Eveet eski okurlarımızın bildiği gibi resmen kitabımız çalındı, kopyalandı veya kullanıldı nasıl adlandırmak isterseniz adlandırabilirsiniz. Kitaba sadece bir tek satır eklemek için bile hevesimiz yoktu ancak uzun bir aradan sonra Mutlu Sonsuz'u özlediğimizi fark ettik. Bugünden itibaren Mutlu Sonsuz büyük bir düzenleme ve değişimle tekrar yayımlanmaya devam edecek. Düzenleme ve değişimler bittiği zaman ise yeni bölümler eklenmeye başlanacak. Sadece 15 günde 4k olduğumuz günleri hatırlayarak, bu süreçte de yanımızda olacağınıza inanıyoruz. Tüm destekleriniz için çok teşekkür ederiz...
****
Yeni okurlara not: kitabımız kısa bölümlerden ve iki ana karakterin ortak anlatımından oluşuyor. Kitap romantik tarzında kısa hikayedir.
****
şimdi ise size keyifli okumalar...
****
Ayça...
Yeni bir güne hazır mıyım? Yeni sorulara? Tüm başlangıçlara selam olsun ama kaderin yeni oyunlarını sahnelemek için hazır mıyım ben? Kış masalları hep güzel olur aslında fakat kışın böyle erken uyanmak hep zor oluyor işte benim için. Soğuk havada daha çok doluyor gözlerim. Belki de görenler ağladığımı sanıyorlardır.
Kapıdan çıkar çıkmaz yüzümün soğuktan yandığını hissettim.
"Bu gerçekten gerekli mi! Bu kadar soğuk olmak zorunda mısın?" diye söylenirken kendi kendime; "Evet!" dercesine bir rüzgar savurması daha atlattıktan sonra ve hala yaşıyorken bomboş sokakta tek başıma, biran önce yürümeye başladım.
Karları severim aslında, örter bütün dar, çirkin ve pis sokakların üzerini. İnsanların çirkinliklerini de örter aslında o giydirdiği kalın paltolarla. Severim kışları, aslında eskiden severdim. Kış bebeğiydim sonuçta, yine böyle soğuk bir şubat ayında karlar yağarken doğmuşum. Birçok şeyi eskiden severdim. Çok eski geliyor her şey artık ama acılar eskimez, acılar her an yenilenir, tazeler kendini bir fesleğenin yapraklarına elinizi sürdüğünüzde sanki tekrardan kokmaya başlaması gibi canlanır. Karların arasında bir fesleğen yaprağı gibi yürüyorum işte şimdi, zor geliyor ama yeni bir masalın oyunlarını sahnelemeye başlıyorum artık bu yeni hayatta.
Sevmiyorum bu şehri. Sevmek için hiçbir sebebim de yok zaten. Bütün kötülükler, bütün iğrençlikler burada geldi başıma. Şuraya bak nesini seviyorlar şu boğazın? Kaç can aldı şimdiye kadar, ne kadar çok lanetlendi kim bilir. Sevmiyorum bu şehri ve sevebileceğimi de sanmıyorum...
Kötüsün İstanbul.
Kışları daha da kötüsün. Islaksın, soğuk ve yalnızsın. Bütün kötülüğüne rağmen hala kibirlisin.
Ben mi?
Bense Kız Kulesi kadar yalnız, Galata kadar çaresizim bu şehirde ve sen her gün daha fazla hapsediyorsun beni içine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU SONSUZ///düzenleniyor///(Perspektif2016)
Roman d'amourKarga ile kelebeğin aşkının zülmü mü daha büyüktür? Galata ile Kız Kulesi'nin mi? Bir zamanlar mutluluğu arayan iki genç vardı. Kız yalnız, erkek ise çaresizdi. Birbirlerinin yüzünde gülümseyen huzuru buldular... İki asır birbirlerini bırakmamaya...