Bölüm 2

273 16 2
                                    

Şakaklarımdan boncuk boncuk ter akarken kabusumdan uyandım. Gerçekten bu da neydi? Rüyamda arabaya binip yolda kaza yapıyordum. Sonra da ölüyordum. Buydu yani. Yatağımdan kalkıp kendime ait olan banyoma gittim. Suyu avcuma alarak alnıma doğru yıkadım. Soğuk su gerçekten iyi gelmişti. Yüzümü de yıkadıktan sonra elimi havluya sildim. Merdivenlerden aşağıya inerek etrafı izlemeye çalıştım. Gerçekten buraya en son geldiğimden bu yana ev çok değişmişti. Üstüne üstlük ev boyanmıştı bile. Eşyalar bile yerlerini değiştirmiş. Merdivenlerden indikten sonra mutfağa girdim. Buzdolabını açtığım gibi her yer içki şişeleri ile doluydu. Gözüme bir tek normal olan reçel takıldı. Aldığım gibi kavanozun kapağını açtım. Ekmeği de masadan aldım. Bıçağı çıkarıp reçeli sürmeye başladım. Lezizdi. Charles'ın evinde bir tek düzgün bir şey çıktı. Karnımın doyduğunu anlayıp kavanozun kapağını kapatıp tekrardan buzdolabına koydum. Odama doğru yol aldım. Bugün etrafı gezebilirdim. Hemen valizimden pantolonumu ve tişörtümü çıkarttım. Daha kıyafetlerimi dolaba koyma fırsatını bulamamıştım. Hemen üzerimi giyinip çantamı da alıp çıktım. Charles polis merkezinde olmalıydı. Bende direkt çalıştığı yere doğru yürümeye başladım. 

Büyük bir tabelada ''Virginia Polis Merkezi'' yazıyordu. Hemen polis merkezinin merdivenlerinden çıktım. Charles'ın odası da neredeydi? Dışardan ses geliyordu. Bir erkek sesi. ''Hepinizi öldüreceğim! Suçsuz yere beni hapse attırmak neymiş görüceksiniz.'' Çocuk benim yaşlarımda olmalıydı. Çokta çocuksu görünmüyordu. Yüz hatları sertti. Ve oldukça cesur görünüyordu. Ardından babam beni görerek koşarak yanıma geldi. ''Aldırma tatlım. Bu çocuk gibileriyle çok uğraşıyoruz.'' Takmamıştım bile. Ama nedenini merak ediyordum. Babam konuyu değiştirerek ''Bu akşam yemeğe çıkmaya ne dersin?'' ''Elbette.'' Tamam o zaman seni eve bırakayım. Kafamı sallayarak polis merkezinden çıktık.







BONKAIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin