GEÇMİŞİN KIRINTILARI #Wattys2017

• 1. Bölüm •

Bomboş sokak yağmur sesleriyle dolarken hafif bir rüzgar esiyordu. Saat henüz erken olmasına karşın hava hala karanlıktı. Aralıksız yağmur yağmış bir an bile durmamıştı. Genç kız ince hırkasına biraz daha sarıldı. Baştan aşağı sırılsıklam olmuş ' tir tir ' titriyordu. Cadde ye çıktığından habersizdi. Sanki hiç bir şey umurunda değilmiş gibi ya da henüz rüyada gibiydi. Arabanın firen sesi cadde de tiz bir ses bırakırken genç kız yürümeye devam etti. Babası yurt dışındaydı. Üvey annesi ise onu evden atmıştı. Bir şey diyemiyordu. Babasını inandıramıyordu. O kadına boyun eğmekten başka bir şey yapamıyordu. Yapamazdı da zaten. Kimsesi yoktu. Sonunda küçük bir apartmanın önünde durdu. İçeri girerek merdivenleri çıkmaya başladı. Dört veya beş kat tam sayamamıştı ama kapıda kocaman harflerle yazılmış ' hoşgeldiniz' yazısını görünce doğru yerde olduğunu anlamıştı. Zile bastı ve kenara çekildi. Bir kaç dakika sonra kapıyı sarışın , hafif toplu bir kız açtı. Üzerine giydiği mor pijamaları ve gözlerinin şişkinliğinden ayakta zor durduğu belliydi. Her an yeniden uyuyacakmış gibi duruyordu.

Genç kızı görünce hemen sarıldı.

" Yine mi attı o pis karı diyorum sana bende kal diye . Gir içeri canım benim" diye söylenerek kızı içeri soktu. Üzerindeki kıyafetleri çıkarmasına yardımcı olurken " Sen güzel bir duş al ben giyecek bir şeyler ayarlayayım" diyerek ayrıldı.

Genç kız soğuk suyu açarak küvetin dolmasını bekledi bir süre. Hasta olacağını biliyordu fakat buz gibi su sanki yaralarını temizlermiş gibi hissediyordu. Titreye titreye içine girdi. Yatar pozisyona geçti ve arkasına yaslandı. En son ettikleri kavgayı düşündü. Odasında uzanmış müzik dinlerken , üvey kardeşi gelip üzerine bir kova su dökmüş. Biraz sesini yükseltince de üvey annesi tepki gösterip kızı her zamanki gibi dışarı atmıştı. Bu yaşadıkları ağırdı. Ona ağır geliyordu. Resmen işkence görüyordu. Vücudundaki morluklar bunlardan sadece bir kaçıydı. Her hareketi o kadının gözüne batıyordu. O evde istenmediğini biliyordu. Ama ne gidecek bir yeri vardı. Ne de cesareti. Küvette hafifçe doğruldu ve dolaptaki havlulardan birini alarak vücuduna doladı. Kapının tıklanma sesiyle kafası oraya dönmüştü. Arkadaşı elindeki kıyafetleri verip kapıyı kapattı. Üzerini iyice kuruladıktan sonra verdiği siyah iç çamaşırlarını giydi. Siyah uzun pijama altını alarak bacaklarından geçirdi. Uzun kollu , beyaz tişörtü de üzerine geçirerek havluyu kirli sepetine attı. Kenarda bulunan taraklardan birini alıp uzun siyah saçlarını taramaya başladı. İşini bitirince rastgele ördü. Banyodan çıkarak arkadaşının yatağına yattı. Gözleri yavaş yavaş kapanırken derin bir nefes verdi.