9. Bölüm (Kore uğuru)

933 84 22
                                    

Alevler zavallı kızın çığlıkları ile birleşince sessiz ve karanlık ortama korkunç bir hal aldırmıştı.

Reyhanın sesi kesilmişti
Çünkü eun çekik gözlerini açmıştı.

Eun yüzünün üzerine düşen her damla yaşta hayatta olduğuna birkez daha inanıyordu.

+Eun sen iyimisin hıı bir yerin acıyormu.

-Ben bilmiyorum dedi.ve kımıldamaya çalıştı ki acı içinde  her tarafım ağrıyor dedi.Reyhanın gözyaşları dahada arttı.

+Bekle ambulans...aish  nerde telefonum çantamda kalmış olmalı.o arada eunun telefonu biraz ileriye fırlamış karınlığın ortasında küçük bir parıltı gibi yanıp sönüyordu.Reyhan telefona ulaşabilmek için ayağa kalkmaya çalıştI.Düşe kalka telefonun yanına vardı. Telefonun camının hepsi çatlamıştı bir darbe daha alsaymış paramparça olabilirmiş .Yazılar zar zor okunuyordu 9 arama vardı grubun hepsi teker teker aramış jin jinde 4 kere aramış ve mesaj atmıştı.

Gönderen Jin Jin:

hyeong nerdesin neden cevap vermiyorsun meraktan çatladık.

Reyhandan:

Daha fazla zaman kaybetmeden hemen 112yi çevirdim arama tuşuna basmadan önce jeton düştü :D aish reyhan türkiyede değilsin off. euna döndüm; eun ambulans numarası ne? eun eun !

cevap gelmeyince topallayarak yanına koştum eun cevap ver duyuyormusun eun uyanmyınca jin jini aradım. Oda telaşla ambulans çağırdı bulunduğumuz yer eve yakındı bu yüzden evin adresini verdi.

ambulansın direkt bizi alıcağını söyledi biraz rahatladım.Sonra onu bidaha onu görememe korkusuyla başımı eunun göğsüne yasladım.Gözlerimi açtığımda kendimi yoğun bakımda buldum.Ameliyattan yarım saat önce çıkmışım grubun hepsi menaher maa ile odanın koridora bakan penceresinden bana bakıyorlardı.Menajer maa zar zor izin alarak yanıma geldi.

-Nasılsın bir yerin ağrıyormu 

+ben iyiyim eun ,eun nerede ?

-eun woo henüz ameliyatta doktor henüz bir bilgi vermedi .

Tam o sırada bir hemşire içeri girdi ve; hastamız beyin kanaması geçirdi amelyat birazdan biter o zaman doktor beyle görüşürsünüz dedi.ve gitti

biraz sonra beni normal bir odaya aldılar.Ardından doktor geldi.

-hastanın  neyi oluyorsunuz.                                                                                                                                                        menejer Ma: Bn menejeriyim babası bana emanet etti. Bir kaç saate burda olurlar. dedi.

-Peki. Hastanın durumunu size şöyle söyleyebilirim ,geçtiğimiz 3 ay ı hatırlamayabilir büyük bir ihtimalle.onun dışında kolunda hafif bir çatlak var başka  ciddi bir sıkıntısı yok.

-Tamam teşekkür ederiz.

Olamazdı. ruya görüyor olmalıydım koluma çimçik attım fakat ne fayda canım yanıyordu ama kolum değil sadece kalbim acıyordu.Bu olduysa  artık onun gözünde sadece bir tercüman olarak kalacaktım.3 ay mı ? o beni sadece 3 gündür tanımıştı artık beni bırak hatırlamak aklının ucundan bile geçmem :'(

En son gözlerimden akan yaşlarla yastığı ıslatıyordum gözlerimi açtığımda; Annem ellerimi tutmuş ağlıyordu babamda hemen yanında onu teselli etmeye çelışıyordu.                                                                         +Anne neden ağlıyorsun ben iyiyim:)

-Reyhan iyimisin bi yerinde ağrı varmı!

+yok anne bacağımda hafif bir ağrı var o kadar.

-Off seni göndermemeliydim buralara.

+Olsun anne Türkiyede olsaydım yide böyle bikaza gelcekti başıma buda benim sınavım kendini bu kadar yıpratma iyiyim ben.

-tamam bi kaç gün sonra beraber döneriz.

+olmaz! olmaz anne bnim işlerim...

-işmi bu halde işmi düşünüyosun sen!

