Bölüm 4

57 8 13
                                    

Gördüklerime inanamıyordum, koşarak banyoya gittim. Musluğu açıp yanmış olan avucumu suyun altında beklettim. Geçmiyordu izi. Hala rüyada mıydım acaba? Emin olamayınca suyu bu kez yüzüme çarptım. Hayır her şey gerçekti, ne yapacağımı bilmiyordum. Odama geri döndüğümde şaşkınlık ve korku içerisinde gidip geliyordum. Aklımın içinde rüyam tekrar tekrar başa sarıyordu. Danny bilmediğim bir evin içinde sırtı dönük ayakta bekliyordu, ağır adımlarla onun yanına gittim. Aynadaki yansımamızı artık bende görüyordum. Aynadan hareketlerini takip ettim, elindeki tek kırmızı zara baktıktan sonra gözlerini, yansımadaki gözlerime kilitledi. Avucumun içindeki acıyı hissetmeye başladığımda, bende sıkı sıkı kapalı olan sağ elimi açtım. Evet diğer zar bendeydi. Elimin daha çok yandığını hissedince onu yere attım. Sonrasında uyandım işte. İçimden bir ses, bu kez aklının oyunu diye düşünemezsin, desede yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Bunu bir başkasına anlatamazdım. Ne Solyn'a ne de Danny'e... Hava aydınlanmıştı. Saate baktım 07.00. Evde kalamayacak kadar daralmıştım. Siyah yüksek bel deri pantolonumu ve salaş açık renk tişörtümü giyinip merdivenlerden indim. Kapının önünde postallarımı giyindim ve deri ceketimi üzerime aldım. Çantamı omzuma atarak dışarı çıktım. Saçlarımı ceketimin içinden çıkardım hızlıca. Yağmur yağmasa da hava kapalı ve beklediğimden daha soğuktu. Okula yürüyerek gidebilecek kadar vaktim vardı. Solyn'a bugün evden erken çıktığımın mesajını attım. Saatin erken olduğunu bilsem de Danny'nin  okulda olmasını istedim, ona ihtiyacım vardı. Kafam karmakarışıktı. Elim bir anda yakut kolyemin üzerinde gezindi. Yerindeydi. Bu bana huzur vermişti. Okulun kapısına geldiğimde neredeyse hiç yol yürümemiş gibi hissediyorum. Bahçede Danny vardı. Sadece o! Neden erken gelmişti? Hızlı adımlarla bana doğru yürürken tek korkum, kalbimin fırlayıp ayaklarının önüne düşmesiydi.
Koyu renk pantolonunu ve kazağının üzerindeki deri ceketiyle saçları yine karmaşıktı. Bir nefes uzağımda durduğunda bayılmamam için hiçbir neden yoktu. Sağ elimi ellerinin içine aldı ve avucuma baktı. Bu da ne demekti? Dün gördüklerim rüya değil miydi? O neden şimdi karşıma geçip her şeyi görmüş gibi avucuma bakıyordu? Konuşmaya başladım.

-Neler oluyor?
-Bilmiyorum, anlamaya çalışıyorum.
-Yoksa sende...
-Dün gece bir rüya gördüm. Gerçek olmamasını umuyordum.
-Ne söylemeye çalışıyorsun hiçbir şey anlamıyorum Danny.
-Burda olmaz eve gitmeliyiz, gel benimle.

Kolumdan tutarak yürüdü, ayaklarım ona uyum sağlamasa çekiştirmeye çalıştığı apaçık ortada olacaktı. Park yerindeki arabasına yöneldik. Kemerlerimizi taktıktan sonra süratle dönüş aldı, yola çıkmıştık.
Orman yoluna sapacağımız sırada hızını arttırdı. Solyn'larla kaldığını biliyordum. Onların evine hiç gitmemiştim. Ağaçların arasında neredeyse kaybolmuş güzel bir evin önünde durduk. Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Beni nasıl bir durumun beklediğini gerçekten merak ediyordum. Araba sesini duymuş olan Solyn ve Kemp merdivenlerin başında bizi bekliyordu. Arabadan inip onlara doğru yürüdük. Danny'e döndüm,

-Onlarda mı biliyor? 
-Ne yapacağımı bilmiyordum, anlatmak zorundaydım.

