Koray'dan
Koluma hala küçük olan elleriyle vurarak "sanırım kayaya çarptım"demişti.Gözlerine baktığımda yıllar önce kalbimi tam anlamıyla ona teslim ettiğim küçük kızın kahvenin en güzel tonu olan gözleriyle karşılaşmıştım.
Hala hiç olmadığı kadar masum ve huysuzdu.O benim küçük huysuzumdu."Dilam seni çok özlemişim"diyerek bir çırpıda o küçük bedenini kollarıma sarıp havaya kaldırmıştım.Ne olup bittiğini anlamayan bir şaşkınlıkla bakakalmıştı."Ben de Koraycık"dedi kısık bir sesle.Annem de Banu teyzeyle sarmaş dolaş salona doğru ilerlemişlerdi.Babam ve Mehmet amca da ellerini omuz omuza atmış içeriye geçmişlerdi.
Biz hala koridorda yaklaşık 10 dakikadır birbirimize bakıyorduk.Gerçi ben değil 10 dakika 10 yıl bile şu küçük kıza bakmaktan yorulmaz ve asla sıkılamazdım o da ayrı bir mesele.
Huysuz kız elinde büyük bir tepsiyle salona girdiğinde gözlerimiz birleşti.Bana "ne var?"dercesine baktıktan sonra omuz silkti.Tepsiyi masaya koyup "hadi bakalım tüm aile sofraya herşey hazır"dedi ve gülümsedi.Ben hızlı davranıp hemen masaya geçmiştim.Küçük kıza bakıp "sen mi yaptın yoksa yemekleri"diye sordum."Yoo nerden çıktı?"diye sorunca genişçe gülümseyerek "tadından olsa gerek bu kadar lezzetli yemek güzel ellerden çıkmış olmalı"dedim.
"O halde güzel eller kısmını doğru bildin Banu Sultan hazırladı tüm yemekleri"diyince Banu teyze de ellerini havaya kaldırıp uzattı.Yemekler gerçekten enfesti Banu teyzem hünkar beğendi sevdiğimi unutmamış ve benim için yapmıştı.Tabi küçük huysuzum bu yemekten pek haz etmediği için ben keyifle yerken bana tuhaf tuhaf bakarak başını iki yana sallıyordu.
O kadar tatlı o kadar güzel olmuştu ki.Ona baktıkça 10 yıl öncesindeki küçük kızı görüyordum.Sanki hiç değişmemişti gözümde.Sadece dışardan fiziksel değişmeler yaşamıştı ama benim gözümde hala o koca ayıcıklara sarılıp "Koraycık"diyen kız olacaktı.
Yemekler yendikten sonra herkes geniş koltuklara yayılmıştı.Küçük huysuzum esneyerek bir yandan sofrayı toplamakla meşguldü sanırım Banu teyze kızına biraz ev işi öğrenmesi için yardım etmemiş belki de bugünlük ev işlerini ona bırakmıştı.Bıkkın ve zoraki görünüyordu.
Onun bu haline dayanamadan bir çırpıda yanına gelmiştim."Küçük kız çok mu yoruldu?"diyerek ince koluna dokumduğumda bana dönüp "of Koray zaten işim başımdan aşkın daha bir de bunların makineye yerleştirilmesi var"diye azıcık sitemli ve buruk bir ifadeyle konuşmuştu."Sıkma o tatlı canını şimdi mutfağa beraber gidiyoruz"dedim.Şaşkın bir ifadeyle bana bakıp "yok artık Koray şaka ediyor olmalısın"deyince sırıtarak "görürsün"dedim ve tepsiyi elime alıp mutfağa doğru yürümeye başladım.
Arkamdan söylenerek geldiğinde ben bulaşıkları çalkalamaya başlamıştım.Bir yandan da ıslıkla melodi çalıyordum."Yaaa Koraycık çekil ordan ben hallederim"dedi küçük kız.Duymazlıktan gelerek devam edince koluma minik elleriyle yumruk atmaya başladı."Çekilsene ya Koray hadi ikiletme beni"dedi bu sefer sesi sinirli gibi çıkmıştı.Hoş siniri bile güzeldi bana istediği kadar kızıp bağırabilirdi."Tamam küçük kız sakin şşşt"deyip başını hızlı bir şekilde okşamaya başlamıştım.
Kolumu aniden tutarak "yaa Koray ben köpek miyim eline sahip ol!"diyerek sesini baya yükselttiğinde gerçekten sinirli gözüküyordu.Onun bu haline 1 dk boyunca ciddi ve biraz da korkmuş bir şekilde bakarken bir anda gülmeye başladım."Ne ?ne var ne gülüyorsun be sen?"diye bağırınca bu sefer kahkaha atmaya başlamıştım."Şu haline bak o kadar ciddi ve komik görünüyorsun ki"deyip onun taklidini yaptığımda minik huysuzumda kahkaha atmaya başlamıştı.
Bulaşıkları yerleştirip çay demlemiştik.Bir anda ne olduysa bana dönüp "Koray bir sevgilin var mı?"diyerek sorunca kalbimde tuhaf bir his duymuştum.Şaşırmıştım neden bunu merak etmişti ki?Başımı iki yana sallayarak "Hayır küçük kız sevgilim yok"dediğimde konuyu kapatmayarak "umarım olur çünkü böyle marifetli bir Koraycık bu devirde zor bulunuyor"diyerek gülmüştü.Ben durgun bir ifadeyle bakarak "gerek yok küçük kız bana sen yetersin"diyince "yaa Koray olur mu öyle şey ben sadece çocukluk arkaşınım ikisi çok farklı şeyler"diyerek başını aşağı yukarı hafifce salladı.
Çocukluk arkadaşınım"sadece".Bu cümle kafamda zonkluyor sürekli kendini hatırlatıyordu.Benim yatacağım odaya gitmeden önce kapısı aralık olan Dilamın odasına sessizce girdim.Küçük bedeniyle kocaman, benim ona 10 sene önce aldığım ayıcığa sımsıkı sarılmış huzurlu bir şekilde uyumaktaydı.
Yavaş adımlarla yatağın yanına yaklaştıktan sonra bir süre sadece onu,küçük huysuzumu,Dilamı izlemiştim.Açık uzun saçları yüzüne düşmüştü.Ellerimle yüzüne dokunduğumda elektrik çarpmış gibi hissederek bir an geri çekildim.Teni o kadar pürüzsüz ve yumuşaktı ki tıpkı bir bebek gibiydi.Saçlarını usulca okşayıp minik bir öpücük kondurdum.Allahım o kadar güzel kokuyordu ki tıpkı orkide çiçeği gibiydi.O sırada hafifçe kıpırdanmaya başlayınca hemen ayağa kalktım yavaş adımlarla kapıyı örterek odadan çıktım.
"Sadece çocukluk arkadaşınım" demişti bana.Hayır yanılıyorsun küçük kız sen benim bakmaya kıyamadığım,yıllarca kokusuna,gülüşüne,bakışına,sesine hasret kaldığım, incitmekten deli gibi korktuğum ilk kez doğum gününde boynuma sarılıp iki yanağımdan öpünce heyecandan kıpkırmızı kesildiğim çocukluk aşkım,ilk aşkım ve son aşkımsın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadınım
RomanceYıllar öncesinde 2 asker arkadaşının birbirine verdikleri söz Masum,üniversiteye hazırlanan bir genç kız Hayatı dolu dolu yaşayan üniversiteden mezun olmayı bekleyen bir genç adam Çocuklukları beraber geçmiş ve her dakika küçük kıza aşkla bakan genç...