dokuz: göze alınabilecek şeyler

365 30 6
                                    

Bölüm şarkısı Zella Day Sacrifice ve diğer bölümde şu Lavinia olayı ve Leo ortaya çıkacak. Bir de diğer bölüm final.

"Gözlerindeki korkudan etkilenmek istemiyorum,
Şeytanlarımın bulması için bırakmak istemiyorum" Zella Day/Sacrifice

"Korkuyor musun, küçük azizem?" dedi oğlan ve kızın elini sıktı. Kız gözlerini devirmekle yetindi fakat duracakmışçasına atan kalbine kısa sürede laf geçirebildi. Oğlanın düz keten pantolonun cebinden küçük bir taş çıkardı. "Eğer bu ölümden kurtulursam, annemin dırdırından öleceğim için bunu takmanı istiyorum." dedi ve saçlarını savurdu.

"Eh gazetelerin senin için yazıp çizdikleri pek iç açıcı değil." dedi kız ve taşı cebine attı. Oğlan hafif bir şekilde kıkırdadı. Genç kız oğlanın pantolonunu ve rahat bir fırfırlı tişörtünü giydiği için halinden memnundu. Kız güç almak için oğlana baktığında onun da kıza baktığını gördü. Derin bir nefes verdi ve belki de milyonlarca kez sorduğu soruyu tekrar sordu. "Eğer gitmek istersen gidebilirsin." diye mırıldandı fakat ona güç veren o elin gitmesinden korkuyordu.

Oğlan kızın elini bıraktı ve arkasını döndü, şaşkınca bakarken bir kahkaha koparıverdi. "Ah azizem, bunu düşünmek için saatlerce vaktim oldu ve kararımı her sorguladığımda karşımda senin gözlerini gördüm."

Genç kız titrek bir şekilde  nefes verdi. Sonra kapının tokmağını çevirdi ve tahta kapı gıcırdayarak açıldı. Kapıların ardından yüzlerce kuzgun kızın yüzüne doğru uçuştu. Kuzgunlar kızın yüzünü ve kollarını tırmalarken kız sırtını döndü ve bir anda acılar kayboldu kuzgunların kanat çırpışı uzaklaştı. Önünde ise oğlan büyük bir sırıtışla ona döndü.

Elindeki meşaleyle önden gitti bir taraftan da kızın elini sıkıca tutuyordu. Girdikleri yer oldukça boş ve karanlık bir salondu, etrafta ışık kaynağı sağlayan tek şey odanın diğer ucunda sessiz bir şekilde yanan şömineydi.

Carmen ortada duran merdivenlere baktı oraya gitmek dahi istemiyordu fakat oğlan elini güven verircesine sıktı. Mermer merdivenleri çıkarken hafifçe fısıldadı.

"Eğer canlı kurtulursak her cumartesi kiliseye gideceğim." dedi oğlan. Kız tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Pazar günü demek istedin herhalde." dedi kız. Oğlan ellerini iki yana açtı ve güldü.

Sonra bir kükreyiş sesi salonu sarstı. Oğlan siyah kılıcını çıkardı ve kıza meşaleyi verdi. Kükreyiş sessizleşti ve bir fısıltıya dönüştü. Sonra tekrar kanat çırpma sesleri duyuldu, tahta kapı büyük bir gümbürtüyle kapandı.

Kuzgunlar ikisi etrafında uçuşurken kız meşaleyi sallayıp onları uzaklaştırmaya çalışıyordu buna karşı oğlan kılıcıyla kara kuşları kesmeye çalışıyordu. Kuşlardan bir tanesi ciddi bir yara alınca insan sesiyle bir çığlık duyuldu. Kuşlar daha hırçın bir şekilde saldırınca ikisi de geri çekilmek zorunda kaldı. Kız hızla merdivenlerden inerken kapıya doğru meşaleyi attı. Kapı tutuşurken ikisi de alevlerin arasından atladı.

Ayakları kanayana kadar koştular sonra bir dere kenarında kız yavaşladı. Yorgun bir şekilde yere yığılırken oğlanda nefes nefese yere oturdu. Oğlan kızın yanına ilerlediği zaman derin bir nefes aldı.

"O şeyler -yani kuşlar- neden bize saldırıyordu?" dedi oğlan ve ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını suya soktu. Kız kızarmış yüzünü yıkadı ve bir taşa yaslandı.

Hypnotic | nico di angeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin