Gecemide bana zehir etmekte kararlı anlaşılan bu kız. Sağ kolum ve sol bacağımı iple bağlamış. İplerin ucu yan yatakta yatan kendisinde beni çekip duruyo. Hissediyordum uyku sersemiydim ama bişi oluyodu. En son çektiği gibi yataktan düştüm ve onun kahkahaları arasında düşmeninde verdiği acıyla uyandım. O sinirle yastığı yüzüne bastım. Bir süre sonra sesi kesildi hareketsizdi. Korkarak açtım yastığı böyle bişey yapmış olamazdım olmazdım dimi? Açar açmaz bee diyip kahkaha atmaya devam etti. Bütün gece makara yapmakla geçti. En son biraz durgundum. Konuyu anlamıştı her ne kadar inkar etsemde. İkizimdi nede olsa hissederdi o. Hemen konuşmaya yeltendiki
-çok yorgunum sonra dedim
Biliyordum eninde sonunda anlattıracağını. Boşuna direniyordum. Döndü ve bana
-ben senin aydınlık yarınım diğer yarınım bana anlat lütfen ikizimi bu kadar üzen şeyin ne olduğunu bizzat öğrenip yardımcı olmak istiyorum. Merak etme dalga geçmem asla. O yeni çocuk Emre miydi? Dedi
-evet dedim.
-ah tahmin ediyim o çocuğa aşıksın dimi? Dedi.
-tabikiii hayırrr dedim.
-çok kötü bir yalancısın
-sahi ya belli ediyormuyum?
-fazlasıyla...
- ama daha emin bile değilim sadece onunla konuşmak iyi gelmeye başladı ağlarken gülebiliyorum daha ne diyim?
-bir şey demene gerek yok prof. Dr. Irmak burda herşeyi anlat dedi
-bende hemşire hanım durum vahim
-ben hemşire değilim profesör doktorum canım dedi
-bende canın değilim dedim. Bir süre güldük sonra konuyu anlattım.
-Nehir hanım öncelikle sana yapılacakları söyliycem. O çocuğun etrafındaki diğer kızları uzaklaştırmalısın, o saçınıda bi taramayı denersen herşey çok güzel olucak ve en önemlisi KİBAR OL. Dedi . Üstüne basarak kibar ol diyordu çünkü beni en iyi tanıyan insan o . Ama benim düşüncelerim şuydu;ben niye kendimi rezil ediyim ona bunu söyleyerek? Hatta bu sadece anlık bişeydi benim için bişey hissediyordum ama 4 dk içinde arafta kalıyordum. Ama o çocuğu terslemeye devam edicektim. Her ne kadar içimdeki o diğer kızlara göre daha sade olan kız çocuğunada aynı oranda değer versemde... Ya ben bu çocuktan hoşlanıyomuydum ki daha bunu bile bilmeden yaptığımız şu işler kalp ben yani...
Çünkü ona hala sinir oluyordum. Ama o elimi ilk tuttuğu an gözlerimin içine baktığı an hala aklımda.ırmak bana ;
-Nehir,eğer gözlerine 13 saniye bakınca göz bebekleri büyürse sana aşıktır yada aşırı nefret ediyordur. Yarın bi deneyelim bi zarar gelmez dedi. Of bu kız ve çılgınlıkları bir gün başımıza bir iş açıcaktı ama bakalım ne zaman? Saat 4 e geliyordu ve 9 da bahçesinde olmamız gereken nacizede insanlarla dolu bir okulumuz vardı. Pazartesilerden nefret ettiğimi söylemişmiydim? Çünkü her pazartesi okul müdürü evrene mesaj göndermek üzre mikrofonu eline alır ve yaklaşık bir ders saati konuşur. Onu dinlemektense fizik dersine girmeyi yeğlerim.
♥♡♥♡♡♥♡♡♥
Ya ben niye hiç şaşırmıyorum. Irmak'ın aklına uyanın hazin sonu adlı kitabın baş kahramnıydım yine. Sabah bana günaydın dedi. Önümde duran yaldızlı kitabı kapattım ve gözlerinin içine baktım. Tam 13 saniye. Salak salak sırıtarak baktım kaldım gözlerine. Dalmışım. Sonra elini şaklatmasıyla uyandım. Ama dikkat etmiştim büyümüşlerdi hemde baya fazla. Mutlu mu oluyim yoksa rezil olduğuma mı yanayim? Derste elimi tuttu sıranın üstünde. Bu çocuk neyin kafasındaydı? Bu özgüven nerden geliyordu? Tamam sesimiz çıkmamış olabilir hoşlanabiliriz ama sırayı onun kafasına geçirmesinide bilirim. Ama daha ağır basan o erkeksi tarafımı dindirmek zorundaydım. Aksi takdirde dersten atılıcaktım. Fizik. İlk dersin fizik olması nasıl bir eziyettir. Kafamı sıraya koyup uyamaya çalışmamla hocanın başımda sence öyle değilmi Nehir? Diye bağırması bir oldu. Keşke bütün dersler rehberlik olsa. Ama o kadında bize deli muamalesi yapıyor. Irmak habire laf çarpıtıyor.
