Herkes salonu doldurmuş büyük neşe içerisindeydi. Hepsi gülüp eğleniyolar ve elindeki içeceklerini bitirmeye çalışıyorlardı. Ben mi ben ise üzerimde kabarık bir gelinlik yanımda evlenmeyi en son olarak düşündüğüm babamın iş ortağının oğlu oturmuş öle nikah memurunu bekliyoduk.
Ben bu işe ne kadarda karşı çıkmaya kalkışşamda yanlış bir anlaşılma yüzünden evlenmek zorunda kalmıştım. Bide basın yok mu bizim bir ilişkimiz oldugunu hergun bas bas bağırıyordu. Yanımdaki Tunç oldukça mutlu görünüyordu. Nedeni belli buldu benim gibi kızı hayır dermi. Demez. Babamlar bu saçmalıkları yani şaçmalık dediysem bizim birlikte oldugumuz ve evlenmek için can attığımızın şaçmalıgıda Tunçun başının altından çıkmıştı.
Sonunda nikah memuru gelmiş ve herkes yerini almıştı. Arkadaşım Melis ne kadarda benim göz göre göre böle bi evlilik yapmak istemediğimi bılsede annemin zoruyla şahidim olmuştu. Evet başlamıştık sonuma imza atmıcaktım belki 5 dakika sonra bu gerçekleşcekti.
Nikah memuru birkaç şey zırvalamıştı ama hiçbirini dinlememiş ve birşeyler düşünüyordum. Ama dikkatımı dağıtan Melisin ayagımı hafıfden tekmelemesi olmuştu.
Nikah memuru Tunça dönüp "siz Tunç Yenilmez Hakan kızı Derin Barutçu'yu karınız olarak kabul ediyormusunuz?" işte o soru Tunçun vereceği cevap belliydi ve o cevap "evet" diye çoşkulu bir şekilde dudaklarından dökülmüştü. Herkes deli gibi alkışlıyor ve ıslık çalanlarda onlara eşlik ediyolardı. Ve sıra şimdide sıra bana gelmişti.
"siz Derin Barutçu kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Tunç Yenilmez'i eşiniz olarak kabul ediyormusunuz? " bütün bakışlar üstüme çevrilmiş ne diyeceğimi bekliyorlardı. Ben böle ne diyeceğim diye düşünürken Tunç beni dürttü ağzımdan bir " ha "sesi kaçmıştı. Nikah memuru başdan alıcagını bize sölediğinde kafamı belli belirsiz sallamıştım. Nikah memuru yine o soruyu sordu "siz Derin Barutçu kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Tunç Yenilmez'i eşiniz olarak kabul ediyormusunuz? " bi anda ayağa kalkmıştım herkesin suratında şaşkınlık ve hala vereceğim cevabı bekliyolardı.Bı hışımla gelinliğimin eteklerini sıkıca tutup " Hayır " diye bağırmıştım. Salonun içinde çok hızlı bir şekilde koşmaya başlamış ve dedıkodulara aldırmadan çıkışa doğru yönelmişdim. Koşuyordum. Koşuyordum. Ve evet çıkış ana yola hemen çıktığımda boş bir taksiyi elimle durdurmuştum.
Adam benim bu halime şaşırmış ve bişiler sorcak gibiydi o sormadan ben ona cevap verecektim. "Şimdi ben Derin Barutçu muhtemelen tanıyosun ve evet üstümdeki bir gelinlik ben düğünden kaçtım ve beni gördüğünü ve gittiğim yeri birine sölersen adamlarım senin icabına bakar al şu parayıda şimdi sus ve vereceğim adrese sür" adam dediklerimden tırsmış gibi bi hali vardı elimdeki parayı pırmış bi kedi yavrusu gibi alarak yola bakmaya devam etti.
Geldiğimizde taksiden inip kapısını sertçe kapamıştım. Evet karşımda duruyodu o ev. Yıllar sonra ilk defa kapısını tıklatacağım ev abimin evi.
Babamla büyük bir kavga etmişlerdi. Babam ondan soy adını almış ve yüklü bir para ve bir holding bırakıp yalnızlığına terk etmişti. Benimde abimle görüşmeme asla izin vermemişti.
Belimdeki kırmızı kuşağa baktığımda babam bu kuşağı bağlarken söylediği sözleri aklıma gelmişti. "Abin gibi yüzümüzü kara çıkartma" hah demesi kolay babamın benim yanıma verdiği en güvendiğim yani bana en sadık olan adamını aradım. Çalıyor çalıyor ve açtı.
"Cenk nerdesin " diye sordum.
" Derin hanım evdeyim ne oldu hem siz düğünde deilmisiniz " diye sormuştu.
" Herneyse olanları anlatıcam ve benım butun hesaplarımdaki parayı sahte kimlik çıkarmıştık ya arada yurt dışına çıkıyodum ha işde o kişinin hesabına aktar bütün parayı ve kimsenin haberi olmasın olsunda senın yaptıgından olmasın çabuk ol ve sonra abımın evine gel " dedim bir çırpıda."Tamam Derin hanım" dedi istediklerimi hiç koşulsuz kabul eden bir tek o idi Cenk. Hatta düğünü istemediğimi bildiği için beni kaçırmayı bile düşünmüştü.
Abimin evinin kapısına ilerlediğimde bir an kapıyı çalıp çalmamakla karasız kalsamda son anda zile basmıştım. Hadi abi aç şu kapıyı. Biraz bekledikten sonra evde yok galiba diye düşünüp arkamı dönüp adım attım ve durdum. O ses işte o özlem tarifi imkansız duygular beni esir almıştı.
"Derin " dediğinde durmuştum. Aslında abimin beni kovmasından korkuyordum nede olsa 2 yıldır sadece bır kez görüşebilmiştik. Kimin yüzünden tabiki babam.
Abime doğru döndüğümde kollarını açmış bana bakıyordu buda demek oluyorduki gel sarıl. Abime koşarak sarıldığımda gözyaşlarımı serbestçe bıraktım ve hıçkıra hıçkıra ağladım abim ise "Tamam ağlama" diyip daha çok sarılıyordu. Abiminde ağladığını çıkan sesinden anlamıştım.
Bir süre ölece kapıda kaldıktan sonra içeri geçmiştik. Abimde bana bir bardak su getirmek için mutfağa gitmişti. Abim geri geldiğinde teşekkür edip suyumu içtim. Ne zaman anlatacagımı bekliyordu. Tam ağzımı açıp olanları söleyecekken kapı çaldı gelen Cenk olmalıydı. Abime doğru dönüp "Cenk'i aramıştım o gelmiş olmalı" dedim. Abim onaylar tarzda başını salladığında kapıyı açmaya gitti.
Ve bölüm sonu ay bu hıkaye için çok heyecanlıyım ya ben böle bir hikayeye benzeyen hikaye wattpadde varmı bılmıorum ama okuduklarım psikopat kocalarda böle bir başlangıç yok neyse öpüldünüz ha bu arada bu yazdığım 4. Hikaye olup diğer ikisini sildim biri yarım kaldı diğerini hala yazıyorum onun bölümleri yayınlanmadı belki çoğunuz bu sıyah yerı okumuyacaksınız bile herneyse bu kıtabı yayınlayıp diğer kıtabı yayınlamıycam onun bölümlerini yazıp bırakıcam ama bunun bölümlerini yazıp yayınlıcam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bambAŞKa
ChickLitZorla evlendirilmeye çalışan Derin nikah masasında " hayır" deyip kaçar. Zorla onu kimse evlendiremeyeceğini ailesine gösterir. Ve bu sırada yeni aşkıyla tanışır.