That Blonde.

Ne olursa olsun

''Eğer ben cehennemde olsaydım ve sen cennette olsaydın, her zaman yukarı bakıp seninle gurur duyardım.Ama eğer ben cennette olsaydım ve sen cehennemde olsaydın, Tanrı'dan beni oraya yollamasını isterdim.Çünkü cennet sensiz cennet olmazdı.''

''Başka bir can sıkıcı muhabirle daha konuşmuyorum dedim.Sadece git.'' Youngbae bağırıp kapıyı kapatmaya çalıştı ama...

''Lütfen Youngbaesshii, bu kadar basit olamaz.Sadece arkadaş olmadıklarını farkındayım.''

''Ne?'' Youngbae böyle bir cümle beklememişti.

''Ben diğerleri gibi değilim.Açıklamama izin veremez misiniz?''

Kız ona baktığında Youngbae derin bir iç çekti.

''İyi.Ama eğer bana aynı soruları---''

''Hayır, hayır! Söz veriyorum.''

Dakikalar sonra Youngbae ona bir fincan kahve uzattı ve koltukta yanına oturdu.

''Tamam, bunu benim yolumla hallediyoruz.Bir soru sorma hakkın var.Tek bir şans.Eğer o moronlardan farklı olduğuna inanırsam daha fazla sorabilirsin.''

Kız kafasını salladı.

''Hazır mısın?''

Kız tekrar başını salladığında Youngbae sırıtmak üzereydi çünkü bütün muhabirlerin aynı olduğuna emindi.

''En iyi atışını yap.''

Kız dudaklarını yalayıp biraz düşündükten sonra ona baktı.

''Birbirlerini nasıl bu kadar sevebilirler?''

Ve BOM.

Youngbae hiçbir şey söyleyemedi.

Şaşkınlıkla kıza bakmaya başladı.

''Yani...Tamam aşka inanıyorum ama..Onlarda bundan daha fazlası varmış gibi.''

''Neden bahsettiğini bilmiyorum.''

''Lütfen Youngbaesshi..''

''Gerçekten bilmiyoru--''

''O sarışından bahsediyorum.Herkes Kwon Jiyong'la meşgul ama anahtarın o sarışın olduğuna eminim.''

''Neden bu kadar eminsin?'' Youngbae kızın olayı diğerlerinden farklı açıdan görmesine şaşırmıştı.

''Çok belli olmadığı için diğerleri farkedemiyor ama saklı olduğu da söylenemez.Ben-- Ben sadece onlar hakkında yazmak istiyorum.''

''Neden?''

''Çünkü insanlar bunun çok basit olduğunu düşünüyor.Bir kötü adamımız var ve herkesi öldürüyor.Bu kadar.Ama olay bu değil, iki adamımız var, birbirini koruyan, seven.Ve sanırım...Birbirleri için her şeyi yapabilecek olan.''

Youngbae aniden ayağa kalkınca kız panikledi.

''Gerçekten kötü bir şey planlamıyorum Youngbaesshii--- Kayıt cihazım da yok-- Ciddiyi--''

''Bana Youngbae diyebilirsin.''

Kız önce şaşırdı ama sonra gülümseyip ayağa kalktı.

''Teşekkür ederim.Ve ben Yejin.''

''Tüm hikayeyi mi öğrenmek istiyorsun?''

''Her şeyi.''

''O zaman sanırım yemeğe kalıyorsun.''