Gökçeyle biraz daha sohbet etmiştim ama arastan bahsetmemiştim eve geldiğimde hiç de arası düşünmedim desem yalan olur. Orda ne işi vardı ? Acaba ordamı çalışıyor? Yoksa beni mi takip etti ? Ben bunları düşünürken annem odaya pat diye girmesiyle benim yataktan zıplayıp yeri öpmem bir olmuştu. Ben yatakta sessizce inlerken annem kahkaha atıyordu. Anneme gülme desemde o hala gülüp sinirlerimi bozuyordu nihayet yerle olan ilişkimi bitirmiş ayağa kalkmıştım.
Annem okul kıyafetlerimin eskidiğini ve yenisini almamız gerektiğini söylemişti. Annem okuldan bahsederken ben hep suratımı asıyordum çünkü okulu hiç sevmiyordum zaten okulu kim severdiki.
Saat 1 olmuş ve biz alışveriş için yola koyulmuştuk çanta, okul kıyafeti ve kırtasıye eşyaları almıştık. Şu okul malzemelerine bayılıyorum yaa renkli renkli kalemler renkli renkli defterler. Ama okulu sev-mi-yo-rum.
Alışverişi yaptık eve dönüyodum ki birde ne göriyim bir dakika o gökçenin sevgilisi değilmi yanındakide aras. Ne işleri var bunların burda anlamadım. Gökçe burda oturmuyo ki .
Annemin koluma attığı bir cimcikle irkilmiştim yürürken göz ucuyla bakıyordum onlara yanlarına bir kız gelmişti. Tanımıyordum kızı sarışındı ve ne yazikki güzeldi. Kahretsin!!
Yoksa mete gökçeyi aldatıyormuydu yok canım mete yapmaz öyle şey desemde içimdeki ses " he he çok bekle yapmaz. Erkek milleti değilmi hepsi yapar" diyordu. Peki ya aras arasın ne işi vardı orda ?-Ya anne bu ne ya çok kısa bu..
-Sana öyle geliyor nehir kısa falan değil gayet normal ..
Tartıştığımız şey okuk eteğiydi normalde etek değil pantolon giymeyi severdim ama ne yazık ki okulun forması pantolonlu değil etekliydi..
-Anne yaa pantolon giysem olmazmııı?
-Aaa nehir daha fazla itiraz istemiyorum etek giyiceksin
Diyerek kapıyı sertçe çarpıp çıkmıştı odadan bende aynanın karşısına geçmiş bir bana birde eteğe bakıp duruyordum...
O lanet gün gelmiş okullar açılmıştı sabahın köründe kalkmak çok sinir bozucuydu.
Annem odaya adeta bir komutan edasıyla girmiş" koğuş kalk!!!!!" diye bağırıyordu. Arkadan sinsice yaklaşılıp birden korkutulan kedi gibi zıplamıştım yatakta. Annem kahkaha atarak karnını tutuyordu.Gülerkende "artık buna aloş nehir hanım seni her sabah böyle uyandırıcam" diyordu. Anneme sinirli bir bakış atmıştım.
Üstümü giymiş kahvaltımı ediyordum ve o ses korna sesi servis gelmiş beni almak için kornaya basıyordu artık buna basmak denirse tabi. Fikret abi kornaya basmıyor üstünde zıplıyordu adeta.
Yeni yeni kişiler vardı serviste yoldan birkaç kişi daha almıştık.. Son anda biri hızlıca kapıdan girdi hayır bu aras değildi ama en az onun kadar tipliydi.
Sadece boş yer benim yanım vardı ve oda yanıma oturmuştu. Ona hiç bakmıyordum. Birden fikret abi arabayı hızlıca sola çevirmezmi sen gel yakışıklı çocuğun kucağına düş tüm servistekiler sana baksın resmen rüya gibi bişeydi ve ben çok utanmıştım fikri abiye "biraz yavaş" diye seslenmişti ve ben sesini ilk kez duymuştum sesi normaldi , sakindi ama bir okadarda odundu ya ben senin kucağına düşmüşüm insan bir yardım eder dimi. Bide ben size arasın sesini hiç duymadığımı söylemişmiydim. Ne kadar garip .. Neyse okula varmış servisten çıkıyorduk teker teker sonra biri enes diye seslendi arkamdan çıkıp kızın yanına gitmişti şimdi anlaşılıyordu bana neden yüz vermediği. Sevgilisi vardı ve çok tatlı bir kızdı.
Adıda enesmiş zaten hiç sevmem enes ismini.Sınıfa girdiğimdi herkez ayaktaydı sadece bir kız oturuyordu. Gökçe hemen el salladı yanına gittiğimde meteyle oturuyordu yani benim kendime oturcak yeni bir yer bulmam lazım.hoca sınıfa girip yerlerinize!!! Diye bağırmıştı ama ben daha kendime yer bile seçememiştim. Bana kalan tek yer bir çocuğun yanıydı çocuk kafasını çevirdiği için suratını göremiyordum. merhaba dedim ama ses bile çıkarmadı. Çocuğa bakmak için kafamı çevirdiğimde hala sağ tarafına bakıyordu "sana merhaba dedim "diye seslendiğimde kafasını çevirdi oha bu aras...