+Anne kendime söz verdim bu işi bitirmeden ve koredeki hayyallerimi gerçekleştirmeden gelmeyeceğim türkiyeye.Bu kadar anne gelmeyeceğim.Siz gidin. dedim ve kafamı yastığa geçirip battaniyeyi üstüme çektim.hep böle yaparım kızdığımda mutlaka başka yere kaçmaya çalışırım.

biraz daha yumuşak bir ses ile;

-peki ama nerde kalcaksın en iyisi baban sana kiralık bir ev tutsun böyle sürünürsün.

+tamam anne şimdi biraz dinlenmek istiyorum.

YAZARDAN:

Reyhanın babası dışarı çıkar ve Eun'un babasıyla konuşur.Yanlız eunun babaı ev tutmasına izin vermez.zaten onların bir evi  olduğunu fakat onların Türkiyede yaşadığı için evin boş olduğunu ve bir tek Eun'un bazen orda olduğunu söyler.Babası bir erkekle kalamayacağını söyleyince Eun'un babası itiraz eder ve ikisinin de zaten hasta olduğunu ve onlara yardım etmesi için bir hizmetçi tutacağını söyler bir şekilde reyhanın babasını ikna eder.

Eun yoğun bakım'da henüz gözlerini açmamıştır .Reyhan aynı odayı paylaştığı yaşlı bir teyzenin bastonu gözüne çarpar (mecaz anlam)hemen bastona uzanarak odadan yavaşça çıkar eunun yattığı odayı bulur.içeri girer yatağının yanındaki sandalyeye oturur elini tutar.

Reyhandan:

Eun'un ellerindeki yaraları görünce içim biraz daha kan ağlamıştı.Ve karşımdaki beni duyar gibi konuşmaya başladım.

beni hatırlıyor musun umarım şakadır bu biliyormusun ama sen benim en büyük hayalim'din.neden diye soracak olursan bu ülke'ye aşıktım kore acaba dizilerdeki gibi erkekler süslümüydü. İnanırmısın uyuz bir erkekle bile tanışmaya razıydım hayallerimi gerçekleştirdin çok teşekkür ederim.Benim Kore maceram  6 sene önce başladı yani 14 yaşındayken o kadar sevmiştim ki Kore yi en büyük hayalim Koreye gelmekti bunun içinde tercümen olursam Koreye gelmeye sebbim olabilir diye düşünüyordum. şimdi tercümanım ama Koreceyi nasıl öğrendim biliyormusun ? Baban sayesinde .17 yaşımda lise 3 de iken ek olarak dil kursuna gitmeye başladım.Babanla babam iş arkadaşları oldukları için benide tanıştırdı babanı çok sevmiştim halada çok seviyorum gerçekten babamdan hiç farkı yok benim için. Her hafta babanı aralıksız ziyaret ederdim bir hafta kursla beraber kampa çıktık bu yüzdenonu ziyaret edememiştim bunun üzüntüsü birkat daha artmıştı çünkü ondan bir sonraki haftada sınavlarım başlayacaktı.

iki hafta ziyaret edememiştim anlayacağın o hafta sonu onu ziyaretimde abini geldiğini söylemişti ama işlerinden dolayı fazla durmadığını söyledi biraz merak etmiştim doğrusu o kadar anlattığı iyi bir evlat nasıl olabilirdi ve elime   Kore uğurumu verdi. Onu birinin verdiği ama kimin verdiğini söylemedi.

Kore uğuru ortasında küçük bir kilit bulunan bir zincirden ibaretti direk boynuma asmıştım içinde ne olduğunu sormuştum fakat bu kolyenin anahtarlı hali sana gönderen kişide var.eğer bir gün onunla karşılaşırsanız o zaman öğrenirsin içinde ne olduğunu . Bu kolye gerçekten de benim uğurum olmuştu yada ben kendimi böyle avutuyordum.

şu an o kolye yanımda yok kendimden utanıyorum.Sen beni gerçekten de hatırlamıyorsun dimi  artık hayatından çıkıyorum geri dönüyorum Türkiye ye.Tam ayağa kalkarken tekrar elimi tuttu ve ;

"REYHAN SENİN KOREDE NE İŞİN VAR !"

Evet arkadaşlar uzun süredir yazamadım kusura bakmayın yazım yanlışı varsa yine kusura bakmayın umarım beğenmişsinizdir Bu bölümü yazabilmek için bilgisayarın başına geçmem lazımdı bugün alabildim.Kitabımı okuyan herkezin gözlerine sağlık  devamı aklımda umarım kısa sürede yayınlarım hepinizi seviyorum    okuduğunuz için  "KAMSAHAMNİDA"  :*





























Bir Yaz Tatili Kore (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin