Emre alarmın çalmasıyla zor zor uyandı. Yatağımda bir süre oturup Hayal'in yanına gidip ona her şeyi anlatmayı düşündü. Telefonunu çıkarıp bir mesaj daha yazdı: "Sana kendimi göstermek istiyorum ama ya beni istemezsen prenses?"
Hayal gelen mesajın sesiyle uyandı. Okuyunca uzun süre yatağında oturup düşünmeye dalmıştı. O sırada kapı çalındı "gir" dedi. Emre gelmişti.
"Günaydın güzellik girebilir miyim?" Dedi.
"Aaa Emre gelsene sana bir şey anlatmam gerekiyor"
Emre heyecanlanmıştı. Acaba mesajları atanın ben olduğumu biliyor mu diye telâşlandı, Hayal'in yanında oturdu, gözlerinin içine bakıp onu dinlediğini söyledi.
Hayal:
—İki gündür birisi bana mesaj atıyor Emre. Kim böyle bir şeyi bana yapar anlamıyorum. Neden benimle böyle bir oyun oynuyorlar Emre.
Dedi ve ağlamaya başladı Hayal. Emre önce bir yutkundu, konuşmak istedi, konuşamadı. Hayal'in omzuna elini atıp ona sıkıca sarıldı. Hayal göz yaşları içinde "Beni hiç bırakma Emre senden başka kimseye güvenmiyorum" dedi. Emre "Hep burdayım" dedi sadece. Hayal sakinleştikten sonra okul için kaldıklarını farkedip hemen harekete geçtiler.
Emre üzgündü bütün gün olanları düşünüp durdu. Hayal de öyleydi. Ve bugün hiç mesaj gelmemişti. Bunları düşünmeyi bırakıp derslerine konsantre olmak istedi Hayal. Neden böyle şeyler aklını karıştırıyordu ki. Onun hayalleri vardı. Hayal ve Emre 12. sınıfa gidiyordu. Bu sene sınava girecekler ve bir meslek sahibi olmak için üniversiteye gideceklerdi. Hayal'in dersleri çok iyiydi. Babası gibi doktor olmak istiyordu. Babasından nefret ettiği içindi belki de doktor olmak istemesi. Hayatını boyunca insanlara yardım edebileceği bir meslek onun için idealdi. Zaten kendimden başka herkesi düşünürdü o. Emre ise derslerinde pek başarılı olmayan bir çocuktu. Onun hayali ileride müzikle uğraşmaktı. Gitar çalıyor, şarkı yazıp söylüyordu. Sesi çok güzeldi ve küçüklükten beri Hayal onu dinlemeyi çok severdi. Belki de bu yüzden küçüklüğünden beri gitarına en yakın arkadaşı gibi bağlıydı.
Bir hafta sonra Hayal'in doğum günüydü. Emre karar verdi o gün ona açılacaktı. Ama çok güzel bir sürpriz yapmalıydı. Aklına hemen ona bir şarkı yazmak geldi. Tamam bu olurdu. Başka ne yapabilirim diye düşündü. Hayal'in doğum günü yarıyıl tatiline denk geldiği için onu bir yerlere götürmeliyim diye düşündü. Hem yalnız da olabilirlerdi. Eve gidince ilk işi babasından izin almak olacaktı. Ne olursa olsun, Hayal onu reddetse bile aşkından vazgeçmeyecekti. Telefonunu çıkarıp bir mesaj daha yazdı: "Yakında kim olduğumu göreceksin prenses."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes Bile Almadan
RomanceEmre ve Hayal küçüklükten beri birbirini tanıyan 18 yaşında iki genç. Hayal ailesini kaybetmiş, içine kapanık, aşık olmamış bir kız. Emre ise kendini müziğin peşinden sürükleyen büyük hayalleri olan bir erkek. Emre Hayal'i ilk gördüğünden beri ona a...