Anladığımı gösterir gibi hafifçe başımı salladım. Onların yanına varmıştık. İkisi aynı anda "Hoşgeldiniz" dedi. Kemp eliyle kapıyı işaret ediyordu, eve girmiştik. Rüyada gördüğüm yer burasıydı. Koltukların dizilişi, balkona açılan aynalı kapı, duvara sabitlenmiş televizyon... Oralia ve Jarel'a selam verdikten sonra yumuşacık koltuklara oturduk. Danny yanımda oturmuştu. Duyacaklarımı hazmedebilecek miydim bilmiyordum. Elimi tutmasını diledim. Sıcacık ellerinin içine sol elimi aldı. Solyn'a dönüp başıyla onay verdi, Solyn konuşmaya başladı.

-Sabaha karşı Danny yanımıza geldi ve bir rüya gördüğünü söyledi, endişeliydi.
Bir an durdu boynumda ki yakut kolyeye ilişti gözleri, konuşmasına devam etti.
- Seni görmüş, zarların bir tanesinin elini yaktığını... Emin olamadık bunun anlamını bizde bilmiyoruz. Aynı rüyayı görmeniz ve gerçekten elinin yanışı, bunlar ilk defa başımıza geliyor.
-Ben hâlâ hiçbir şey anlamıyorum Solyn.
-Dediğim gibi emin değiliz. Sizin aranızda yaşananlar farklı Danice. Şimdi sizi yalnız bırakmalıyız biraz konuşun ve anlatın birbirinize gerekenleri. Danny emin olunca çağıracaktır bizi.

Dördü de dışarı çıktılar. Ne olacağını neler diyeceğimi bilmiyordum. Danny'e baktım sanki senelerdir tanıyormuşum gibi sanki kaybolduğum anda bile onu her zaman bulabilecekmişim gibi sıcacıktı  içim. Danny'nin de neler hissettiğini bilmeye ihtiyacım vardı. Konuşmasını bekliyordum. Hafif hafif öksürerek konuşmaya başlayacağının sinyalini verdi. Ellerini elimden çekti.

-Benden yapmamı istediğin her şeyi duyabiliyorum. Aklıma girmekten vazgeç.
Gülümsedi. Söylediklerini idrak etmeye çalıştım.
- Farkında mısın bilmiyorum ama hepiniz sanki farklı bir dil konuşuyorsunuz. Tanrı aşkına aklına nasıl girebilirim ben? Şaka mı bu? Gerçekten komik değil. Delirmek istemiyorum Danny.
Söyleyeceklerinin altını çizmek ister gibi el hareketleriyle ve tok sesiyle konuşmaya devam etti.
-Dün gece gördüğüm rüyada, kendimle ilgili hiçbir hisse sahip olmadığımı anladığım an rüyanın bana ait olmadığını anladım. Yüzündeki acı beni yaralamıştı. Uyandığımda duyduğun acıyı hâlâ hissediyordum. Aklımın içine rüyayla girmiş olsanda, birkaç dakika sonra bile çıkmamıştın. Kemp gile durumu anlattım. Durup beklememi söylediler öyle de yapacaktım. Ama sabah okulda olmamı istedin bunu biliyordum. Emin olabilmek için erkenden okula geldim. Sen oradaydın, yaşadıklarımın ve hissettiklerimin ispatı gibi karşımda duruyordun. Sonrasını biliyorsun işte Ha birde elini tutmamı istediğini de duymuştum.
Mahçup bir gülüş yüzüne yayıldı. Kızarmıştım.
-Peki bunların sebebi ne? Seni yüreğimde hissediyorum Danny bunun anlamı ne?
Konuyu değiştirmeye çalıştı.
-Daha önce rüya görmüyor muydun?
-Hayır.
- İşte bunu anlayamıyoruz. Rüya görmemen ve ilk gördüğün rüyada aklını bana açman, daha doğrusu aklımı ele geçirmen tuhaftı.

Başımı ellerimin arasına aldım. Anlamaya çalışıyordum. Onlar garip bir şey yaşıyor olmalıydılar. Peki beni daha garip görmeleri? Anlayabileceğim bir durum yoktu karşımda. Bu durum korkutuyordu beni o an kendimden kaçmak istedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşlerimize DüşeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin