İKİZİMLE ERGENLİK

6.BÖLÜM

Irmaaaaaaaaak!!!kör kurşunlara gelesin emi kuzum. Benim yastığımın içine oje dökmek nedir? Bide tuvalete girip ağlıyor sanki suçlu benim. Doruk ve Demir ağızları açık bizi izliyorlardı. Bir ara annem yanlarına gidip;
-Bunlarda bizim ikizlerin gerçek yüzü bence bu kadar şaşırmayın bu daha hiçbişey. Demez mi? Gören zannedicek evi başına yıktık.
-Irmaaaaaak. Çık o tuvaletten seninle birşey konuşucam. Kurallarımız olucak.dediğim an kapıda bitti.
-Ee ikiz ne kuralı ,hayırdır?dedi.
Mantar panoya yaklaştım üzerindeki saçma sapan dergilerden kesilmiş resimleri yırtıp attım. Sonra gözüme bizim resmimiz ilişti. Küçüklüğümüz. Aynı kıyafetler, farklı duruşlar... hayatımız farklıydı bizim
-Heyy!ne yaptığını zannediyorsun sen?dedi
-Hayatında birkere olsun susmayı dene ve izle.dedim.
Sonra bir kağıt aldım elime aynısından onada verdim. Hayatımızı kolaylaştırıcak maddeleri belirlemeye koyulduk.
Irmak;
-madde 1. Irmak'ın herhangibi bir süs eşyasına tokaları ve takılarına dokunulmayacak.
Biraz saçma bulmuştum ama dinlemeye devam ettim.
Ben;
-krampon veya diğer herhangibir eşyama 3 santimden fazla yaklaşılmayacak.dedim. Madem öyle böyle...
♡♡♡♡♡♡♡♡
Sabah okula gittik. Herzaman ki maraton. Irmak sabah sabah detone olduğunu zannettiği sesiyle bütün ev halkını uyandırdı. Okula geç kalıyorduk yine. Yolda yürürken herkes dönüp bize bakmak zorundamıydı? İkizdik işte çok mu anormal? Bazen insanları anlayamıyorum. İlk ders biyoloji harika. Yine sözlü var demek oluyor bu. Hiç çalışmadım kahretsin! Neyse hertürlü geçiyordum. Sınıfa girdiğimde Alp idi biyoloji öğretmeninin sözlüye kaldırdığı ilk kurban. Öğretmenimizin adı seda.
Seda hoca
-Geçtiğimiz ünitenin özetini anlat Alp. Dedi.
Alp ise;
-Hocam geçtiğimiz ünite güzeldi ama geçmiş geçmişte kalır diyince öğretmen sınıftan çıkardı onu.
Seda hoca
- Arda sen neye gülüyosun? Madem gülüyosun sen anlat bakalım. Dedi. Tam bir durum komedisiydi gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Arda;.
-Hocam sizmi kovalarsınız ben mi çıkıyim? Dedi ve dışarı çıktı. Ah tuhaf sınıf arkadaşlarım benim ah.
-Eveeet. Irmak hanım DNA eşleşmesine örnek gösterirmisin?
O sırada Irmak'a sinsi bakışlarımı yönlendirmekle yetinmek zorunda kaldım.
Irmak
-Şeyyy. Ahhh karnııım kusucam.
-Çık çık çık. Dersimi sabote ettiniz.
👻👻👻👻👻👻👻👻👻
Ve zil çaldı. Irmak'ın klasik kaçış yöntemlerindendi.Tenefüsde Emre ile Doruk'u konuşurken gördüm. Dinlemek istedim ve şunu duydum;

-Bak dorukcuğum. Kıza nasıl baktığını gördüm. O kızı gerçekten çok seviyorum ve uzak durmanı öneririm.

-Asıl sana uzak durman gerektiğini birkere daha hatırlatmayacağım Emre. Yoksa Çınar mı demiliyim?Neden hala Nehir'e doğruları söylememekte kararlısın? Seviyorum diye bahsettiğin kızın hangi okuldan ne sebeple atıldığını öğrenme vakti gelmiştir ve tabi ki adını.

