SELİN
Okula geldiğim de Bayram sırada oturuyordu " Günün aydın olsun " dedim sırıtarak. " Sana da günaydın sarışın madam " Gözlerinin içi gülüyordu sanki. Gerçekten çok fazla içimin kıpraşmasına neden oluyordu gözleri, nefes alışı bile güzel.. İkinci dersimiz bedendi havanın da güzel oluşuyla tüm sınıf okulun bahçesine dağılmıştık. Ezgi' yle bir köşede oturmuştuk, etrafı izliyorduk. Daha doğrusu ben her saniye onu izliyordum karşımda oturuyordu arkadaşlarıyla muhabbet ediyordu. Arada bir göz göze geliyorduk, hemen gözlerimi kaçırıyordum.. Ezgi'yle muhabbete dalmıştım ve Bayram' ın yanındaki kızı fark etmemiştim.. Gözlerimi ona çevirdiğimde bizim sınıfta olan bir kızın Bayram' ın omuzuna elini koyduğunu gördüm. Kız ondan kesinlikle hoşlanıyordu o saniye anladım onun duygularını, benim Bayram' a baktığım gibi bakıyordu neredeyse. Kıskandım. Çok kıskandım.
Bayram' la ikisinin arasına duvar örmek omuzuna koyduğu elini de ördüğüm duvarın altında ezmek, gözlerini çay kaşığıyla oymak, tırnaklarının dibindeki o küçük deri parçacığını kopartıp kolonya damlatmak, saçlarının tellerini tek tek cımbızla yolmak, kaşlarını ağdayla almak istedim. Daha sonra Bayram' ı kocam ilan ediyorum tüm kızlar ondan uzaklaşmazsa onlara kısmet bağlama büyüsü yaptırırım diye sesimin çıktığı kadar bağırmak hatta ona üç metre yaklaşırsanız tazyikli su sıkarak uzaklaştırırım valla biber gazı sıkarım burnunuza götünüzden nefes alırsınız demek istedim. O kıza laik işkence arıyordum, aradığımı buluyordum da fakat küçük bir sorun vardı Bayram benim neyim ? Kızı ondan kıskanmamı daha kendime açıklayamazken başkasına "onu çok kıskanıyorum uzak dur" diyemezdim. Bide sonuçta kızla yüz yüze bakıyoruz şuan onunla kavga etmemeliyim, kavga olmasa da yanından geçerken yanlışlıkla omuzuna vurup bana sataşmasını sağlayabilirim. Bunları düşünürken ayağı kalktım Ezgi' ye dönüp " hemen gelirim" dedim. Sonra Bayram' lara doğru birkaç adım attım gördüğüm ve duyduğum şey karşısında şok olmuştum resmen. Bayram yine hiç beklemediğim bir hareket yaptı... Heyecandan ölsem mi ? Söylediği şeyler karşısında kan akışım durdu, beynim vücudumda ki organlara emir vermeyi kesti, bütün organlarım kalbimin çaldığı ritimde dans etmeye başladı, o kıza verilebilecek en güzel işkenceyi Bayram bulmuştu, moralim hayatımda en olmadık maksimum seviyeye ulaşmıştı. Omuzundaki kolu sertçe iterek kıza döndü " Sen nabıyosun ? Benim sevdiğim kız karşıda bana bakıyor senin yaptığın harekete bak eğer yanlış birşey anlaşılırsa bozuşuruz haberin olsun. " Cümleyi içimden tekrar ederek onların yanına gitmiyormuş gibi yoluma devam ederek sınıfa gittim. Aklımdan geçenler morelimin bozulmasına hatta psikolojik çöküş yaşamama sebep oldu. Bayram o cümleyi kurduğunda ben onların karşısında değildim çaprazındaydım ayrıca Ezgi tam karşılarındaydı. Üstüne üstelik söylediği cümleyi duymam onu hiç panikletmedi, heyecanlandırmadı... O halde ben Ezgi' ye ihanet mi ediyordum? Gerçekten Ezgi' yi mi seviyordu ? Ozaman neden Ezgi'yle değilde benimle oturuyordu ?Bayram bana ilgi gösteriyor Ezgi' den hoşlandığını kimse anlamasını diye mi ? Yoksa Ezgi' yle çıkıyorlar mı?
