KUZEY'DEN ESEN RÜZGAR ✅

12. Bölüm "SBS Sonucu"

Yeni bölüm gelmiş ama hoşgelmemiş, boş gelmiş. Delirdim yine değil mi? Pki.

Ayrıca bölümü çok erken yayınlıyorum. Hadi yine iyisiniz sjsjsjsjjs

Multi kara çocuk *-* (Sefiyoz seni Kim Jongin ^^)

İyi okumalar >~<

Kamp görevlimizin kara çocuk olduğunu öğrendiğimden beri garip bir deprasyon halindeydim. Hayır yani, yakışıklı olabilir, paklavalı olabilir, nutella tenli olabilir ama bu bir kızı etkilemez. Aishh! Ne saçmalıyorum ki! Tabii ki de etkiler. Etkilemezse olmaz. (Multi etkiledi mi? sjsjjsjs) Ama bu kara çocuk biraz... Biraz ukala. Hâttâ biraz değil, fazla ukala. Neyse.

Odaya girmiş olan kızların zoruyla giyinmeye başladım. Al işte. Kıyafet bulma gibi bir sorunum var şu an. Ne giyebilirim ki? Cidden biri yardım etsin. Pantolon giysem bu sıcakta yanarım. Şort giysem... Aramaya üşeniyorum. Neyse, bulacağız artık.

Dolaba yerleştirdiğim kıyafetlerin içerisinden zar zor lacivert kot şortumu buldum. Üzerine salaş, beyaz t-shirt tarzı bir şey bulup aşırı klasik olan kombinimi spor ayakkabılarımla tamamladım. Saçlarım hafif dalgalı olduğu için öylece dışarı çıktım.

"Atakan?"

"Efendim Beste?"

"Dudağına noldu?"

Sorduğum soruyla Betül "Ben yaptım!" diye sinirle konuştu. Ne dedi o? Ben yaptım mı dedi?

"Sen mi yaptın?"

"Yumruk attım."

"Ha! Yumruk attın... Peki, niye attın?"

"Sinirlendirdi!"

"Tamam Betül sakin."

Şu an yemekhaneye gidiyorduk. Atakan ve Betül kavga ediyor, Arda yaptığı esprilerle Buse'yi hayattan soğutuyordu. Sıla ve Emre aşklarını gözüme soka soka sap olduğum sinyalini veriyorlardı. Bir insanın da bu kadar üstüne gelinmez ki! Azıcık insaf yani!

Peki bu kadar kişinin arasında bulunup ciddiliğini takınması gereken baykuşumuz nerede? Yok. Cidden yanımızda yok. Nerede olduğunu da sormadım. Merak etmiyorum zaten. Yani sanırım... Kimi kandırıyorum ki ben? Deli gibi merak ediyorum nerede olduğunu. Neden? Bilmiyorum...

***

Yemekhaneye gidip yemek yedik ve baykuşumuz hâlâ ortalıkta yok.

"Anıl nerede?"

Delicesine sormak istediğim soruyu Buse sordu. Teşekkürler Buse. Seni pistten alabiliriz artık.

"Biz de bilmiyoruz. İşim var dedi, çıktı gitti. Kamp meydanına gidelim, oradadır belki."

Kamp meydanına doğru yürümeye başladık. Demek işim var dedi... Demek çıktı ve gitti... Demek bunun nedenini çocuklar bile bilmiyor... Demek bizden habersiz birşeyler karıştırıyorsun... Demek... Ne diyorum ben? Tövbe ya!

Kamp meydanına geldiğimizde baykuşu aradım. Çocuklara "Nerede bu?" diye sormama gerek kalmadan bizim baykuşu buldum. Yanında bir kızla kalabalığın arasında konuşup gülüşüyordu. Şu an berbat hissetmem normal mi? Neden içimde bir huzursuzluk var? Arkadaş psikolojisi herhalde. Bizden başka bir kızla içli dışlı bir arkadaşlık kurması rahatsız etmiş olabilir. Ya da koca gözlü baykuşa aşık oldun ve şu an onu deli gibi kıskanıyorsun... Aşık mı? Ciddi misin sen? Ben... Anıl'a... Tövbe estağfurullah. Öyle birşey mümkün değil. Söz konusu bile olamaz. Çok saçma bir düşünceydi. Kendine gel azıcık. Allah rızası için kendine gel. Niye teleaşlandın ki sen? Motora bağladın. Hayırdır? Ne iş? Aşık oldun değil mi? Biliyorum ben işte.