-mutlu son olmasın mutlu sonsuz olsun diyor. Viviviv saçmalardan seçmeler. İkizcandır ama ne olursa olsun.4.derse girerken Irmak'da bir tuhaflık vardı. Tüm gün ruh gibi gezdi en sonunda gittim yanına bişey demedi. Bir iş vardı bu işte ama dur bakalım.
🎶🎶🎶🎶🎶
Ertesi sabah ilk defa Irmak ile erkenden kalkmıştım. Bu kız beni kendine benzetmeye başlıyordu. Bir anda içimden saçımı yapmak geldi. Çok tuhaftı. Biri bana büyü mü yaptı acaba diye düşünmeden edemiyordum. Saçımı düzleştirmekte karar kıldık. Eskidende düzdü ne fark edicekti ki? Sonra uçlarını kıvırcıklaştırdı. En son makyaja geçiyordu ki durdurdu. Kendi kendime düşünüyordum. Kendine gel Nehir bu sen değilsin. Sonunda uzun bir koşuşturmanın ardından evden çıkabilmiştik. Kahvaltıyı dışarda yapıcaktık çünkü ilk ders öğretmen rapor almıştı. Okulun iki sokak arkasındaki devamlı takılma yerimiz olan kafenin mavi tahta kapısından içeri girmiştik. Bahçedeki masalardan en köşede olanına oturduk. Irmak menüyü eline aldığı an mutluluğu yüzünden okunuyordu." Irmak yine ne oldu?" Dememe kalmadan." Bugün cheesecake günüydü tamamen unutmuşum hadi bi tane yiyelim" dedi. Bende kabul ettim çünkü bugün sabah kahvaltı yapmayı canım istememişti. Çoğu zaman hissettiklerimiz aynı olurdu zaten. İkimizde çok severdik. Onun içim dilim değil tam kendisini söylemiştik.saate baktığımda kalp krizi geçiriyordum. İkinci dersin başlamasına 8 dakika kalmıştı ve biz şuan kurulmuş yemek yiyorduk. Irmak'ı kolundan tuttuğum gibi hemen kendimizi dışarı attık. Koşa koşa girmiştik sınıfa. Çoktan ders başlamıştı. Zaten 3. Katta olan sınıfımıza çıkmamız 5 dakikaydı. İçeri girdiğimizde herkes bize bakıyordu. Ve tabi ki Emre de ... Öğretmen bizi takmıyordu. Göz ucuyla süzmüştü sadece. Sıramıza geçtik. Tolga yine uyuyordu. Kumsal 'da uyku sersemi derse adapte olmaya çalışıyordu 1 ve 2.sıralar daha henüz dolmamıştı. E tabi daha son sınavlar yaklaşmamıştı ki göze girme çabaları başlasın. Emre de bütün dikkatiyle beni izlediğini gördüm.Emre artık gözüme bi değişik geliyo daha bi yakışıklı sanki Of of normal hayatımıza dönelim tabii nasıl aklımı toplarsam .. Sonra ki ders felsefeydi. Felsefe hocamıza bayılıyorum çok güçlü bir kadın. Bembeyaz tenini boynuna dökülen simsiyah saçları kaplıyordu. İnce elleri uzun parmakları vardı. Beyaz tenine sürdüğü bordo mat rujuyla geleceğimin idolüydü. O güzelliğini makyaj ile örten kadınlardan değildi. Neyse oydu içi dışı bir. Onun için severdim onu. Dersi bırakır izlerdim arada jest ve mimiklerini harika kullanırdı. Tenefüste yine camın kenarına geçtim. Evren ve kainat hakkında düşüncelere daldım. Çünkü camdaki yansımamı görünce çok ciddi olduğumun farkına vardım. Bu ciddiyetle ancak böyle bir konu konuşulurdu. Ve yine yanıma Emre geldi.. bütün ders, başı sıradaydı rengide atmıştı hazır yanıma geldi hemen Emre'ye ;
-nasılsın? İyi görünmüyosun
-evet biraz rahatsızım ama şuan senin yanında iyiyim
-bian ne diyeceğimi sasırdım ve sessiz kalmayı tercih ettim.. camdan dışarı bakmaya devam ettim
Emre kolumdan çekti ve
-neden hep dışarı bakıyosun neden benim yüzüme hiç bakmıyosun ben sana bişey mi yaptım
-kekeleyerek ha ha yır ne alakası var ya ben senle gayet normalim ..Burçin ile bahçeye çıktık. Tepemizde uçuşan martıların melodisini dinlerdik hep. Çoğu zamanda nöbetçi öğretmenin yanına gider şebeklik yapardık. Ama bugün benimde tanımlayamadığım bir yorgunluk bir hüzün çökmüştü sanki üzerlerimizi. Her zaman mutlulukta gittiğimiz o bahçe eskisi kadar değerli değildi gözümde. Ders zilinin çalmasıyla rüyadan uyanıp sınıfa dalmamıza saniyeler kalmıştı. O beklenen an geldi ve kendi sınıfımıza çıktık. Merve ' ye gözüm kaymıştı. Bir an benim geldiğimi fark etmedi ve "Irmak ve şu erkek mi kız mı belli olmayan ikizi. O kız tam bir baş belası. Ama kimle uğraştığını daha bilmiyor" bunun üzerine yanından hışımla geçtim. İçimdeki o yaramaz erkek çocuğuna artık hakim olamıyordum. Sinirlenince hulka benzediğimden emindim herşeyi yakıp yıkardım hep.
