çık lan dışarı"
"Peki hocam. Ama son bir dileğim var"
"Ne!!"
"o da şöyle evli,mutlu, çocuklu ." diyerek sınıftan koşarak çıktı. Necodan normal birşey beklemek Mert'in dil anlatımcıdan bebek beklemesi gibi birşeydi.

Hocanın delici bakışları beni bulunca yutkundum.
"166 Mustafa Uğurlu"
Kitabımı alıp azrailime doğru yürümeye başladım.

"Oku bakalım Mustafa,nasıl bir şiir yazdın çok merak ettim doğrusu" gollum kılıklı Hasan yine beni göt etme çabalarındaydı.

"Hocam 2-4'lük bi şiir yazdım ama 4-4 lük oduğuna emin olabilrsiniz." diyerek cici Mustafa gülüşümü hocaya gönderdim.

"Lamacun aldım Şahin ustadan
Dedi bana paran yetmez Mustafam
Küstüm bende ona sonradan.
~
Gri hakimken havaya, Biz tutuştuk annemle halaya
Oğlan dayıya çeker kız ise halaya "

sınıftan alkışlar yükselirken hoca bana sanki ona evlenme teklifi etmişim gibi baktı. Ve söylenmeye başladı;

"Oğlum size parnasizm yapın dedim neresini anlamadınız? söylediginin neresi resimle alakalı??"