3. BÖLÜM

14 2 0
                                    

Ada Poyraz

"Abi burda insan uyuyor yaa "deyip cırladım kendi kendime "Sabah sabah ne bu takur takur " deyip sesin geldigi yere baktım. Orta yaşlı bir bayan mutfakta ileri geri koşuşturuyordu. Onu görünce başım dönmüş gibi hissedip tekrar attım kendimi koltuğa sırtım ağrıyordu bu koltuk tek kelimiyle berbattı.Kadın benim sesimi duymuş bana doğru gelmişti anlaşılan görmesemde ayak seslerini duyabiliyordum.

-"Özür dilerim Ada hanım sizn burada uyuduğunuzu görmemişim yukarıda odanızda uyuyorsunuz sanmıştım."Deyip oldukça kibar bir şekilde gülümsemişti. Ama  benim aklım başka bir şeye takılmıştı "Ada kim lan?" kadın afallamış yüzüme bakıyordu ikimizde şaşkındık ve bence bu durum oldukça komikti kadının yüz ifadesi kesinlikle görülmeye değerdi bana sanki gözleriyle 'hangi tımarhaneden kaçtın söyle yavrum geri götürüp bırakıyim' diyordu.

"Aman gızım açlık senin başına vurdu  herhal sensin tabi kim olacadı en iyisi ben gidem sana bi çay koyemde kendine gel" Aaa şimdi aklıma geldi dün konuşmuştuk bu konuyu babamın düşmanları beni bulamasın diye kimligim yenilenmişti.Bu aklıma gelirken kadını nasıl bir piskolojiye soktuysam anında ege şivesine bağlamış ve çekip gitmişti. Arkasından seslendim " bakarmısınız isminizi öğrenebilirmiyim " normalde hiç kimseyle böyle konuşmazdım ama yazıkdı kadına sabah sabah çok karıştırmıştım kafasını zaten yeterdi bu kadarı.

"Ayten gızım" dedi. allahım ne kadar doğal, samimi ve cana yakındı."Ayten abla ben bi duş gireyim sonra kahvaltı yaparım "diye bağırarak merdivenleri çıkmaya başladım cevabını duymamıştım bile yanından geçtigim odalara bakıp hangisinin benim odam olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Hepsi aynıydı aynı tür çarşaflardı hemen hemen tam bir odanın yanından geçerken durup tekrar geri dönmüştüm işte burasıydı benim odam benim tarzıma göre döşenmişti siyah ve mavi hakim bir odaydı diger ülkedeki odalarım kadar büyük değildi ama şirindi. Babamın bu işte parmağının olduğu çok belliydi sanki bir tür imzaydı her odama aynı şeyi yapardı bir nevi özür gibiydi sanki beni sürekli düzenimden ettiği için ,tam bir yere baglanmışken ayırdığı için vesaire vesaire yatağımın üzerindeki valizin içinde en az 100 tane karam vardı.

"Işte benim adamım" dedim ve atladım yatagın üzerine ağzımdan bir inilti çıktı boynum fena tutulmuştu .Karam ın birini açıp ısırdım bu çikolataya neden bu kadar bağlanmıştım bilmiyorum ama çikolata krizim oldugu için günde en az bir tane yemessem hastanelik bile olabiliyordum denemiştim bunu.

Yazardan;Arkadaşlar bu kız tam bir piskopat benden duymuş olmayın ama delinin teki mesela lafta altta kalacağına dar ağacında asın daha iyi ne kadar psikopat olduguna dair yine size tiyolar vereceğim :)

Bir saat sonra

Dolabın önünde ne giyeyim diye düşünürken kapımın tıklatılmasıyla başımı çevirdim ayten ablaydı içeri gelen " gızım ismal beyler geldi gonuşmanız lazımmış seni aşarıda bekliyler "dedi dünkü adamlardı galiba nedense onlara ısınamamıştım çok yapaylardı ve ben bundan nefret ederdim "Ayten Abla" dedim onun gibi konuşmaya çalışarak " allasen niye benimle ilk karşılaştığında kibar konuşmaya çalıştın kendin olmak varken."

Gülümsedi " Gızım ben ne bilem öyle edem dedim beceremedim eşşege ne kadar altın semer vursanda eşşek yine eşektir" dedi ve ikimizde kahkahalara bogulmuştuk çok nadir bu kadar çabuk insanlara alışırdım ve bu kadını şimdiden sevmeye aşlamıştım.

