Medyada Mustafa var.Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar :)
Zeynep'i ağlarken gördüğümden beri moralim biraz bozuktu. Onu benim üzgün olduğumda gittiğim yere götürmek istedim.Üzgün olduğumda hep oraya giderdim. Ve genelde çok nadir üzülürdüm.
Okul çıkışı çalıştığı yere gitmeye karar verdim. Sonuç olarak ağzımda lolipop bahçe cücesini görmek için zıplaya zıplaya yollara koyulmuştum. Restorantın önüne geldiğimde cesaretimi topladım ve içeriye girdim.
İçeri girdiğimde beni görmesiyle bayâ şaşırdı. Domates cücesine dönüşerek yanıma geldi.
"Senin burda ne işin var?" dedi.
"Şey diycektim. Burdan çıkınca biraz dolaşalım mı senle yani seni sevdiğimden değil hani sen benden hoşlanıyorsun ya onun için"
Dedim biraz saçmalayarak.İnşalllah kabul eder lütfen kabul etsin derken
"Senden hoşlanmadığımı daha kaç kere söyliyeceğim?""Sana hoşlanmakla ilgili bişey sormadım benimle gelirmisin diye sordum lütfeeeen" dedim gözlerimi kocaman yapıp agzımda lolipop varken.
Sanırım komik gözüküyordum ki hafif gülümsedi
"Tamam ama 1 saat belki benimde kafam dağılır""Saat kaçta çıkıyorsun"
"Bir saat sonra çıkarım" dedi ve restorantın mutfağına doğru yürüdü bende restorantın çıkışındaki sensörlü cam kapıyla oynadım geçer gibi yaptım geçmedim sonra tam kapanırken önüne geçtim yeniden açıldı sonra da ona
"ben senin efendinim seni pislik" dedim.
Bazen sırf bu kapılarla oynamak için hastanelere girerdim. Cam kapının kenarına oturup Zeynep'i beklemeye başladım. Gelen geçen bana garip garip bakışlar atarken küçük bir oğlan çocuğuna dil çıkardım. Oda beni annesine şikayet etti kadın bana baktığında haberim yokmuş gibi yaptım. Bir saatim orda oturmakla geçince bahçe cücesi sonunda çıkmıştı.
Beni gördüğünde şaşırdı
"Burda mı bekledin"
Ayağa kalkarken "heee" dedim ve ekledim "galiba götümü hissetmiyorum"
"Tabi hissetmezsin soğuk yere oturmuşsun. İçerde yanımda da bekliyebilirdin"" beni daha çok görmek istediğini biliyorum çünkü bana aşıksın" dedim ve aynı anda koluma yumruk yedim
"Ağğğh bi bahçe cücesine göre fazla güçlüsün" dedim o ise "sus ve nereye gideceksek gidelim" dedi gülümseyerek.
Bahçe cücesini Neco ve Mert ile anlaştığımız sadece aşık olacağımız kızları getireceğimiz yere getirmiş oturuyorduk bahçe cücesiyle ŞAHİN LAHMACUN SALONU.Tabiki bahçe cücesine aşık değildim ama üzülünce buraya gelirdim ve lahmacun yer mutlu olurdum. Belki o da lahmacunla mutlu olur diye düşündüm. Ve şu an karşımda 5. Lahmacununu gömen bahçe cücesine dehşetler içinde bakıyordum. Bir kızın 5. Lahmacununu gömmesi benim gözümde onu yüceltirdi.
Ona çocukluk anılarımı anlatmaya başladım.
