Şarkı:Ed Sheeran - Cold Coffee
"Ne?" dedim."Ne saçmalıyorsun? "
"Sedat, annesi olarak hep seni bilecek, tamam mı?"
"Saçmalama, bir de annesi olarak beni bilecekmiş başkasından yaptığın..."
"Yeter artık sus!" dedi.Bana bağırmıştı.Bir yandan ona karşı kizgin bir yandan da kendimi halsiz hissediyordum.Kerem bu halimi gördü ve "Uyu" dedi."Halsiz görünüyorsun"
"Hayır!"
"Uyu dedim sana!" dedi.Bana kızdı, beni üzdü, benim kalbimi kırdı ama uyudum, gözyaşlarımla, o kırılan kalbimle uyudum.
Gözlerimi açtığımda bir dağ evi gördüm.Kahverengi tonlarında küçük ama bir o kadar da heybetliydi.Manisa civarlarındaydık.
"Uyan kelebeğim,geldik." dedi Kerem.Bu adam nasıl bu kadar rahattı anlamadım. O kadar bağır,dövecekmiş gibi konuş sonra kelebeğim de.
"Ben senin kelebeğin falan değilim" dedim o masmavi gözlerine bakarak.Arabanin kapısını açtığımda doğanın kokusu hemen yüzüme çarptı.Kerem de arabadan indi ama sessizdi, kızgındı, bir garipti ve nedeni bendim.Evin önüne geldik.Kerem'de evin anahtarı vardı, kapıyı açtı.
"Geç içeri" dedi.Sertti bana karşı.
"Tamam" dedim.Geçtim içeri.Arkamda da Kerem vardı.Evin her köşesi çok güzeldi.Karşımda bir tarafta merdiven,bir tarafta koridor ve bir tarafta da salon vardı. Koridora gittim.Sağa döndüğümde ahşap dolapları olan şirin bir mutfak vardı.Bakınıp salona doğru gittim.Tam karşımda Kerem ve elinde bir bebek.Daha doğrusu Kerem ve oğlu. Çok tatlılardı.Kerem bana baktı.
"Armina?"
"Ne kadar da masum bir bebek" dedim Sedat'a bakarak. Gülümsedi bana.
"Gel yanıma otur da konuşalım"
"Tamam" dedim. Yanına oturdum.
"Özur dilerim" dedi."Ben bir an sinirlendim iste sonra da sana patladim"
"Ama beni ne kadar çok üzdün."
"Sana söz veriyorum sana bağırmayacağım bir daha"
"Tamam affetim ama beni bir daha üzme"
"Sen de benim kelebeğim olduğunu unutma" dedi. Güldüm.
"Kerem ya" dedim.Seviyorum onu ne yapayim seviyorum ya kıyamam ki ben ona.Kerem Sedat ile birlikte ayağa kalktı.
"Ben Sedat'ı yerine koyup geleyim" dedi.
"Tamam" dedim.Merdivenlerden yukarı çıktı Kerem.Ben de ayağa kalkıp pencereden manzaraya baktım.Yaşadıklarımı düşündüm. Geçmişimi, kötü anılarımı düşündükçe gözyaşlarım sel olup akıyordu. Kerem her an gelir diye gözyaşlarımı sildim.Arkamı döndüğümde o yoktu.Manzaraya bakmak icin pencereye kafamı dönerken bir fotoğraf çarptı gözüme. Bu fotoğraf çok tanıdıktı. Kerem ile benim ilk fotoğrafımız. Biribirimize sarılmış bir vaziyetteydik. Çercevelenmiş fotoğrafı elime aldım. Kerem'in bana olan bakışlarına baktım.Yüzümde tebessüm oluşmuştu zaten.
"Cok tatlıyız di mi?" dedi Kerem. Bir anlık korku yaşadım."Korkma korkma" dedi. Arkamı döndüm.
"Ama korkuttun"dedim gıcık bir sesle."Kerem, biz geldiğimizde Sedat buradaydı."
