1-BÖLÜM

295 58 108
                                    

Gözüme vuran ışıkla birlikte gözlerimi açtım.Ah güneş iyi hoştu da sabahları gözümü yakması da ayrı bir dertti.Lavaboya gitmek için ayaklanınca unuttuğum yaralarım kendini hatırlatmasıyla inlemeden yapamadım.Daha sakin bir şekilde yürüyerek yaraların sızlamasını engellemeye çalıştım.Yüzümü yıkarken kafamı kaldırıp aynaya diktim gözlerimi.Güzel kızdım aslında ara sıra yeşile dönse de masmavi gözlerim,bal köpüğü rengindeki saçlarım ve en çok dikkat çeken dolgun kalemle çizilmiş gibi dudaklarım.Güzeldi de işte de si vardı.İnsanın kaderi güzel olmalıydı.Düşüncelerden kurtulmak için soğuk suyu yüzme çarptım.Banyoda ki rutin işlerim bitince geçen akşamdan kalan yumruklardan kaynaklı moraran yerlere ağrı kesici krem sürdüm.

Dün Akşam:

Yine lanet mekandayım ne maçları biter nede şu leş insanların paraları...Yine de bu iş benim her şeyimdi.Tek kazanç yerimdi.Şimdi siz diyorsunuz ki bu kız ne diyor.Ben yer altı dövüşçülerinden biriyim.Küçük yaşımda sırf para için buralarda sürünmek zorunda kaldım.Küçük yaşta olunca pekte çalışmak için iş bulamıyorsunuz.Pekte seçeneğiniz olmuyor zaten.Bende gücüme güvendiğim için bu işe başladım.Çünkü bakmam gereken iki çocuk vardı. Ya yetimhaneye gideceklerdi yada kaçak göçek çocukları saklayarak yaşayacaktım.Bunun içinde çok para lazımdı.Yani anlayacağınız bu işten başka şansım yoktu.

Derin bir nefes alarak çocukların yanına gidip uyanıp uyanmadıklarını kontrol ettim.Saate baktığımda okul saatinin gelmediğini fark edince ikisini de öpüp sessiz olmaya dikkat ederek odadan çıktım.

Mutfağa geçip 'İş başa düştü hadi bakalım Hüma hanım' diye kendi kendime mırıldanıp kahvaltılıkları buzdolabından çıkarmaya başladım.Çayı demledikten sonra çocukları güçlendirsin,dirayetli olsunlar diye portakal suyu sıktım.Masaya bardakları yerleştirirken çocukların anne diye bağırmasıyla telaşla elimdekileri bırakıp odalarına doğru koşturdum.Yediğim darbeleri unutup hızla koşunca sızının artmasıyla inleyerek hemen durdum.O sırada Armi gelip bacağıma sarıldı.Yavaşça eğilip;

"Ne oldu bir tanem niye bağırdın."

diyerek Armi ile aynı boya geldim.Bana attığı mahzun bakışlar arasında kekeleyerek;

"Ben şimdi uyandımm ama ama Aras uyuyodu.Şata yapmak için üstüne hopp atladım oddaa bana tızdı tii ben bişiy yapmadım."

Dudaklarını büze büze kelimeleri yanlış söyleyerek konuştu.Sen böyle o dudakları büzersen ben senin o dudaklarını yerim ama yaptığı şakaya mı kızayım yoksa bu haline mi güleyim bilemedim.Sakin bir ifade yüz ifadesi takınırken iç sesimin"evet Hüma iş başa düştü göster kendini" demesiyle ayağa kalkarak Armi'nin elini tuttum.

" Gel  bir Aras'a da bakalım napıyormuş. Belki çok canı yanmıştır"

diyerek Armi'ye baktım.Gözünden endişe parıltısı geçer gibi olsa da Aras'ın yaptığı aklına gelmiş olmalı ki Armi omuz silkip tripli tripli yürüyerek benden önce odalarına girdi.Odaya girdiğimde Aras dudakları büzmüş kollarına kendine sarmış küskün bir şekilde otururken buldum.Ama siz böyle yaparsanız ben nasıl dayanacağım bu tatlılığınıza ya.İçimde ki minnoş teyzeyi ortaya çıkartacaklar şimdi.Arasa belli etmeyerek güldüm ve yanına oturdum.Kolumu omzuna attım,boynuna burnumu sürtünce gıdıklanarak  kıkırdasa da yinede duruşundan taviz vermeyerek yüzünü benden ters tarafa çevirdi.Bende hala duran bebek kokusunu içime çekip boynundan öptüm.Yine gıdıklanınca kaşlarını çatarak bana baktı.Parmaklarımla kaşlarını düzelterek ;

"Benim prensim kızmış mı bakalım." saçlarını okşadım.

"Hı hı evet Armi'ye küstüm." diyerek yüz çevirdi.Arasa biraz daha sırnaşarak;

BARLASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin