Arkadaşlar bildiğiniz üzere hikayedeki 'Ege' karakteri Vini'ydi ve şimdi Cameron Dallas olacak.
Multimedia: Ege
"Ege ? Söyle artık ?"
İsyan eder gibi konuştum. Gerçekleri söyleyeceğim, demişti.
"Lema, bak-"
Tam lafa başlayacaktı ki telefonu çaldı.
"Ne demek bu ?! Söyleyeceğim !"
Dedi. Sanırım yine o adamdı.
"Tamam, geliyorum"
Dedi sakince. Sanırım gidiyordu.
"Lema bak, sana söz veriyorum. Daha sonra söyleyeceğim. Bugüm içinde öğreneceksin. Korkma"
Dedi ve aceleyle çıktı.
Yine söylememişti. Neydi bu kadar önemli olan şey ? Neden saklıyordu ?
Bende durup bunları düşünmeyecektim, en iyisi Selin'e gitmekti.
*****
"Şimdi bana herşeyi baştan anlat."
"Bak, bir gün okuldaydım. Bundan 1 hafta önceydi sanırım. Ege'nin yanına arkaya gitmiştim. Telefonda konuşuyordu, ve bir adama bağırıyordu. 'Söyleyeceğim, yoksa benden nefret edecek' diye bağırmıştı. Bir kızmış. Sanırım o kız benim."
"Peki sana söylemedi mi ?"
"Söylemedi."
"Bak ne diyeceğim, gel biraz parka gidelim. Hem sende kafanı dağıtırsın"
"Tamam"
Dedim ve yola koyulduk.
*******
Yolda tek kelime etmemiştik. Selin'le küçüklüğümüzden beri parka gelip, eğlenirdik. Ben her zaman salıncaklara giderdim, Selin ise kaydırakta kayardı. Yine değişmemiştik. Ben gider gitmez salıncaklara, Selin ise kaydıraklara gitmişti.
Aklıma takılan şey hâlâ Ege'nin bana ne söyleyeceğiydi. Ne olabilirdi bu kadar önemli olan ? Daha da önemlisi o adam neden söylemesini istemiyordu ?
"Heey!! Lemaa !! Hadi alışverişe gideliim, eğlenelimm !!"
Diye manyakcasına bağırdı Selin.
"Tamam!"
Diye karşılık verdim. Şimdi de alışverişe gidiyorduk, ve biliyorum. Hiç yerimizde duramıyoruz.
******
"Ayy Lema baksanaa!! Bu bluz çok güzeell"
Diye saçma sapan konuştu Selin. Açıkcası pek alışveriş havamda değildim.
"Hıhı, çok güzelmiş"
Diye yapmacıkca konuşmuştum. Tabii ki Selin anlamıştı, Kafayı Ege'ye taktığımı.
"Lema, biliyorum. Kafan Ege'de, eminim gelip sana söyleyecektir. Eğer bugün dediyse, bugündür."
"Biliyorum, ama gerçekten söylemesini istiyorum. Neydi bu kadar önemli olan şey ?"
"Bak madem bu kadar öğrenmek istiyorsun, neden aramıyorsun ?"
Aslında iyi fikirdi. Neden aramıyordum ki ?
Üçüncü çalışta açmıştı.
"Ne var ?"
"Ben Lema"
"Söyle ?"
"Ne zaman söyleyeceksin ?"
"Bu akşam"
"Size mi geleceğim ?"
"Evet"
Dedi ve telefonu suratıma kapattı. Ne kadarda kibardı.
"Sonuç ?"
"Bu akşam söyleyecekmiş ve telefonu suratıma kapattı"
Dediğimde kahkahalara boğulmuştu Selin. O sırada kardeşi Nesrin gelmişti. Yani aynı yaştaydılar. Binevi kardeş işte. Nesrin'in geldiğini görünce sarıldım ve uzaklaştım.
*****
Saat 19:30 du ve Ege hâlâ aramamıştı. En iyisi yine ben arayayım.
Bu sefer beşinci çalışta açmıştı.
"Ne var ?"
"Ben Lema"
"Biliyorum, söyle ?"
"Beni gelip almayacak mısın ?"
"Kapının önündeyim, yaklaşık 40 dakikadır. Ne zaman farkedeceksin diye merak ediyordum"
Dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Pencereden uzanıp baktığımda, gerçekten ordaydı.
"Ponçik, ben çıkıyorum"
"Hangi cehenneme gidiyorsan, umarım bir daha gelmezsin"
Dedi. İşte dünyanın en salak abisi.
"Sonunda geldin"
"Geldiğine haber verseydin, beklemeyecektin."
"Herneyse"
Dedi ve arabasına bindik.
****
Evine gelmiştik. Yol boyunca konuşmamıştık. Sanki üzgündü Ege. Hissediyordum.
"Gel odama gidelim"
Dediğinde başımı salladım.
Odasına girdik ve ikimizde yatağa oturduk.
"Şimdi, sana anlatacaklarımı iyi dinle, ve sözümü kesme."
"Peki"
Dedim. Çok zor birşey söyleyecekmiş gibiydi.
"Sana herşeyi başından anlatacağım"
Dedi, derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Seni 3 yıldır tanıyorum. Seni ilk gördüğümde, 14 yaşındaydın. Tabii bende. Parktaydın ve sallanıyordun. Sarı saçların önüne geliyordu, yüzünde mükemmel bir gülümseme vardı. İşte o gün, seni beğenmiştim. Bir hevestir deyip geçiştirmiştim. Fakat 1 yıl sonra, hâlâ seni unutmamıştım. O zaman anladım ki, bu bir heves değildi. Aşık olmuştum sana. Her gün o parka geliyordun ve seni izliyordum. Sonra abin farketti beni, geldi yanıma. 'Kardeşimle çok mu ilgileniyorsun ?' Dedi bana. Bende 'Evet' dedim. Fakat senin karşına çıkmaya cesaretim yoktu Lema. Sonra abin bana bir teklif sundu. 'Lema'yı kendine aşık edip, onunla evleneceksin.' Dedi bana. 'Hayır' dedim. Evlenmek için çok gençtik daha. Hâlâ çok genciz. Bana kalsa, sana daha yavaş bir şekilde yaklaşırdım, yani alıştıra alıştıra söylemeye çalışırdım. Fakat abin sana oyun oynamamı söyledi, yani bizde kalman, benimle uyuman tesadüf değildi."
Gözlerim dolmuştu. Resmen duygularımla oynamıştı benim.
"Resmen duygularımla oynadın"
Dedim titrek sesimle
"Affet beni"
Dediğinde, dayanamayıp tokat attım.
"Teşekkür ederim, ihtiyacım vardı. Ama bir dinlesen Lema, kardeşimle yatmakla tehdit etti beni."
"Defol git hayatımdan"
Diye bağ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK BEN
Teen Fiction"Belki de, seni sevdiğim içindir bu yaptıklarım" dedi saçlarımla oynarken.