Kural 1; Yabancılarla Konuşma

1.6K 89 22
                                    

''Güçlü olmak zorunda kalana kadar aslında ne kadar güçlü olabileceğini anlayamazsın.''


''Ağzını aç ve seni Daesung'la yakaladığım günü herkese anlatayım.''

Jiyong gece mutfağa indiğinde Seunghyun'la karşılaşmayı beklemiyordu.

''Jiyongieee~'' Adam çoktan kıkırdamaya başlamıştı.

Jiyong bir bardak suyu diktikten sonra gözlerini devirip ona baktı.

''Hyung.'' Bardağı masaya koydu. ''Bilirsin, beni sevmen gerekiyor.Beni Seungri'den önce tanıyordun.''

Seunghyun eliyle ağzını kapatıp gülmeye başladığında Jiyong onun karşısındaki sandalyeye oturdu.

''Neden hep bana denk geliyor?'' Seunghyun gülmekten konuşamıyordu.Jiyongsa çok bitkin görünüyordu.

''Bilmiyorum.'' mırıldanıp kollarıyla masanın üzerine yaslandı ve başını kollarının üzerine koydu. ''Gerçekten bilmiyorum.''

Seunghyun ayağa kalkıp onun bıraktığı bardağı aldı ve tekrar su doldurup ona uzattı.Jiyong bir şey söylemeden suyu yine diktiğinde Seunghyun hala gülüyordu.

''Susamış görünüyorsun.''

''Hyung--''

''Tamam, tamam.'' Seunghyun tekrar ağzını kapatmaya çalıştığında Jiyong eski pozisyonunu aldı.

''Çok mu kötüydü?'' Seunghyun mırıldanınca Jiyong gözlerini kapattı.

''Evin önünde hep kırmızı bir kamyon dururdu, hatırlıyor musun?''

Seunghyun kıkırdamalarının arasında bir evet mırıldandı.Aslında çok fena gülmek istiyordu ama Jiyong'a üzülmüyor da değildi.

''İşte o kamyon üzerimden geçmiş gibi hissediyorum.'' Jiyong kafasını kaldırıp bardağı adama uzattı. ''Bir bardak daha su verir misin?''


*****


''Ne yani bana hala sevişmediğinizi mi söylüyorsun?''

''Siktir---Hyung, senin derdin ne!? Sessiz konuş!'' Jiyong Seunghyun'a dik dik baktı.

''Asıl senin derdin ne? Neyi bekliyorsun?'' Adam yan koltukta oturan Youngbae'ye döndü. ''Ben olsam şimdiye kadar--''

''Ji!! Bir dakika gelir misin?''

Jiyong Seunghyun'a dik dik baktıktan sonra odasına yöneldi, tabii artık Seungri'yle ikisinin odasıydı.İzledikleri filmdeki bir sahne üzerine Seunghyun Seungri'ye dönüp o pozisyonun Jiyong'la zor olacağını söylemişti ve gülmeye başlamıştı.Ama sorun ondan başka kimsenin gülmeyişiydi.Çünkü Seungri adamın neyi kastettiğini anlamayıp suratına boş boş bakarken diğerleri öyle bir şeyi söylemesinin şokunu yaşıyorlardı.

''Tanrım--Youngbae buna nasıl izin verdin? Jiyong'un ölmesini falan mı istiyorsun?''

Youngbae iç çekti.

''Sekssizlikten ölmez, hyung.''

''Ya ölürse!?''

''Tanrım..'' Youngbae alnını ovuşturup ona döndü. ''Aslında-- bilirsin ben de şaşırdım.Hala ona dokunmamasına--''

That Blonde.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin