Multimedyada Koray
Bugün büyük gündü.Dün Korayın attığı mesaji okuduktan sonra ilk önce uyuzluk edip annnemlere bu durumdan bahsetmemeyi düşünmüştüm.Ama daha sonra vicdanıma yenik düşüp nasıl olsa öğrenecekler diye hemen annemin yanına gidip durumu anlattım.Annem öyle sevindi öyle sevindi ki dün akşamdan başladı hazırlık yapmaya.Babam da eve gelince haberi duydu ve "Allah Cenkler geliyor ne güzel haber eski günlerdeki gibi olacağız"diye sevinç nidaları atmıştı.Peki ben neden bu kadar heyecansızdım.Gerçekten hafızamdan silip atmış miydim Korayı.
Uyandığımda saat 8 e geliyordu tam bi iki saat daha uyuyayım derken annem elinde terlikle "kalk kız kaldır kıçını Koray ogluşum geliyor ve sen uyuyorsun olacak iş değil hemen kalk kalk yardıma koş"diye bağırdı.Bende bağırarak "of tamam anne"dedikten sonra yastığa kafamı gömüp yorganı da üstüme tamamen çektim.Üstümde hissettiğim ıslaklıkla yataktan fırlamam bir oldu.Annem bir bardak suyu başımdan aşağı dökmüş kıs kıs gülüyordu."ya anne ya ne kadar insafsızsın"diye bağırarak üstümü değiştirmek için gardrobumu açtım.Üstüme bordo omuz dekoltesi olan kısa bir bluz altıma ise dar siyah yüksek bel bir kot giydikten sonra doğru ca annemin olduğu yere yani mutfağa gittim.
Annem bana bakıp "kızım gidip güzel bir elbise giysene bu ne hal"deyince "of anne her zaman ki halim asıl senin bugünkü halin ne?hem kaç yıldır görüşmediğimiz insanlar için ne bu heyecan "dediğimde kızarak "kız sen deli misin?ben Şennnurla her zaman görüştüm nankörlük edip te arkadaşını sormayan biri varsa oda sensin küçük hanım"diyerek sanırım bana laf sokmuştu.Kahvaltımı hızlı bir şekilde yaptıktan sonra annem bana dönüp "biliyormusun Korayın dedesiyle senin deden asker arkadaşıymışlar deden bunu neden gizli tuttuysa ben de daha geçen gün öğrendim.Deden de bir hafta sonra buraya geliyormuş hem seni çok özlemiş hem de sana ve Koraya diyecek şeyleri varmış.Ne diye sorma çünkü ben de bilmiyorum.Korayın rahmetli dedesi nur içinde yatsın bak aklıma geldi adamcağız"dedi.Sonra da elini açıp dua etmeye başladı okuyup üfledi.
Ben şok olmuş bir haldeydim ve içimi acayip derecede merak sarmıştı.Koşarak odama girdim ve kendimi yatağın üstüne attım.Dedem buraya geliyordu evet bu zaten başlı başına sürpriz ve ayda yılda bir kez gerçekleşecek bir olayken üstüne üstlük Koraya ve bana söyleyeceği çok önemli şeyler vardı.Bunlar da ne demek oluyordu.O kadar merak etmiştim ki neredeyse dedemi arayıp sorguya tutacaktım ama sonra vazgeçip ayıp olur nasıl olsa bir hafta sonra bize gelecek ve öğreneceğim diyip iç sesimi susturmayı başardım.
