Flashback
🐧 🐧
Anında arkamı dönmüştüm. Hızla ormana, ağaçların arasına dalarken omzumun üstünden ne zaman geldiğimi bile bilmediğim lanet eve baktım. Bu sadece 3 saniyemi almıştı. Evden bağırma sesleri geliyordu, bu Myungsoo 'nun sesiydi. Evden o çıkmadıysa peşimden kimsenin gelmediğini anlamak zor değil. Bunu umursamadan koşmaya devam ettim. Neden önemseyim ki?
İkisininde canı cehenneme!
Çantam, ben koşarken bir sağ kalçama bir sol kalçama çarparak canımı yakıyor, ben ise kıçımın izin verdiği kadar hızlı koşuyordum.
Koştum. Arkama bakmadan. Tüm kötü anılarımı orada bırakıp kaçtım!
Ne yapabilirdim ki başka?
Öyle düşüncelere dalmıştım ki önümdeki ağacı göremeyip sert birşekilde çarpmıştım. Ellerimi ağacın gövdesine koyup kendimi geri ittim. Dengemi sağlayamayıp geriye sendeledim o anda karnıma inanılmaz bir ağrıyla iki büklüm oldum.
"Ahhhh... Tanrım karnım!" Sanki yüzlerce sıcak iğne mideme hızla girip, yavaşça geri çıkıyordu. Bacaklarım, vücudumu taşıyamayacak haldeydi, zangır zangır titriyordu. Dişlerimi birbirine bastırırken dizlerimin üzerine düştüm.
Kulaklarımı silah sesleri doldurduğunda, kabuklanmış dudaklarımdan büyük bir çığlık çıktı.
Yüz üstü yere düşerken, ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Bir süre - kısa bir süre toprağın üzerinde yattım. Zonklayan, ağrıyan yerler şimdi daha belirgindi.
Göğüsüm hızla yükselip ,alçalıyordu. Soğuktu, gerçekten çok soğuk. Gözlerimden yaşlar oluk oluk akarken hıçkırıklarını dindiremiyordum.
Ölmek istiyorum.
Bu yaşadıklarım çok boktan. Düşüncelerim kocaman bir çığlıkla bölündü.
"KRİS!"
Hıçkırıklarımı yarıda kesip geldiğim yöne doğru vücudumu döndürmeye çalıştım. Kris'e bir şey mi olmuştu.?
Ayağa kalkmayı denedim. Ben kendimi zorladıkça kaburgalarımda ki ağrılar dahada çoğalıyordu.
'Umursama Kyungsoo! '
Sonra ise silah sesi. Korkum bilincimi kapattı. Kendimden geçiyordum. Şimdi değil, lütfen Tanrı'm yalvarırım!
Elimi kaldırıp, kıpkırmızı olmuş yanaklarıma vurdum. Sanki yeniden hayat bulmuş bir beden gibi derin, yüksek sesle nefes almaya başladım. Titriyordum.
Çalılardan hafif bir hışırtı gelmesiyle, çarpmanın etkisiyle sol yanıma savrulan çantamın kulpunu kavrayıp doyrulmaya çalıştım. Nefesim kesiliyordu her acı çekişimde.
Hışırtıların yakınlaşmasıyla ayağa kalkıp ileri fırladım.
'Özgürlüğünü kimsenin kısıtlamana izin verme Kyungsoo!'
İç sesmin beni yönlendirmesine izin verek koştum.
FlashBackSonu
Yeni kapak fotoğrafımız hayırlı olsun !
'Bölüm niye geç geldi lan!' diyeceksiniz ama bi sorun neden geç geldi yazar ?
Şimdi hani wattpad güncellendi ya, bende o sırada bölümü yazıyodum bide kaydetmemiştim. Bu da dedi ki bu uygulama güncellendi blah blah blah bende tmm dedim watty beni dışarıya attı anlayacağınız
Uygulamadan çıktı ben şok ben iptal. Bölüm kaybetmediğini için tüm yazdıklarım silindi.
Sinirim o kadar bozuldu ki okulda her telefona baktığımda moralim bozuluyodu, gözlerim doluyodu.
Hic yazasım yoktu ama bana büyük bi baskı uygulayan arkadaşlarım sayesinde yazdım ve voteler gittikçe düşüyo , şu okuyup yorum ve vote vermeyenler
Sizi Allah affetsin..
Ve okuyup hem yorum hemde vote veren arkadaşlarım beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim sizlere...22.02.2016 01.15
İYİ GECELER
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Useless 'Kaisoo'
Fanfiction'Özgürlüğüm için bir insanı öldürdüm ben. Senden ya da bir başkasından korkmuyorum!' dudakları umursamazca kıvrıldı. 'Öldürdüğün kişiyle beni bir sanıyorsun...' küçümseyerek beni süzdü. '...fakat çok yanılıyorsun, aptal yaratık."