"Sen uyurken ben ayarlamıştım korkma annesi"
"Kerem" dedim kısıktı sesim."Ben onun annesi değilim, yapma. Hem onun annesi nerede, bu sorudan önce annesi kim?"
"Gel, otur konuşalım" dedi. Koltuğa oturduktan sonra Kerem devam etti konuşmasına.
"Annesi kim bilmiyorum.Garip ama doğru.Tek gecelikti sana yemin ederim ki tek gecelikti.Sarhoştum o gece."
"Peki annesi nerede?"
"Doğurdu ve kaçtı"
"Ya gelip bebeği isterse?"
"Vermem.Hem hangi yüzle gelecek? Gerçi ben suçluyum..."
"Tamam Kerem uzatma."deyip konuyu kapattım."Kahve yapayım mı?" dedim.
"Yap.Benimki..."
"Orta olacak"
"Unutmamışsın"
"Unutmam" dedim. Mutfağa doğru yürüdüm. Cezveyi, kahveyi falan alıp yapmaya başladım.
Fincanlara doldururken Kerem geldi.
"Sen geç içeri servisi ben yaparım" dedim. Fincanları tepsiye koydum. Tepsiyi elime alırken Kerem bir anda tepsiyi elimden aldı ve tezgaha koydu.
"Kerem, bir sorun mu var?" dedim.Bir an ellerini yanaklarıma getirdi.
"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" dedi.
Masmavi gözlerine bakarak gülümsedim ona.Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kalbimin atış hızı gitgide daha da fazla hızlanıyordu. Tam öpücekken bir ses geldi. Sedat'ın sesiydi.
"Eh be oğlum annenle hasret giderecektik"dedi Kerem.
"Sen beni hiç öpmedin ki şapşal"
"Zaten tek sorunumuz buydu" dedi gülümsedim ona.Kahvelerin soğuyacağını bilsem de yukarı çıkıp Sedat'a baktık. Odaya Kerem ile girdik.Sedat'i beşiğinde hüngür hüngür ağlarken bulduk. Sedat'ın yanına gittim.Beşiğimden alıp kucağıma aldım. Sedat'a bakarken ağlaması kesildi ve uykuya daldı.
"Ama, bu ne ya?" dedi Kerem.
"Sessiz ol oğlum uyuyor" dedim.Sedat'a oğlum demiştim.
"Ne dedin sen?"
"Kerem ağzımdan kaç.."
"Bence ağzına cok yakıştı. Baksana annelik gücü mü derler artık ne derler bilmem ama ağlarken kucağına aldın ve kucağında uyudu.Senden çok guzel bir anne olur." dedi.
"E, ben zaten bir anneyim."dedim. Gülümsedi bana Kerem.'Sadece doğurmadım ve kan bağım yok"
"Bence bu çocuğa bir kardeş lazım"
"Yavaş gel.Polisler seni ararken sen ne diyorsun? Ne yapacaksın o meseleyi? Tamam her neyse atlatırız biz bunu sıkma canını. Sedat'ı beşiğine koyayım sen de kahvelere bak soğumuş mu diye"
"Bilmiyorum o konuda ne yapacağımı. Sanırım tutuklanırım. Tamam neyse kahvelere soğumuştur ama ben yine de bakayım" dedi. Gülümsedi ama üzgündü aslında. Aşağı inmek için odadan çıktı. Ben de Sedat'ı beşiğine koyduktan sonra aşağı indim.
Merdivenlerden inerken kapı çaldı. Kerem hemen yanıma geldi.
"Korkma" dedi.Belindeki silahı çıkardı.
"Kerem" dedim kısık bir sesle.
"Korkma, ben yanındayım" diyip şiddetle çalan kapıyı açtı.
Karakterlerden ve kitabın kapağından memnun musunuz? Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLIYORUM ♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Gamzesi
AçãoBen Armina, -Zenginliğin içindeki baba sevgisi görmeyen fakir ve KORKUSUZ. -Sevdiği uğruna hayatını karartan YÜREKLİ. -Kendi dünyasında tek başına dik durmaya çalışan BİRİSİ.