Babam aramıştı. Evet, bildiğiniz aramıştı. Neden aradığını bilmiyordum ama aramıştı. Sevinmiştim ama kaç zaman sonra ?
Odamın kapısı açılınca, düşüncelerimden kurtulup kapıya baktım.
"Babam dedi ki evleniyormuş, yarın akşam düğünü varmış gideceğiz git kendine birşeyler al"
Dedi ve dışarıya çıktı abim. Ne yani, annem öldükten sonra, başka bir kadını sevebilmiş miydi ? Birde evleneceklerdi. Neyse, umrumda değildi.
Dolabımın önüne geçip pembe kotumu ve beyaz ince uzun kollumu üzerime geçirdim. Ege'den ne haber derseniz, ona attığım tokattan sonra bir daha ne aramıştı, ne mesaj atmıştı, nede okula gelmişti. Görmemiştim onu. 2 gün geçmişti bu olayın üzerinden.
***
Okul kapısından içeriye girip direkt sınıfa gittim. Suratım asık bir şekilde otururken yanıma esmer bir çocuk oturdu.
"Selam ben Eren ve sende Lema"
Dedi Eren.
"Evet de neden yanıma geldin ?"
Dedim şaşkınca.
"Kız gelmiyeyim mi ? Kovuyor musun beni ? Ayıp ayıp"
"Aman iyi, otur"
Dedim önüme dönerken. Samimi birine benziyordu.
~~~ OKUL ÇIKIŞI ~~~
Eve yürümeye başladım.
"Lema!"
Diye seslendi yine Selin.
"Ege nerelerde haberin var mı ?"
Dedi çok önemli birşey söyleyecekmiş gibi. Sahi neredeydi onca zamandır ?
"Banane yahu"
"En son Mert barın birinde sarhoş olarak görmüş Ege'yi. Geçen gece. Kavga da etmiş adamın biriyle."
"Banane Ege'den banane"
Deyip hızlı adımlarla eve gitmeye başladım. Neden içmişti aceba ? Yada neden kavga etmişti ?
***
Eve girip çantamı fırlattım ve odama çıktım. Kilitli çekmecemdeki paradan biraz alıp alışverişe gitmek için yola koyuldum. Abim ortalarda yoktu, kim bilir hangi cehennemdeydi. Ege'de 2 gündür yoktu, kim bilir neredeydi şimdi.
Önüme gelen ilk butiğe girdim. Gözüm elbiseleri kaydı. Etek ve üst gibi görünen elbiseyi denedim. Olmuştu ve gayet güzeldi. Kabine girip üzerimi değiştirdim, elbisenin parasını verdikten sonra eve doğru yürümeye başladım.

Elbise
Eve yürürken bir kütüphane görmüştüm. Genelde kütüphaneleri severdim, sessizdi ve herkes elindeki kitaba odaklanıyordu. Kütüphaneye girmeye karar verdim. Bir kitap okuyup giderdim herhalde.
***
Ağaçlarla ilgili kitabı bitirdikten sonra kafamı kaldırıp dışarıya baktım, hava kararmıştı. Zaman ne hızlı geçiyordu öyle. Kitabı yerine bırakıp eve yürüdüm.
Eve girdikten sonra kapıyı kapatıp odama çıktım. Pijamalarımı giyip aşağıya indim. Hiçbir şey yememiştim bugün. Mutfağa girip birşeyler atıştırdıktan sonra koltuğa geçip Teen Wolf izlemeye başladım.
***
Gözlerimi açtım ve saate baktım, saat öğleden sonra ikiydi. En son salonda Teen Wolf izliyordum. Sanırım abim taşıdı beni yatağıma.
Ayağa kalkıp mavi kotumu ve pembe kapşonlumu üzerime geçirdim. Cumartesi olduğu için oturup odamdaki bütün takıları bulacaktım.
Çekmeceleri karıştırırken 'Sweet' yazan zincir altın bir kolye, 'Lema' yazan siyah bir bileklik ve bir günlük bulmuştum. Bu günlüğü 14 yaşıma kadar tutmuştum. İlk sayfasını açtım.
Sevgili Günlük (10/06/2010)
Bugün ilk kez koşu yarışlarına katıldım. Güzel ve eğlenceliydi. Kısa yazdım ama olsun. Günüm güzeldi.
Çocukken hep böyleydim, çok saf ve birazcık salaktım. En kötü günüm ödevimi yapmadığımda bana kızan öğretmenimdi. Günlüğü karıştırmaya devam ettim
**
Gitmişti Ege, Lema'dan uzak yerlere. Uzak durmak istemişti o kızdan. Beynini ele geçirmesine izin vermek istemiyordu. Biliyordu ama, bu akşam göreceğini o kızı. O düğünde olacaktı kendisi de, o kızda.Ne kadar istemesede o kızı görmeyi, yine de gidecekti o düğüne. Çünkü içinde bir yerde, özlüyordu.
O düğünde de gözükecekti o kızın gözüne, bu kez farklı olacaktı. Gönlünü alacaktı Lema'nın. Pes etmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK BEN
Teen Fiction"Belki de, seni sevdiğim içindir bu yaptıklarım" dedi saçlarımla oynarken.