Beynimdeki bu soruların hepsine bir cevap verecektim eğer Bayram bana sadece arkadaşça yakınlık hissediyor, sevdiği kızı kıskandırmak için mi konuşuyor diye onu teste sokmaya hazırlanıyordum. Erkeklerin beyinleri her zaman klasik çalışır eğer beni kardeşi olarak kafaya alırsa hem sevdiğiyle arasını yaparım, o da olmazsa bana yavşar kardeşten sevgiliye dönmeyi düşünürdü. Erkekler gerçekten tuhaf... Ben onunda bu kadar saçma düşünebileceğini düşünerek başladım konuşmaya " kanka naber ya.???? " aklıma sıçıyım. Çocuğun suratı ruh gibi oldu, kalp krizi falan geçirecek sandım. Çatır çatır kırdım fidan gibi çocuğu.. Kalbinin kırılma sesini duymaya başlamıştım. Suratını başka yöne çevirerek " İyi sen ? " dedi . Çok haklıydı trip atıyordu şuan galiba ama haklıydı. Neden haklıydı ya ??? O zaman bana Ezgi ' yı seviyormuş gibi hissettirmeseydi. Banane ben haklıydım.
Zaten erkekleri anlamakta zorluk çekiyorum ama Bayram'ı anlamak ayrı bir zor. Hoşuma gidiyor sürekli ona soru sorasım geliyor, soramıyorum utanıyorum maalesef . Ben galiba ona aşık oldum diyerek kendi kendime itiraf etmiştim, ilk defa birini sevdiğime dair iç sesimden onay almıştım. Tipsiz üç metre daha şimdiden ilkim olmaya başladı diyen iç sesime güzel bir cevap verirken onu beni izlerken buldum. İçim tuhaf oldu gözlerimi kaçırdım. Tüm hislerim gitti. Ne olursa olsun onunla sevgili olamazdım. Akşam eve geldiğimde hala içimde o acı vardı. Güvenemiyordum daha şimdiden... İçimi acıtıyordu kokusunu biliyordum, kötü birşey olursa nasıl unuturdum, bağlanmamam gerekiyordu. Batuhan' ın bana baktığı gibi bakıyordu aşkla ama işte.. İçimi acıtmaya yetiyordu bu his o Batuhan değil bana öyle bakmamalıydı, ona ihanet ediyormuşum gibi hissettirmemeliydi bana. İlk aşkım o olmalıydı. Hazır değildim belki ilk olarak Batuhan ismi geçince kalbimin acıması geçmeliydi. Üç metre aklıma gelince gülen suratıma bir çağre bulmalıydım. Duygu karmaşası yaşıyordum bence.
Sınıfa girdiğimde onu gördüm arkamızda oturan boncuk gözlü Kübra ismindeki kızla birşeyler konuşuyorlardı, sırama yerleşirken Kübra' nın " Teneffüste gelir. " dediğini duydum sadece. Meraktan çatlasam da soramadım tabi bana kendiliğinden anlatması için bir kaç şebeklik yaptım. Uçlu kalemin uçunu biraz çıkartarak sıranın üzerine uzattığı buğday tenli koluna kalemin ucuyla dokunmaya başladım bu bir tür masajdı. İlk başta ne yaptığımı anlamadı bana baktı sadece. " Masaj yapıyorum sinirlere iyi gelir, çok mu fazla batırıyorum acıyorsa söyle, istemiyorsan da yapmam. " salak gibiydim ama ona masaj yapmam çok hoşuma gidiyordu elimi koluna değdirmek tenini hissetmek istiyordum ama dokunursam beni dövecek gibi hissediyordum bir huzursuzdu bugün. " Hayır çok güzel oluyor. " dedi hiç bir his yoktu cümleyi söylerken. Neden böyleydi anlayamıyorum. Ben bunları düşünürken yanlışlıkla bembeyaz gömleğin üzerine noktacıklar çizmişim nasıl dalmışım. " Ay" dedim birden o da korkarak bana baktı gömleği gösterdim, gülerek hatta kahkaha atarak cevap verdi. " Daha yenimi fark ettin ayy :)) " Kalemliğimdeki silgiyi çıkardım ve çizdiğim yerleri silmeye başladım, kolunu tuttum dışarıdan gözüktüğü kadar yumuşak değildi teni sert ve sıkıydı ayrıca çok sıcak, pürüzsüzdü benim en çok hoşuma giden o kollarına dokunmuştum. Fakat gülmekten heyecanlanamıyordum bile. Galiba ilk defa hiç birşey olmadan bu kadar uzun gülmüştüm o da gülmekten nefes alamayınca mecbur susmuştu. Teneffüste Bayram dışarı çıkınca galiba arkasından fazlaca üzülmüştüm, Kübra' nın omuzuma dokunmasıyla korkmuştum. Ne oldu dercesine kafamı salladım, o da meraklı gözlerle bana baktı. " Siz çıkıyor musunuz ?? " dedi bir çırpıda, sanane demek geldi içimden ama doğru olanı yapıp " Hayır neden sordun ? " dedim. Verdiği cevap sonucunda gözlerime perde indi resmen o dakikalarda hiç birşey göremedim. Bir tür şok gibiydi kalbinin tüm her yerini sızlatan şok, inanmak istemediğin ama hep başına gelen o lanet olası duyguyu tekrar yaşamıştım.
