That Blonde.

Üzücü...Dünyamızın ne kadar acımasız olabileceği.

''İnsanlar cehennemden pek bahsetmezler, oraya gitmek istemezler, görmezden gelirler.Benim hiç böyle bir problemim olmadı.Etrafına bak; cinayet, savaş, kin...Dostum zaten oradasın.''

-Sandra Chami Kassis

''Yarın buradan gidiyoruz.'' Daesung iç çekip yatağına oturdu.

''Seunghyun hyungla konuştun mu?'' Jiyong ve Youngbae onun peşinden yatağa oturdular.

''Evet, sonunda bu iğrenç yerden kurtuluyoruz.''

''Öyle söyleme.'' Youngbae suratını astı. ''Yıllardır burada kalıyoruz.En azından--''

''Saçmalamayı kes.'' Jiyong gözlerini devirdi.

''Bunun iyi bir fikir olduğuna emin değilim.''

''Youngbae lütfen tekrar başlama.Bunu konuştuk.'' Daesung'a döndü. ''Ee, ne söyledi?''

''Yarın gece bizi alacağını söyledi.Her şey yolunda.''

Jiyong gülümsedi.

''Sonunda.Sonunda buradan gidiyoruz.''

''Jiyong--''

''Youngbae lütfen dedim.''

''Lütfen ne!? Yeter artık beni susturup durma!'' Youngbae daha fazla sinirlerine hakim olamayıp ayağa kalktı. ''Şu haline bir bak!''

Jiyong iç çekip ayağa kalktı ve kollarını açtı.

''Bak bana.Ben hala aynıyım.''

''Kendini kandırma.Onlar---''

''Uzatma!''

''Neden!? Bir canavara dönüşüyorsun! Ne için? Buradan gitmek için mi? Para için mi? Ne için Jiyong!?''

''Normal bir hayat için!''

''Normal mi? Asla normal olmayacak! Kimler için çalıştığımıza bir bak!''

''Başka şansımız yok! Sence ben buna bayılıyor muyum? Ne yapmamı istiyorsun? Bizi korumaya çalışıyorum!''

''Hyung...Lütfen kes şunu.'' Daesung ne yapacağını bilemedi.

''Sende mi Daesung? İyi! Ben hiçbir yere gitmiyorum! Katil olmaya filan niyetim yok! Size iyi eğlenceler!'' Youngbae kapıyı çarpıp odadan çıktı.

''Bu lanet yurt!!'' Jiyong yatağı tekmelemeye başlayınca Daesung derin iç çekip ayağa kalktı.

''Şimdi ne yapacağız?''

''Onsuz gidemeyiz.Kimse bu boktan yerde kalmayacak, beni anladın mı?'' Daesung sessizce başını salladı.

''Kimse kalmayacak.'' bağırıp odadan çıktığında arkadaşını bankta otururken bulması uzun sürmedi.

''Burada kalmıyorsun.Bunu unut.Eğer seni sürüklemem ya da dövmem gerekirse, inan yaparım.''

''Bir yere gelmiyorum.''

''Youngbae!''

''Onlar gibi oluyoruz.Onları hatırlıyorsun değil mi? Onlardan ne kadar korktuğumuzu, nasıl saklandığımızı..Hala hatırlıyorsun değil mi?''

''Sanırım seni sürüklemem gerekecek.Yarın gidiyoruz.''

''Hala hatırlıyorsun.Ben--- Ben bazı geceler uyuyamıyorum.''