Arabanın kapısını Gerard'ı beklemeden açtım ve sertçe kapatıp, kapının önünde beklemeye başladım. Bir süre sonra güvenlikle konuştuğunu duydum, arabanın anahtarını verdi ve yanıma geldi. Cebinden anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı. Hemen içeri girdim ve ince montumu çıkarıp, yukarı çıktım. Arkamdan geldiğini biliyordum, adım sesleri duyuyordum. Odaya girince ellerini belime doladı ve kafasını boynuma gömdü. Derin bir nefes verdim.
"Sorun ne?" fısıldayıp boynuma bir öpücük kondurdu."O sana bardaki kızlarla vakit geçirebileceğini söyledi, sense hiçbir şey söylemedin." Saçmalıyordum, şu sıralar fazla duygu değişiklikleri içindeydim.
"Çünkü sen ona ağzının payını vermiştin."
"Hayır sadece 'Siktir' dedim. Keşke daha iyi bir şeyler söyleseydim."
"Sorun bu mu şimdi?"
"Evet."
"Sen şu aralar fazla duygu değişikliği içindesin sanki?"
"Hayır."
"Tamam pekala. Hadi gel yatalım artık." Dolaba ilerleyip onun tişörtlerinden bir tane giydim. O da kendi pijamalarını giydi. Gerard'ın yatağına yattım. O da yattı ve kollarını belime dolayıp beni kendine çekti.
"İyi geceler." Fısıldayıp elini baş parmağımla okşadım.
"İyi geceler." Tam o sırada odanın içinde telefon sesi yankılanmaya başladı. Gerard oflayıp kollarını belimden çekti ve aramayı yanıtladı.
"Efendim Luis?" Eğer gitmesi gerekirse büyük olay çıkarırım.
"Ben gelmeyeceğim. Sen başkana söylersin."
"Tamam, geliyorum." Gerard ayaklandı ve dolabın karşısına geçti. Kıyafetlerini seçtikten sonra üstüne geçirmeye başladı.
"Gidiyor musun?"
"Gitmem gerekiyor."
"Gitme. Senle uyumak istiyorum." Yatakta doğruldum.
"Ben de gitmek istemiyorum."
"Hem Neymar'ı haklı çıkarma."
"Şu durumda tek düşündüğün Neymar mı?"
"O anlamda demek istemediğimi biliyorsun."
"Ne anlamda demek istedin?" Gözlerini kısıp önüme geldi. Bazen ondan korkuyordum.
"Yanlış anlamda demek istemedim."
"Yanlış anlam ne?" Bileğimi sıkıp tısladı. Kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladım.
"Beni korkutuyorsun."
"Yanlış anlam ne?"
"Bırak beni Gerard!"
"Bence de, seni bırakıp bardaki kızlarla eğlenmeliyim. Tam da Neymar'ın dediği gibi." Odadan hışımla çıktı. Yataktan hızla çıkıp aşağı indim.
"Gerard! Nereye gidiyorsun?" Bana bakmadan kapıyı çarpıp gitti. Yatağına yattım ve yastığına sarılıp, gözlerimi uyumak adına kapattım.
#####
Çilek reçelini ekmeğime sürüp, yedim ve çayımdan bir yudum aldım. Tabletin saatine baktım, gitme vaktim gelmişti. Tabletten izlediğim görüntüyü kapattım ve masayı topladım. Elimden geldiğince Gerard'ı düşünmemeye çalışıyordum. Henüz gelmemişti ve ben de gurur yapıp onu aramamıştım. Aramayacaktım da, hatta bugün işten sonra evime gidecektim.Masayı topladıktan sonra yatak odasına çıktım ve dolaptan kendime siyah bir elbise çıkarıp giydim. Ardından siyah stilettoları ayağıma geçirdim, üstüme deri ceketimi giydim. Saçlarımı taradım ve önünü hafif dalgalandırdım. Siyah eklem yüzüklerimi ve siyah kolyemi taktım. Siyah çantamı alıp içine telefonumu, şarj aletimi ve cüzdanımı alıp aşağı indim. Masanın üstünden arabamın anahtarını aldım. Eve son kez bakıp, çıktım. Belki buraya bir daha hiç dönmezdim.