👑👑👑👑👑
Akşam eve geldiğimizde bizi bir sürpriz bekliyordu. Annemin arkadaşının çocukları yani bebeklik arkadaşlarımız İstanbul'a bizim yanımıza gelmişlerdi. Onlarda ikizdi. Ve en önemliside ikiside erkekdi.Bizim gibilerdi. Akşam yemeğinde onlar anlattı biz dinledik. Çok hızlı konuşuyorlardı. Onlarında bizim gibi pek anlaşabildiği söylenemezdi.Gece saat 4e kadar oturduk. Okula bizimle misafir geleceklerdi.ve bütün bir hafta bizimle olucaklardı. İkizlerden favorimiz vardı tabii. Demir ile Doruk du isimleri. Doruk benim, Demir ise Irmak'ın favorisiydi. Doruk bana benzerdi.Çünkü o konuşunca çok eğlenirdik. Küçükken hep 2 katlı olan evimizin 3. Yani çatısına çıkardık. Orda herzaman üstü kapalı yer yatağı bulunurdu. Uzanır yıldızları izler hayaller kurardık.Küçükken birbirimizi çok severdik. Sırf ben yalnız kalmıyim diye top oynarken arkadaşlarını bırakıp yanıma gelirdi. Bir kere dizim kanıyordu ve beni kucağına alıp taşımıştı.Görüşmeyeli 1 yıl olmuştu.Kendimizce partiler yapardık. Yine yaparız diye ümit ediyorum. Bazen Irmak ve Doruk'i değiştirmek istediğim doğrudur ama aynı şeyi ben ve Demir için de Irmak'ın düşündüğüne yemin edebilirim. Akşam yemeğinden sonra terasa çıktık orada uyuyuya kalmıız.
💄💄👠👠👗👗🎒🎒📚📚📒📒📖📖
Sabah annemin seslenişiyle uyandık. Belim tutulmuştu uyku tulumlarının içinde. Bütün bunları Irmak ile de yapardım elbet ama kendisinin asaleti sarsılıcak diye bazı şeyleri yapmakta bir adım geride dururdu. Formalarımızı giydik. Onlarda o tonlarda kıyafet seçmeye özen gösterdiler. Annem çoktan müdür ile konuşmuştu. İlk ders Doruk ile oturduk. Emre gözüme çarpmıştı. Yanıma geldi ve;
-Bugün bende ki değişikliği fark ettin mi ? Dedi.
Uzun süre onu incelerdim derste. Kumral saçlarını dikerdi hep ama jöle kullanmadan eliyle. Arada bir sola doğru tarardı. Ama bi değişiklik görememiştim.
-hayır dedim.
Oda döndü ve;
-ciddi olamazsın? Sen şimdi saçımın yanlarını kazıttığımı fark etmedin mi?dedi
Kendime inanamıyorum. Elimin altındaki küçücük yazıyı fark eden çocuğun saçını fark edememiştim. Hemen durumu idare ettim
-ilk ders biraz kestirdim. Ama tabi biraz belliydi ama o değildir diye söylemedim dedim. Eminim inanmadı ama SALLA. Doruk ve Demir ile tanıştırdım onları. Dördüzler diye lakap taktı. Sinir bozucu ergenlik reaksiyonlarından vazgeçemeyen insanlardan. Ama tatlı bir insan.Ders edebiyattı. Okuduğum kitaplardan etkilendiğim kadarıyla bir vampir okulunda okusaydım daha az macera yaşardım. Edebiyat hocamız biraz hiperaktif. O kadar hızı konuşurdu ki anlamakta güçlük çekerdik. Irmak ve Kumsal hocanın resmini çekerdi gizliden hep. Burçin ve bende onları tehdit ederdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZİMLE ERGENLİK
ChickLitHiç ikiziniz var mı? Yada şöyle soruyim durmadan bela çıkaran bir ikiziniz. Irmak'da benim ikizim. Hayatım gayet güzel ilerlerken 1.sınıfa başlamamızla kavga etmemiz bir oldu. Şuan yine arka odadan çığlık atıyor. Okulun 2.haftası kapının açılmasıyla...