" BAYRAM DÜN BENİM ARKADAŞIMLA ÇIKMAYA BAŞLADI......" Gözlerimden akan yaşlarda uğurlandım onu başlamadan bitmesi üzmüştü belki de aşktı çözemedim sadece tek bildiğim içimdeki acılar hiç geçmiyordu.. Eve gittiğimde ablamı evde bulamadım sokakta kaldığım için üzüldüm ama biraz hava alacağım içinde sevinmiştim. Gerçekten aklımdan hiç çıkmıyordu onun başkasıyla çıkması... Söylemesi bile zordu. Düşünmeden yapamıyordum. Matkapla kalbimi oyuyorlardı sanki öyle acı çekiyordum. Telefonum çaldı, tabi ki ablamdı alo bile demeden üç beş cümle kurdu anladığım tek cümle yapmam gereken bölümüydü. " Selin sana bir sürpriz yapacağız bakkalın önüne gel oradan alacağız annemle seni tamam hadi koş koş " Dediği gibi yapıp yürüyerek alt sokaktaki bakkalın önüne gittim, bir yerden seliiiiin diye ses duyuyordum ama nerden geliyordu bulamadım. Salak gibi etrafıma bakarken acı bile çektirmiyorsunuz insana bakışı atmamaya özen gösteriyordum.
Yeğenimi gördüm bir evin bahçesinden çıktı " Teyze gel gel burada boya yapıyoruzzz." dedi koşarak yanıma gelirken. Yanına gittim her zaman ki gibi dudişş yapıp öptüm bal gibi tatlı dudaklarından. ( yeğenim 4 yaşında ) Takip ettim yerden bitmeyi, pis boklu büyümüş birde teyzesine yol da gösterirmiş diye içimden geçirmeden edemedim. Eve girdiğimde gerçekten ablam, annem badana yapıyorlardı hayırdır lan ? bakışı attım kaşımı gözümü oynatarak ortalığı renklendirdim. Renklendirdiğim ortamda gebereydim keşke, fırçaya basıp yere düştüm. Yerden kalkmaya çalışırken etrafa bir göz gezdirdim kocaman bir ev ama öyle böyle kocaman ki futbol sahası kurardım ben o alana mimarın aklına edeyim. Sonra gözlerim bir şeyleri tanır gibi oldu "Baya baya tanıdık bu ev acaba benim bebekken yaşadığım ev falan ben üveymiydim beni geri onlara mı verecekler lan noluyo dejavu oluyorum her saniyeee " diye haykırdım anneme. Kapıları açtım bir bir odaları gezdim bizim televizyonun aynısı, koltuklarda aynısı, halılar bile, hatta kuşumuz bile aynı bu ev ne ya bizim evi kopyalamışlar buraya diye bağırdım diğer odadaki ablama. " Selin sen bebekken kulağını ısırırken acaba beynini falan yemiş olabilir miyim ? " diye göt edici cevap gelince, çokgen olan jetonum daha yeni düşmeye başlamıştı. Düşmesiyle o jeton yine dünyanın tüm acılarını kendime alıyormuş gibi hissettim. Biz artık buraya taşınmışız ve burada yaşayacakmışız, beni bu köye hapsettiler resmen. Polisi arayın lütfen.
İneklerle mi arkadaşlık yapacağım diye annemin omuzunda ağlamaya başladım. Annemin " inekler sigara içmiyor, uyuşturucu yok, daha ne olsun" demesiyle yeni evimdeki odamda ilk sabahlamamı ağlayarak geçirdim. İlk başlarda ama anne ineklerin hepsi kız bananeeee benim sevgilim olmayacak mı ??? dedikten sonra keçilerle takılırım anne olur mu uyar mı sana diye ağladım. En sonunda annem kafama terlik fırlatınca kafam acıyor aannne diye ağlama maratonunu atlatıp şişip kapanma seviyesine gelen gözlerimi birbiriyle buluşturdu. O kızı çok merak ediyordum rüyamda hayalimdeki kızla Bayram' ı görmüştüm. Hayırlısı her şeyin ama ben aşık olduğumu kendime bile açıklaya bildiğim birini başkasına kaptırırsam içimde kalır evlenmem bile onu beklerim. Gözlerimi kapamadan iç sesimle usulca kavga yapıyordum aklımda kalan son cümleler. Salak mısın Selin?? Fol yok ortada yumurtada yok, tavuk var da horoz yok, doğmamış çocuğa don biçilmezmiş anne var baba yok gel evlenelim işte yorma bu güzel kalbimi şapşal şey.. Evlenmezmiş senden zaten bir bok olmaz gittin çocuğa kanki dedin Allah belanı verdi Selo. Bende kanki gibi takılır uzaktan aşkımı yaşarım.
