•7. Bölüm•

26 5 2
                                    

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken , gözlerimi açmayı denedim. Zorlukla açtığım gözlerimle etrafa bakmaya çalıştım. Ağzımdaki acı tat midemi bulandırırken , bir kaç defa yutkundum. İçinde bulunduğum oda karanlıktı. Yataktan kalkıp zorlukla ayağa dikildim.

" Sonunda uyandın. " duyduğum ses sıçramama neden olurken etrafa bakındım. Tam karşımda olan siyah beden odanın karanlığıyla bir uyum içerisindeydi. Gözlerimi yavaşça yüzüne çıkardım. Gözlerim gözlerini yakalarken o yeşil gözlerin sahibi Efdal dan başkası değildi.

" Kış uykusuna yattığını sanmıştım. " dudaklarından dökülen kelimelerin sıcaklığı suratıma çarpıyordu. Gözlerim dudaklarını esir alırken titrek bir nefes aldım.

" Neden buradayım ? "

Neden burada olduğumu biliyordum . Başıma sürekli dert açmaktan kaçamıyordum. Dün belki de Efdal gelmeseydi... Ah düşünmek bile istemiyordum.

" Başıma bela olduğun yetmiyormuş gibi bir de sorularınla sıkıyorsun? " vücudunu biraz daha bana yaklaştırırken bende biraz daha arkaya ilerledim. " Kimsin sen ? " Kalbimin atışları delicesine hızlanırken bir an korkudan bayılacağımı sandım.

Kimdim ben ? Sıradan bir kızdım işte. Her kız gibiydim sadece hayatım fazla renksizdi.

" Na-asıl anlamadım ? " Gözleri bıkkınca üzerimde dolandı.

" Sen beni aptal mı sandın ? Bir anda ortaya çıkıyorsun ve kardeşimin hayatına giriyorsun. O da yetmiyor evlerine kadar giriyorsun. Amacın ne senin ? " Şu an dediklerini anlamıyordum fakat gözleri iğrenç ve tiksinç bir şeye bakar gibi bakıyordu. Dedikleri içimde bir şeylerin kırılmasına yol açarken gözlerimin dolmasını engelleyemedim.

" Bir amacım yok. " dedim sesimin titremesine engel olamayarak.

" Duygu sömürüsü yapacaksın şimdide ha? " Gözlerimde biriken gözyaşlarını geri göndermek için bir süre bekledim fakat başaramadım. Aksine zırıl zırıl ağlamaya başladım. Gözlerindeki ifade aynı sertliğiyle bana bakıyordu. Hemen buradan uzaklaşmam gerekiyordu. Yanından geçmek için bir adım attım. İçimden ona bağırmak çağırmak istiyordum. Ama fazla cesaretsizdim.

" Bekle ,seni almaya geleceklermiş." dedi tükürür gibi. Kolumu tek eliyle çekerek sıktı. Sesinde sinir hakimken dişlerini sıkarak konuşuyordu. "Sende bir işler var ve ben bunu ortaya çıkarana kadar ..." lafını bitiremeden kolumu ellerinden kurtardım. Ellerimi göğsüne koyarak kendimden uzaklaştırdım. " Bende bir iş yok. Sürekli papağan gibi aynı şeyleri söyleyip durmasana " diye tısladım.

Kapının açılmasıyla karanlık ortam aydınlanmıştı. Koridordan gelen beyaz ışık içeriye ince çizgiler halinde yayılırken kapının önünde duran Mert bizi görünce yanımıza geldi.

" Neredesin sen , sana bir şey oldu diye çok korktum. " diyerek beni kollarının içine çekti. Daha yeni tanıdığım , ve Efdal ' ın da dediği gibi evlerine kadar girdiğim kardeşinin bana sarılması neden bilmiyorum ama güven vermişti. Kolları belimi sıkıca sararken bende tereddütle kollarımı doladım. Kafamı boynuna gömerek sakinleşmeye çalıştım. Hıçkırıklarım boynumda düğümlenirken göz yaşlarım akmaya kaldığı yerden devam etti.

" Şşştt , tamam ağlama . " dedi Mert saçlarımı okşarken . O kadar kısık sesle konuşmuştu ki ben bile zor duymuştum. Efdal boğazını temizleyerek dikkatleri üzerine çekmeye çalışmıştı. Kafamı Mert ' in boynundan kaldırarak ona baktım. Mert kollarını gevşetip beni yanına çekerken kolu hala belimdeydi.

" Ne yaptın lan ona ?" Mert bağırarak Efdal ' ın üzerine yürüdü.

" İlk önce şu tavrından vazgeç " diye tısladı Efdal. Mert sinirle parmaklarını saçlarından geçirirken beni kolumdan tutarak dışarıya çekti. Bir kaç defa tökezlesemde düşmemiştim. Merdivenlerden yukarıya çıktığımızda bir kaç kişi dışında kimse yoktu. Mert ' in kolumdaki elleri gevşerken bu sefer daha yavaş bir şekilde yürümeye başladık. Tek fark az önceki gibi ben arkasından sürüklenmiyordum. Yan yana yürüyorduk. Sonunda kapının önüne çıktığımızda kenardaki tümsek ve ilerideki dar sokaklar bana düşünmemem gereken şeyleri hatırlatıyordu.

GEÇMİŞİN KIRINTILARI  #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin