Vedalar

113 11 0
                                    

Gökhan'dan

Annem arabaya binerken son bir kez daha sarıldım. "Oğlum sana bir şey vermek istiyorum." elini çantasına atarak biraz karıştırdı ve bir anahtar çıkardı. "Bu evimin anahtarı. Cansum bir kutu hazırlamıştı. Onu almanı istiyorum." anahtarı alarak "Kutuda ne var?" "Cansum'un bütün hayatı ve günlüğü. Okumanı istiyorum." anahtarı geri uzatarak "Yapamam. Onun özeli." "Senden tek isteğim bu. Ben zaten kızıma gidiyorum. Sen aylardır onsuzsun. Lütfen oku. Yoksa sana hakkımı helal etmeyeceğim." "Anne.. Ne olur deme artık. Cansu yaşıyor olabilir ama bizden uzak. Onu görmedin, görmeyeceksin. Ne olur yapma bize bunu. N'olur..." diyerek dizlerimin üzerine çöktüm ve alnımı eline dayadım. "Oğlum. Gördüm diyorum. Ne olur inan bana." elini öptüm ve "Hayırlı yolculuklar anne." diyebildim sadece. Daha fazla duramayarak hızla uzaklaştım.  Cansu'nun öldüğünü biliyorum ama kabullenmek istemiyordum. Annem deldirmişti ve hastahaneden çıkması iyi değildi. O akrabasını görseydim durumu anlatacaktım. Ne annem ne de doktorlar o akrabanın kim olduğunu söylemediler bana. Annem Cansu'yu gördüm diyordu. Bunu doktorlara da demiş olmalıydı. Hastahaneye yatırma sebebini Cansu'yu her yerde görmesiydi. Olduğum yerde durdum. Akraba, Cansu muydu? Cansum yaşıyor ve annemi almaya mı gelmişti? Arkama dönerek hastahaneye doğru koştum. Giden taksiyi gördüğümde "Heyyy! Duur!" diyerek bağırdım. Gözde bana doğru koştuğunda aldırış etmeden koşmaya devam ettim. Taksinin gözden kaybolmasıyla geri dönerek arabaya koştum. Hızla arabaya Gözde'de bindi. "Neler oluyor?" "Kemerini tak." diyerek gaza bastım. "Gökhan ne oluyor?" kısa bir sürelik gözümü yoldan ayırdım. "Cansu yaşıyor. Bundan eminim." titrek bir sesle "Filiz Teyze onun nerde olduğunu biliyor. Daha hızlı Gökhan. Yalvarırım daha hızlı." şaşkınlıkla Gözde'ye baktım. Gözleri dolu bir şekilde bana bakmasıyla ağzım aralandı. Başını öne çevirmesiyle "Gökhan!" diye bağırdı. Önüme dönmemle bir şeye çarpmamız bir oldu.

Filiz'den

Oğlumun gitmesiyle gözlerimdeki yaşlarımı tutamadım. Vedalaşmak için bana bakan Gözde'ye daha fazla bakmak istemedim. Kızımın canına kastetmiş bir insanla en ufak iletişime girmek istemiyordum. Taksiye yöneldim "İyi yolculuklar anne.". O kelimeyle bulunduğum yere çivinlenmiş hissettim. Bana hangi cürretle "Anne." diyebilirdi? Ben onu görmeye, sesini duymaya katlanamazken; beni aldatan, kızını babasız bırakan kadının kızı, karşıma geçip hangi cürretle "Anne." diyebiliyordu. Sinirle arakamı dönerek "Sen, o kelimeyi ağzına alma bile. Kızım senin yüzünden ölecekti." "Yeter artık! Cansu öldü. Senin kızınsa benimde kardeşim be kardeşim! Benim de canım yanıyor, bende hergün ağlıyorum, vicdan azabından uyuyamıyorum." gözlerini işaret ederek "Bak gözlerime. Bak. Eskiden böyle miydi? Kıpkırmızı gözlerim. Mosmor torbalarım var. Görüyor musun? Pişmanım. Cansu intihar etmeden önce pişman olduğumu ına da söyledim. Bana söylediği o son cümle kulaklarımda yankılanıyor "Ben seni affettim Gözde. Sen de beni affet kardeşim." dedi bana. Bu bile benim vicdanımı rahatlatmadı. Ömürümün sonuna kadar da vicdan azabı çekeceğim. Kardeşimin katiliyim. Ama katil oluşum dosyalara intihar olarak geçti." titrek bir nefes aldı "İyi yolculuklar." dedi ve hızla Gökhan'ın gittiği tarafa yöneldi. Taksiye binerek adresin bulunduğu kağıdı uzattım "Bu adrese gideceğiz." adam bana dönerek "Vedalar zor olur, bilirim. Ama üzülmeyin. Eninde sonunda bir yerde, bir zaman tekrar görüşürsünüz." dedi ve arabayı çalıştırdı. "Lütfen hızlı gidin. Yolun sonunda aylardır görmediğim kızım var."

İnşAllah yeni bölümü en kısa zamanda yazar ve yayınlarım :). Az biraz bir kurgum var ama yazamıyorum bir türlü. Cümlelere dökemiyorum, kelimeler kısalıyor, anlayamıyorum. Neyse. İyi geceler benim tatlı hayalet okuyucularım :)

Ben Seni Affettim.. DÜZENLEMEYE ALINMIŞTIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin