İnsanın hayatının belli dönemlerinde belli konular için seçim yapması gerekir.
O seçimlerden birindeydim, canımdan çok sevdiğim adamla on iki yılı birlikte paylaştığım her günümde yanımda olan arkadaşım. Ne yapacaktım hayat beni nasıl bir seçime zorluyordu ?
Sevgilimi seçsem en yakın arkadaşımı, en yakın arkadaşımı seçsem sevgilimi kaybedecektim
hayatımın en zor seçimiydi, bu seçimin nedenini bilmezken bu seçimin sebebini öğrenmenin peşine düştüm kimseden bir şey öğrenemedim sonuç mu hem sevgilim beni terk etti hemde en yakın yakın arkadaşımdan sırtıma büyükçe bir bıçak yedim.
Evet.. Evet..
en yakın arkadaşım benle küstüğü halde erkek arkadaşımla(eski) konuşmaya devam etmiş her gün yüzüme kızgınlıkla bakmasına rağmen kafasını çevirir çevirmez onunla konuşuyormuş. Ah ben saf böyle güçlü arkadaşlık bitmez bitmemeli diye barışmak için elimden geleni yaptım, başarmıştım da arkadaşımla barışmıştım ne safmışım benimle barışmasına rağmen onunla konuşmaya devam etmiş ben bunu okul bitince öğrendim koca bir dönem bana oyun yapmış. Ben ise arkadaşıma toz kondurmamak için kulaklarımı dışarıya kapatmış onun söylediklerine inandım.
Ah saf ve yufka yürekli kalbim senden kıymalı börek yapıp midelerine indirdiler. Çok güzel mezuniyet hediyesi verdiler bana o kulak kapattığım şeylere biraz dinleyince kendimi hangi uçurumlardan atsam diye döndüm durdum. Olanları kendime yediremezken aslında çok şey öğrendiğimi fark ettim; kimseye koşulsuz güvenmeyeceksin mesela, kimseyi kendinden çok sevmeyip her gülen yüzün masum olduğuna kanmayacağımı öğrendim. Sırtıma yediğim bıçaklar beni bu hayata karşı güçlendirdi, olgunlaştırdı. Keşke böyle olmasaydı başka türlü hayat bana gerçek yüzünü gösterseydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılık Acısı
ChickLither ayrılık acıtır, kanatır, ağlatır bir zaman sonra geçer ya da alışılır.. Ya peki severek ayrılmak o daha kötü daha acı kapanmayan bir yara açılıyor kalbinde... Alışamıyorsun hiç alışamıyorsun... aşk biter de kırıntıları kalır içinde..