Sınıfa girdim Bayram'a trip atıyordum o kızla çıktığı için tabi o bilmiyordu ona trip attığımı ama ona çok kızdım, ben ona aşığım o başkasıyla çıkıyor haksızlık değil miydi ? İlk aşkım bana aşık değil.... Kızı kıskanıyordum. İki ders boyunca hiç konuşmamıştım onunla "moralin mi bozuk "diye sorup durdu. Bozuk tabi bok kafa diyemedim. Koluma masaj yapsana, kalemini yediğim dercesine kolunu uzattı bana doğru. Tutamadım kendimi aldım kalemimi başladım masaj yapmaya. Geri zekalı kafam neden yüz veriyorsam tripliyim ben ona. Zil çalınca lavaboya gidip tepeden topladığım ama artık her yerden çıkan dağınık topuzumu düzelttim. Sınıfa doğru yürüdüğümde kapıda gördüm onu yanında o kız vardı tanımıyordum ama sevgilisi olduğunu anlamıştım kızın bakışlarından. Sihirli gücüm olsa da merdivenden uçarak suratın ortasına tekme atabilsem muşmula suratlı kızın. Yaklaştıkça onu dövme hissim çoklaşıyordu. Tam Bayram' ın arkasında durduğumda bana baktı özür dilercesine, üzüldüğümü bu kadar yüzüme yansıttığımı bilmiyordum. Yumruk yapıp sıktığım elimi açıp sırtına vurdum acımayacağını bildiğim halde yavaş vurmaya gayret göstererek.
"KOÇUM BENİM . " dedim kendime inanamayarak.
Okuldan kaçmıştım onu ve sevgilisini görmeye dayanamıyordum içim sıkılıyordu. Bütün gün onu düşünerek geçirdim zamanımı. Bu kadar çok nasıl bağlanmıştım anlayamıyordum.. Aklımın çoğunun onda olmasına rağmen evi Büyükçekmece denizine karşı manzarası olan çılgın arkadaşımla buluşmaya gitmiştim tek umudum kafamın dağılmasıydı belki de. O da başaramadı kafamı dağıtmamı okul kıyafetlerimle dalga geçerek sinirimi bozmamı sağladı. Sağolsun.
Ona annemin beni beklediğini söyleyerek yanından ayrıldım. Ama annem beni beklemiyordu. Okulumun çıkış saati daha gelmemişti. Ne yapacağımı bilmiyordum... Ona gidiyordum, ayaklarımı durduramıyordum. Gidip ne yapacağımı bilmiyordum. Otobüse binip okulun önünde indim , çıkış zilinin çalmasını beklemeye başladım. Beklerken onu göreceğim için heyecanlanıyordum, onu sevgilisiyle görürsem diye korkuyordum. Gözlerimi kalabalığın üzerine dikip onu aramakla meşguldü. Kalabalığın tam orta yerinde bana bakarak yoluna devam ederken onu tek başına yani sevgilisi yanında olmadan görünce olanlar oldu kalbimden geçenleri dışa yansıttım belki isteyerek orasını daha kendime açıklamış değilim. " Hey yakışıklı " dedim tam da gözlerinin kahvesinde kendimi kaybetmek üzereyken tüm gözler bana bakınca afalladım, utandım. Yer yarılsın ben oralarda da kaybolurum diye düşündüm. Yavaş yavaş yanıma geldi. Kaldırımda durmama rağmen onunla aynı boyda olamamıştım. Gözlerine bakmam çok zor olacak bunu fark etmiştim ayrıca, Batuhan Bayram' dan uzundu fakat onun daha önce hiç gözlerinin içine bakmayı denemediğimi fark ettiğim şeylerden biriydi. Yanıma tamamen yaklaşınca aramızda geçen konuşma tam da şu şekilde olmuştu.
Bayram: "Sen beni mi çağırdın yakışıklı diye ? "
Selin : " Evet, sorun mu var eğer sevgilin kızarsa demem bir daha.!!!!! "
Bayram : " Benim sevgilim yok. Ayrıldık. "
Selin : " Aa, neden ???"
Bayram: " SEVMİYORDUM BAŞKASINA AŞIĞIM"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SANA TUTSAĞIM #Wattys2016
Ficção AdolescenteKalbimden çıkan hislerle hayal dünyamın ilginç buluşması.. ÖLÜMSÜZ SERİSİ 1 ANNA Türünün devamını getirmek için çabalayan yarı kurt yarı vampir olarak bilinen zalim bir kadın. BAYRAM ( BARNETT) Geninde kurt adam hormonu olan kızdan bebek yapıp ku...