Hala kendi kendime konuşup bir yandan da Korayın bana en son aldığı beyaz kocaman ayıcığa sımsıkı sarılmıştım ve sanki Korayın kokusunu almıştım.Koray çocukken hep portakal kolanyası sürerdi ona bir keresinde "Koray neden normal erkekler gibi parfüm sıkmıyorsun sen anormal misin"diye sorduğumda "tabiki hayır Dila sadece onlar kimyasal ve ben doğallıktan yanayım"demişti.Tam o sırada kapı pat diye açıldı ve görüş alanıma kızgın boğalar gibi burnundan soluyan annem girdi.Ve tabi ki elinde olmazsa olmazı terliğini fırlatmak üzere tutuyordu."Kız sen beni delirtecek misin ne bu halin ayıya sarılmış çocuk gibi şarkı söyleyip duruyorsun kalk ta biraz iş gör anneciğin içeride temizlik yapıyor kızı ise burada keyif sürüyor oh yan gel yat Osman"diyip terliği fırlatması bir oldu.Terlik popoma denk geldiğinden acıyla inledim "ah anne ne yapıyorsun kendine gelsene"diye bağırınca diğer terliğini de ayağından çıkarıp atmaya hazırlanıyordu ki hemen yataktan fırlayıp ellerimi havaya kaldırarak "tamam Banu sultan pes ettim geliyorum"diyerek peşinden gittim.
Hava baya kararmıştı saate baktığımda saatin 7 buçuk olduğunu gördüm.Annem telaşlı bir şekilde sofrayı hazırlıyor bense elimde telefon müzik dinliyor bir yandan da tabakları ve yiyecekleri masaya zar zor taşıyordum.Oda sırf terlik yememek için.Ben ne ara bu kadar umursamaz ve nankör olmuştum bilemiyorum ama tek bildiğim şey Korayı merak ediyor olmamdı.Evet yatağa uzanıp ayıcığı kokladığımdan beri Korayın nasıl değiştiğini yani tipini merak eder olmuştum.Acaba gerçekten bana dediği gibi kocaman bir adam mı olmuştu.Olmuştur bence ama yine o eski Koray gibi biri mi yoksa yeni bir Koray mı gelecek çok merak ediyordum doğrusu.
Tam o sırada kapı çaldı annem kısa bir çığlık atarak "hihh geldiler hadi Dilam kızım sen aç kapıyı Mehmet koş sende hadi geldi misafirler"diyerek bağırıyordu."of anne tamam bi sakin ol açıyorum kapıyı"diyip rahatça kapıyı açtım.Şok olmuş bir şekilde karşımda duran Koraya Şennur teyzeye ve Cenk amcaya bakarken en çok Koraya takılmıştı gözlerim.Bu gerçekten de Koraymıydı yoksa yanlışlıkla kuzeni mi gelmişti bilemiyordum ama tek bildiğim Korayın fazlasıyla değiştiğiydi.Kaslı kolları vücudunu saran gömleği açık düğmelerinden gözüken dövmesi ve her zaman ki gibi o şapşal gülümsemesiyle Koray Dinçer karşımda duruyordu.Sanırım tek değişmeyen şapşal gülümsemesiydi.
Annem Şennur teyzenin boynuna sarılıp "oyy Şennurum ne çok özledim bir bilsen"dedi.Koray bana bakıyordu ben tepkisizdim ne yapacağımı şaşırmıştım o kadar sakindim ne güzel şimdi ne olmuştu da pancara dönmüştüm bilmiyordum.Koray kaslı kollarını iki yana açıp "küçük kız sarılmak yok mu?"diyince kendime geldim ve sarıldım.O an burnuma buram buram portakal kolanyası doldu ve tarifsiz bir duygu yaşadım."Değiştirmemişsin"diyerek gulumseyince "unutmamışsın"diyerek çapkın bir şekilde sırıttı."uyuzluk yapma"diyerek koluna küçük bir yumruk atmaya çalıştım.Atmaz olaymışım kolu resmen taş gibiydi ve ben elimi hissedemiyordum."küçük kız iyi misin"diyerek endişe dolu gözlerle beni süzünce "sanırım kayaya çarptım"diyerek acıyla sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadınım
RomanceYıllar öncesinde 2 asker arkadaşının birbirine verdikleri söz Masum,üniversiteye hazırlanan bir genç kız Hayatı dolu dolu yaşayan üniversiteden mezun olmayı bekleyen bir genç adam Çocuklukları beraber geçmiş ve her dakika küçük kıza aşkla bakan genç...