-Doruk birdaha karşıma çıkma yoksa senin neden buraya geldiğini anlatmak zorunda kalırım.

-O kızı gördüğüm ilk andan beri seviyorum ve bunu değiştiren kişi sen olmıycaksın bunu asla unutma ÇINAR ESEN.

-İsmimin Emre Çınar olduğunu ve Emre isminin ölen birine ait olduğundan bana konulduğunu biliyormuydun Doruk?

-İsmin doğru olabilir ama hala Nehir'e yalan söylüyorsun.Dua et şu konuşmamızı Demir öğrenmesin yoksa seni onun elinden kimse alamaz.

-Bu iş burda bitmesi Doruk Uraz.

-Biran evvel bitmesi dileğiyle Çınar Esen.

Konuşmalarının bittiğini anladığım sessizlik sonrası orayı nasıl terk edeceğimi düşünüyordum. Tam arkamı dönmüş yaşadığım şokun etkisiyle gidiyordum ki Emre'nin sesi kulağıma ilişti.Ellerşm titriyordu;

-Nehir beklesene

Cevap vermeden yürümeye devam ettim.

-Nehir sana diyorum.

Döndüm ve aniden bağırmaya başladım;

-Ya!Sen nasıl birisin anlayamıyorum gerçekten.Bana yalan söyledin. Doruk ile aranda ne olduğu zerre umrumda değil ama sen bana YALAN SÖYLEDİN. Bunu senden gerçekten beklemezdim oysa ki tüm kalbimle sana güvenmişken. Hayatımda yaptığım en büyük hatamsın ÇINAR. Tabi gerçek adın buysa. Hayatın yalan olmuş oğlum senin. Uzak dur benden!

-Ya adımın bir önemi yok. Çınar ismi hayatımı zedeleyen birinin adıydı ve annemin zayıf noktası olduğu için adımı o iğrenç isme layık görmüş.

-Ya en fazla kimin ismi olabilir bu kadar saklıycak kadar ya sen bana yalan söyle-

-ANNEMİN PLATONİĞİNİN İSMİ!

-hı hı tabi tabi!? Bi dakka ne?? Pekala bunu kabuk ettim diyelim. Sen kimsin? Çınar Esen kim? Bu okula niye geldin hayatımı zehir etmem için mi?

-Hayır sadece bu okula gelmek istediğim için geldim.

-Bana doğruyu söyle! çocuğun yüzüne yüzüne çemkiriyordum fakat o hala sakindi ama tedirgin gibide duruyordu. O artık benim için bitmişti. Gerçekten kırılmıştım canjm yanmıştı.

-Peki. Bu soruyu neden Doruk'a sormadın? Yoksa Okulun önünde sopalarla kavga edip okuldan atıldığımızı en yakın arkadaşına söylemek istemedimi?

-Ne!?Böyle birşeyi neden benden sakladınız? TABİ BEN KİMİM Kİ?

-Sana değer veriyorum ve korumaya çalışıyorum. O arkadaşım dediğin adamın sana it gibi aşık olduğunu sana olan bakışlarından anladım. O sana Demir'in baktığı gibi bakmıyor. Ona karşı dikkatli ol yoksa bir Uraz ile daha kavga etmek istemiyorum. Edersem hastanelik olur. Arkadaşını korumak istiyorsundur umarım. Ve şunu unutma! SENİ İLK GÖRDÜĞÜM ANDAN BERİ SEVİYORUM!
dedi ve arkasını döndü gitti. Trajikomik olaylar yaşamıştık

Cidden sinirlerim bozulmaya başlamıştı. Aslında hislerimden kaynaklanıyordu. Evet bir yanda çocukluk arkadaşımın bana karşı olan hislerini öğrenmiş diğer yandan hoşlandığım çocuğun arkamdan çevirdiği işleri görmüştüm. Aman ne güzel! Bir an seçim yapsam kimi seçerdim diye düşündüm çünkü biliyordum ki birgün bu seçimi yapmak zorunda kalıcakdım. Aslında kalbim yarı yarıyaydı ve bu onlar için bir çeşit imtihandı. Bakalık sınavı kim geçicekti?