Selda'yı kolundan tutarak, "Hadi Selda buradan çıkmamız gerek." Selda yavaşça ayağa kalkarak, hafiften tutuşmuş kapıya doğru yürüdüler , dumanların arasından kapıdan çıkarak salona koştular .Her yer sis bulutu gibi olmuş hiçbir yer görünmüyordu. Kağan zorlukla ellerini gözlerine götürerek çıkış kapısının nerede olduğunu zor da olsa bulmuştu . Dışarıdan bağırışmalar duyuluyordu ve İtfaiyenin sesi az da olsa duyuluyordu. Çıkış kapısından çıkarak karşısında teyzesi ve eniştesi yaşlı gözleriyle onlara bakıyordu ve meraklı gözlerle bakan insanlar karşısında duruyordu .Yorgun bitkin düşen Kağan bir an gözlerinin kapandığını hissetti ve aniden yere sendeliyerek düştü.
***
Gözlerini açtı. Yatakta uyuyor halde bulmuştu kendini . Aslında bulunduğu yatagı görünce kendi yatagında olmadığını anlayınca sırtını kaldırıp doğruldu.Burası onun odası değildi. Rüyasındayken paralel evrene geçtiğinde gerçek dünyadaki bedeni neler yaşamıştı ?"Nasıl olur, benim şuan yatağımın üzerinde olmam lazım?" diye aklında geçirdi. Baş ucunda duran annesine, " Anne benim şuan evde olmam gerekiyordu, neden buradayım? " hayretle sordu .
Oğlunun kendine gelmesine sevinen Selman Hanım sorulan soruları normal karşılayarak , " Oğlum kendini yormamalısın, biraz dinlenmeni söyledi doktor ." Kağan sorusuna cevap alamayarak sessizliğine büründü. Odada iki mavi yatak, duvara monte edilmiş altmış iki ekran plazma, ve solunda bir masa üzerinde, su ve çiçek bulunuyordu. Oda baya sıcak olduğundan dolayı annesinden pencereleri açmasını istedi , yanında bulunan yatakta altmışlı yaşlarda, beyaz saçlı, ve gözleri mavi bir yaşlı adam bulunuyordu. Adam sıkıntıdan ara sıra tuhaf tuhaf Kağana bakıyordu.
Selman Hanım ,Kağana bakarak "Oğlum bir isteğin var mı ? Üstelik seni görmek isteyen başkaları da var . " .
Evet aslında bu çok iyi olur , içeriye girecek olan Kerem ona her şeyi izah edebilir. "Hayır anne teşekkür ederim. "
Paralel evrene geçiş yaptığında bayılıp hastaneye kaldırıldığını düşünüyordu.Bildiği tek şey , Seher'in de kurtarılmadığı gibi Selda'da kurtarılmamıştı. Aslında Selda paralel evrende kurtarılmıştı , hatta belki de Seher başka bir evrende hala hayattadır.
Selman Hanım dışarıya çıktığından beri odada yaşlı adamın horlamasından başka bir ses yoktu. Bayağı bir aradan sonra kapının açıldığını fark etti, annesinin geldiğini sandı ama karşısındakini gördüğü an dona kaldı ; çünkü içeriye giren kuzeni Selda'ydı .Kağan o an buz kesildi .
Sesini dışa vurarak ," Nasıl olur , sen yaşıyorsun?"
Şaşkın düşünceler arasında tebessüm ederek , " Senin sayende, sen olmasaydın şuan burada olmaya bilirdim." dedi ve uzun sarı saçlarını kırmızı bluzunun üzerinden alıp sırtına attı , Kağan'ın yanındki sandalyeye oturdu .
Kağan hiç bir şey belli ettirmeyerek, " Öyle deme , kim olsaydı aynısını yapardı ".dedi .
" Bu arada seni iyi gördüm"
" Çok şükür, " kuzeninin yeşil gözlerine bakarken düşünmeden edemedi. Hala paralel evrende olduğunu anlamıştı ve nasıl uyanacağını bilmiyordu da üstelik. Karmakarışık duygular arasında ne yapacağını bilemedi. Bir anıyı değiştirmişti ve değişen paralel evrende de yaşadığına inanamıyordu. Peki ya Kerem Seher'i kurtarsaydı ne olacaktı ? Bedeni hala uyuyor mu olurdu , yoksa koma halinde hastaneye mi kaldırılırdı? Belki de paralel evrenlerdeki bedenlerinde yaşamaya devam edecektir. Hayır böyle olmaz ; çünkü bedenini uyuyor halde gerçek dünyada bırakmıştı . Ve üstelik şimdi de bir yıl önceki olayları tekrardan mı yaşacayaktı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunu
Teen FictionSırtını dayadığı uzun servi ağacının yanında oturuyordu mezarlığa bakarak . Kalın giyinmiş olmasına rağmen soğuk rüzgar , yüzünü pek de okşayıp geçmiyordu. Toprağa odaklanıp genç taze bedeni hayal etti toprağın altında. Bir insan bedeni ne kadar zam...