"Bi keresinde köyde dayımların evindeydik. Dayımların evi iki katlıydı bende balkondaydım işte canım sıkıldı öyle manzarayı izliyorum. O sıra dayım aşağıda duvara yaslanmış sigara içiyordu. Dayımın saçları da şu ortası kel diğer tarafı saçlıydı. neden yaptım bilmiyorum ama o an düşünemedim ve dayımın kafasının kel kısmına balkondan aşşağıya tükürdüm. O an dayımın yan tarafındaki keseri kapması ve ellerime tahta kısımla vurması bir olmuştu" dedim gülerek bahçe cücesi de kendini tutamadı ve ağzında lahmacun varken kahkaha attı ağzından birkaç kıyma yüzüme gelse de onun kahkahası hayatımda gördüğüm en güzel tablo gibi geldi. Sonra birlikte çay içtik çayına 2 şeker atıyordu onu fark edip kafama not aldım."O gün neden ağlıyordun" diye sordum birden yüzündeki gülümseme soldu anında ve ben bu soruyu sorduğuma pişman oldum.
"Önemli birşey değil"
"Seni ağlatıyorsa benim için önemli" bunu neden dedim ben de bilmiyordum ağzımdan kaçmıştı.
"Zamanı geldiğinde anlatırım" dedi ve bende o bu konuyu açana kadar bir daha açmamak üzere zihnimin en kuytu köşelerine şutladım.Sonraki saatler 'bence bana aşıksın' diyerek bahçe cücesini sinir etmekle geçti.
Bi ara sıcak çayı üzerime dökmekle tehdit edince susmuş gibi yaptım.
"Oha lan 8 tane lahmacun gömdün sığır gibi kızsın"deyince her zamanki gibi önce gözlerini büyüttü ve kolumu cimcikledi
"Senin de benden farkın yok 10 tane yedin""Kız bak sen çok sıçıyon galiba o kadar lahmacun yedin hala kurusun ha" dedim
aslında çok zayıf değildi normal kilodaydı ama kızları sinir etmek için kilo yolu iyi bir yöntemdi.
"Ne çok sıçması lan. Kuru falan değilim ben ayrıca sen kendi göbeğine bak dile gelmiş konuşacak biraz daha" dese de öyle olmadığımı ben de biliyorum ne çok şişmandım nede çok zayıf kaslı falan da değildim üşenirdim ben öyle şeylere.
"Şükrü'ye laf atma Mert ve Necoyla anlaştık onu okula yazdırcaz biz""İsim de koydun ha" dedi gülerek. Gülümsediğinde dişinde maydanoz kaldığını fark ettim.
"Kız bahçe cücesi dişinde maydanoz kalmış. Sahip çıkalım dedeye diyen teyzeye benzedin" dedim gülerek. Kürdanı alıp geriye yaslandı ve 40 yaşındaki emekli amcalar gibi dişini karıştırarak göbeğine baktı.
Bu halde bile güzel gözüküyodu doğrusu."Hey sen Mert demiştin ya şu mavi gözlü sarışın olan mı?" dedi birden
"Evet" dedim anlamayarak
"Bizim sınıflı esila ondan hoşlanıyormuş bizim sınıftaki kokoşlar konuşurlarken duydum haberin olsun" dedi.Bu sefer göz büyütme sırası bendeydi.
"Harbi mi" dedim sevinçle
"Harbi lan" dedi o da gülümseyerek. Saate baktığımda geç olduğunu fark ettim 2 saatir burda oturuyorduk o da saate baktı ve kalktık
"Geç oldu eve gitmem gerek" dedi.
bende "bende geliyim mi seni bırakırım" deyince istemedi hesabı ben ödemeye kalkışınca izin vermedi. Sonra onu her yerde senin karşına çıkarım diye tehtit ettiğimde hesabın büyük bir bölümünü ben ödedim ve ordan ayrıldık.
![](https://img.wattpad.com/cover/58594466-288-k344068.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATHOR
HumorBu içimizden birilerinin hikayesi. Mutlu olmak için sebep aramayan, anı yaşayan Mustafa Uğurlu. Duygularını içinde yaşayan, merdümgiriz Zeynep Yıldız. Sakin tavırlarıyla ve aklı başındalığıyla tanınan Mert Soyak. Ve herşeye rağmen gülen, futbolcu pl...