Ben şokumu atlatmıştım oda bu arada "beni tanıdığını sanıyordum" dedi. "Nasıl yani" dediğimde "beni meteye sormuşsunuz ondan dedim" diye cevap verdi içimden meteye her ne kadar saydırsamda utanmıştım çıtımı bile çıkarmamıştım. Ders matematikti ve allahtan hoca iyi birisiydide dersi işlemedi. Zil çaldığında herkez birbiriyle tanışıyordu. Ama allahtan gökçe vardıda ben kimseyle tanışmak zorunda kalmadım. Gökçeyle birlikte kantine indik. Gökçeyi hemen otutturup
"gökçe ben varya o meteyi gebertirim""Noluyo kızım ya sakin"
"Hani biz meteye daha doğrusu sen meteye arası sormuştun ya"
"Eeee"
"Mete gitmiş arasa işte nehirle gökce seni bana sormuşlar demiş"
"Ah mete ah azında bakla ıslanmıyor"
"İyide sen nerden biliyorsun?"
"Arasın yanında oturuyorum o dedi"
"Sen arasın yanındamı oturuyorsun valla ben hocaya dalmışım görmedim"
Demekki neymiş istemediğin öküz dibinde biten ottan otlanırmış . (burdaki öküzün kim olduğunu siz anladınız)
Zil ne yazikki 15 dakikaydı ve hemen çalmıştı yada bana öyle gelmişti tıkınmam bittiğinde gökçeyle birlikte sınıfa girdik. Tabi gökçe meteye koşarak boynuna sarıldı ve yanına oturdu. anlamıyorum sadece 15 dakika ayrı kaldılar bu ne özlem böyle. Bende malesef arasın yanına gidiyordum. Kızın biri tam oturacekken benden hızlı davranıp oturdu "noluyo yaa" dediğimdi suratının tüm mimiklerini kullanarak burnuna kadar sürdüğü o rujuyla "kosoro bokmo conom son bonom yoromo goç ostorson" demişti sinirden dudağımı kemirirken mecburen onun yerine geçmiştim. Onun oturduğu yerdede inek bir çocuk vardı. İçimden arasa ve o kıza saydırıyordum tabiki kendimede kızıyordum aptal nehir yakışıklı çocuğu kaptırdın aptalsın işte..
Arkadaşlar saçmalamayın tabikide arası kıskanmıyorum. İçimden arasa binlerce defa öküz diyordum. Yanimdaki çocuk iyimisin diye sorduğunda iyiyim diye cevap verdim. Ders yine matematikti iki dersin matematik olması işkence gibiydi diyemicem işleseydik öyle olurdu ama hoca bizi boş bırakmıştı herkez sohbet ederken bende sırada uyukluyordum.Zil çalmış tüm sınıf çıkıyordu ama ben hala kafamı kaldırmamış o kızın arasa dokunduğunu düşündükçe deliriyordum. Nihayet o düşüncelerden sıyrılıp kafamı kaldırdığımda sınıfta sadece aras vardı ve kafasını sıraya koymuş uyukluyordu sanırım. Telefonu çıkarıp kulaklığı takmıştım ve yavaş bir şarkı seçmiştim. Kulaklık taksamda sınıf çok sessiz olduğu için duyuluyordu ki aras şu müziği kapat demişti.
Banane diye cevap verirken ikimizinde kafası sıradaydı ve birbirimize bakmıyor ikimizde ters yöne bakıyorduk. "Nehir sana şu müziği kapat" dediğinde tek dikkat ettiğim şey adımı biliyor olması şaşırmıştım ve onun ağzından adımı duymak hoşuma gitmişti. "Kapatmıyorum" diye ters cevap vermiştim. "Nehir kapat yoksa çok kötü olur " ve ayağa kalkmıştı bende ayağa kalkarak "nolur" demiştim . yanıma yavaşca yaklaşmıştı anlını anlıma koymuş dudaklarını yavaşca değdiriyordu. Başımdan aşağı soğuk sular dökülmüştü sanki o an ne yapacağımı bilememiş buz kesilmiştim. İlk defa ona bu kadar yakındım ve çok güzel kokuyordu. Kokusu beni mayıştırmıştı. Yavaşca nefes alış verişi terletiyordu beni. Dudaklarını dudaklarımdan yavaşca çekiyor alnını alnımdan uzaklaştırıyordu arkasını dönüp sınıftan çıkmıştı bende öyle kalmıştım. Utandığımdan yanaklarım kızarmıştı ellerimi yanaklarıma koydum ve hiçbirşey yapmadan olduğum yere oturmuş az önce neler oldu diye düşünüyordum....