Fazla uzatmak istemiyorum. Uzun zamandır bölüm yazmaya vakit bulamıyordum.
Ama her boş vaktimde yazmaya çalışıyordum.
Sonunda bölümü bitirebildim.
Bu bölümde Murat'a ne olacağını öğreneceksiniz.
Umarım beğenirsiniz.Melek'in ağzından
Doktorlar Murat' ı tekrardan ameliyathaneye aldılar.
Yine o ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Ne yapacağımızı bilmeden. Ben hemen yanımda oturulacak yerler olmasına rağmen yere oturmayı tercih etmiştim. Dizlerimi çekebildiğim kadar kendime çekmiştim. Çaresiz kaldığım durumlarda genelde böyle yapardım.
Ağlamayı kesmem uzun sürmüştü. Ama Selin hâlâ sessiz sessiz ağlıyordu.Benden daha duygusaldı. Ama Murat uyandığında benden daha güçlü gözükeceğine eminim.
Selin'e lavaboya gideceğimi söyledim.
Ama daha ayağa kalktıktan sonra iki adım bile atamadan birden gözüm kararınca kendimi yerde buldum.Selin'in ağzından
Murat'ı tekrar ameliyata aldıklarından beri yaşama olasılığını düşünüyorum.
Neden gitmesine izin verdim ki !!
Melek'ı aramaya gideceğini söylediğinde karşı çıkmamıştım. Oysa Melek yalnız kalmak istediği zamanlarda telefonunu sessize alır ve işi bitene kadar telefonuna bakmazdı.
Buna rağmen Murat endişelenmişti. Şu fabrikadaki adamlar yüzünden sürekli diken üstünde gibiydi.
Melek de ben de harap olmuştuk. Ne yapacağımızı bilmeden oturmak o kadar garip ki.
Genelde bir sorun olduğunda karşılıklı oturur, çözüm arardık. Ama şu an yapabileceğimiz bir şey yoktu. Beklemekten başka...
Melek lavaboya gideceğini söylediğinde başımı sallamakla yetinmiştim. Daha üçüncü adımını atamadan birden yere yığıldı.
Hemen yanına gittim. Muhtemelen uykusuzluk ya da açlıktan bayılmıştı. Doktorlar onu bir odaya alıp ilgilendiler. Serumu taktıktan sonra bir kaç saate uyanacağını söyleyip gittiler.
Melek belli etmese de çok duygusal biri. Murat'a gerçekten değer veriyor. Şu an içeride yaşam mücadelesi vermesi çok garip geliyor. Ona bir şey olma ihtimali yüzünden kalbim sıkışıyor. Ama Murat inatçıdır. Kolay kolay pes etmez. Hem çok düşüncelidir o. Bizi de düşünür. Savaşmaya devam eder. Bırakmaz yani bizi.
Dört saat sonra
Dört saat geçmesine rağmen Melek hala uyanmamıştı. Bir doktora haber vermek için odadan çıktım. Odanın çaprazındaki oda doktorun odası olmalı.
Kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdim.
"Hoşgeldiniz buyrun"
"Teşekkürler. Şey ben bir şey sormak istiyorum. "
"Sizi dinliyorum. "
"Bir hasta var bayılmıştı. Açlıktan olduğunu söylemiştiniz. Ayrıca iki saate uyanır demiştiniz ama dört saat olmasına rağmen Melek hala uyanmadı. "
"Öyle mi? Belki olay strestendir. Sürekli tetikleniyordur. Merak etmenize gerek yok. Eğer isterseniz hemen uyandırmak için uyarıcı verebiliriz. "
"Teşekkürler gerek yok uyarıcıya. "
"Pekala siz bilirsiniz. "
"Bu arada adınız neydi? "
"Selin "
"Ben de Ali. Memnun oldum Selin Hanım. "
"Ben de memnun oldum. "
Odadan çıktığımda fark ettiğim ilk şey Murat'ın durumunu sormayı unutmamdı. Neyse. Bir şey olsa zaten söylerlerdi. Sanırım.
Ben de yapacak başka bişey olmadığından kantine inmeye karar verdim. Uzun zamandır doğru düzgün yemiyorum. Yemek yesem iyi olur.
Çeşit çeşit pastalar, kurabiyeler, kekler...
Iki tane kurabiye ve bi tane kek ve son olarak da çay almıştım. Uyumamak için sürekli kahve içiyordum. Bu yüzden biraz çay içsem iyi olur.
Bu aralar zaten yeme alışkanlıklarım iyice bozuldu. Doğru düzgün bi yemek yesem iyi olur.
Yemeğimi bitirdikten sonra Melek'in yanına uğramaya karar verdim. Hala baygındı. Kim bilir ne kadar üzülmüştü de uyanamıyordu.
Bu arada benim de çok uykum gelmişti. Hazır Melek'in yanındaki yatak boşken yatmaya karar verdim. Zaten sadece yarım saat falan uyuyacaktım.
Melek'in ağzından
Uyandığımda bir an nerede olduğumu anlayamadım. Yanımdaki yatakta Selin yatıyordu.
Muhtemelen yorgunluktan uyuyakalmıştı.
Birden aklıma gelince doktoru bulmaya karar verdim. Böylece Murat'ın durumu ile ilgili bilgi alabilirdim.Yataktan hızlıca kalkmaya çalışınca birden başım döndü. O sırada birinin kolumdan tuttuğunu farkettim. Kafamı kaldırdığımda hemşireyi gördüm.
Bana bir şeyler söylüyordu ama ben onu dinlemiyordum. Doktoru bulmam lazımdı. Onu hafifçe yana ittirip kapıya doğru ilerledim.
Zaten doktorun odası hemen karşıdaki odaydı. Kapıyı hızlıca tıklattıktan sonra cevap gelmesini beklemeden içeri girdim.Hala Murat'ın durumunu öğrenemedik maalesef ama en kısa zamanda neler olacağını göreceğiz. Umarım beğenmişsinizdir. Gelecek bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLASILIKSIZ
Science FictionAdam Fawer'ın yazdığı kitapla alakası yoktur. Tamamen farklı bir kurgudur. Ben farklıyım. Dünyadaki diğer insanların hepsinden farklıyım. Bu aslında iyi birşey. Çünkü beni diğer insanlardan ayıran bazı özellikler var. Mesela insanların düşünceleri...