"Gızım sen geyinde in aşarı bende gidem çay goyam ocağa adamlar soluklansın az yorulmuşlardır herhal" deyip odadan çıktı dolabımı açtım yenilenmişti yine başka bir yere taşınırken kişisel bir kaç eşyam hariç hiçbir şeyimi almazdım.

Eylül ayındaydık ve hava güzeldi bu gün kot bir şort üzerine sarı bir t-şhirt giydim takısız tam anlamıyla hazır olmiyacağım için onlarıda taktım.
Multi:)

Daha kahvaltı bile yapmamıştım bu dingiller sabahın köründe burda ne arıyorlardı allah aşkına gözüm saate takıldı daha 8 bile olmamıştı. Off layıp aşağıya indim.

Ismail bey ve mehmet bey salonda oturmuş çaylarını yudumluyorlardı gerçekten sevmemiştim bu ikisini bir tuhaflardı beni fark etmeleri için öhöm öhöm diye öksürüyormuş gibi yaptım. Hemen toparlanıp ayaga kalktılar yalaka şeyler .

Sonunda ve nihayet saat 9 da onları gönderdim okulla ilgili ,çevreyle ilgili bir sürü bilgi vermişlerdi .Çok mutluydum hayatımda ilk defa normal bir okulda eğitim görecektim normalden kastım kolej olmayan yani.

Ne yapacaktım şimdi ben bütün gün evdemi oturacaktım aklıma telefonum gelirken sevinçle yerimden fırladım dün akşam mehmet beyin verdigi kutuyu hala açmamıştım bulup poşetinden çıkardım iphone 6 plus tı e yani başka ne olabilirdiki hemen instangramıma girdim bir sürü bildirim vardı e yani 53 bin takipçim vardı azdı aslında önceki hesabımda daha çoktu. facebook uma girdim ve bir kaç durum paylaştım.

Gördügüm şeyle kalp krizi geçirmek üzereydim ya bunlar sevgilimi olmuşlardı koreden en yakın iki arkadaşım kavga yapa yapa sonunda kavuşmuşlardı birbirlerine.
Multi;)

Hemen görüntülü aradım ve saat farkı aklıma sonradan gelince kapattım " of yeni yerlere taşınmaktan nefret ediyorum " diye söylendim ayten abla bunun üzerine kıkırdamıştı onunla birlikte bende kıkırdamıştım birkaç twit attıktan sonra iyice sıkılıp telefonu koltuga fırlattım sonra aklıma gelen fikirle telefonu attığım yerden aldım porshe nin anahtarlarınıda alıp evden çıktım saat 18.30 du hava kararmak üzereydi. Biraz dolaştım arabamla birkaç saat körfezi gezdim deniz bir harikaydı burda ve ben gerçekten denizi çok seviyordum burhaniye güzeldi ama öreni bir harikaydı akçay ,altınoluk ,güre vb gezdigim yerler gerçekten çok güzeldi telefonum çalmaya başladı ben etrafımı seyrederken arabayı kenara çektim ve cevapladım babamdı arayan onu sesini bile özlemiştim ama o bunu bilmeyecekti tabikide şimdi ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksınız

telefonu açtım ama ses vermedim "yerleştinmi elen "dedi soguk sesiyle noldu merak mı ettin babalık demek istedim sonra ondan daha güzel bi cevap bulunca onu söyledim " elen mi o kim ben ada " ne dedigimi gayet iyi anlamış olacakki küfür mırıldandı " sesiz etmene gerek yok duymadıgım şey degil dışından söyleyebilirsin dediğimde sesi sert çıkmıştı "elen yeter ! ne zaman bir şeye ihtiyacın olursa ara off ne diyorum ben sanki arayacaksın gibi " Haklıydı aramazdım ne olursa tek başıma hallederdim " yeter bay labron çok fazla küçüldünüz sizi arayıp rahatsızlık vermeyecegim " deyip suratına kappattım bu en sinir oldugu şeydi bunun üzerine bir kaç defa daha aramıştı ama ben onun kızıydım ve fiziksel özelliklerim annemden geçerken ruhsal özelliklerim babamdan geçtigi için inadımdan açmamış meşgule atmıştım .

Gözlerimi kappattım ve kafamı koltuga yasladım gözlerim kapalı bagıra bagıra küfür ediyordum sustugum da kulagıma birkaç kızın sesi geldi gözlerime açıp yerimde doğruldum arabanın kapısını açıp dışarı çıktım . Biraz ileride bir olay vardı ve hiç hoş görünmüyordu oraya doğru ilerledim.

AmerikanvariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin