Bugün Onur bey canıma okudu. Adamdaki nasıl bir enerjiyse bende ondan istiyorum. Çalışmaktan gocunmam ama bu kadar da fazla yani. Evime yorgun argın daha yeni vardım. Kapıyı açıp içeri girerken "ben geldim" dedim hafif yüksek bir sesle. Karşılığı ise "ölüyorum" oldu. İki deli aynı anda söyleyince onlarında canlarına okunduğunu anladım.
Bu arada biz üç kız gerçek anlamda çocukluğumuzdan beri birlikteyiz. Üçümüz de yetimhanede büyüdük. 15 yaşımıza girdigimiz gün o cehennem yerinden kaçtık. Ama Allah bize sahip çıkıp kötü yollara düşmeden kendi kendimize yeterek bu günlere geldik. Evet çok iğrenç ve zorlu yollardan geçtik ama bunlar bizi zayıflayacağına daha da güçlendik kendimize güvendik. Birbirimize güvendik. Koridordan geçerken sağ tarafta duvarda asılı olan fotoğrafa(fotoğraf medyada olan) daldım. Hergün bu koridordan geçerim ve hep gözlerim takılır. O zamanlar aklıma gelir. İçimde bir buruklukla hatırlarım. Acı ama güzel günlerdi birbirimizi bulduğumuz an. "Duruuuuu" ve evet Yağmur o güzel sesiyle sesleniyor. "geliyorum " diyerek banyonun yolunu tuttum. İşlerimi hallettikten sonra sofraya oturdum. Nazlı her zaman ki gibi döktürmüş. Yemeklere dalarken hepimiz aynı anda" gününüz nasıl geçti "dedik. Bu duruma alışmış yüzümüzde sadece tebessüm oluşurdu. Nazlı ve Yağmur büyük bir holding'in muhasebe ve finanmans çalısanları ben ise dış ticaret mezunu olmama rağmen uluslararası büyük bir holding'in sahibi olan Onur Dağıdır'ın özel asistanıyım. Açıkçası hiç bu işi yapmazdım ama maaşı gerçek anlamda çok çok iyi . Ondan iki yıldır Onur beyle uğraşıyorum. Ama bu yaşına kadar sayamadığım işlere girdim. Lakin Onur bey kadar iyi , cömert ve sıcak kanlı bir işveren görmemiştim.
Kızlar günlerinin nasıl geçtiği anlatırken onları dinledim. Uzaktan yakından nereden bakarsanız bakın ikisinden daha ağır başlıyımdır. Nedeni Yağmur ve Nazlı daha yeni doğdukları sabah yetimhaneye bırakılmışlardı. Ama ben 5 yaşımda annemin elini tutarak bırakılmıştım. Yıllar geçmesine rağmen gözlerimi kapatıp onları düşündüğümde yüzlerini o kadar net hatırlıyorum ki bu kendime kızmama sebep olur. Ne kadar kızlar ailelerini deli gibi merak etseler de ben hiç merak etmem. Allah aşkına neden bıraktıklarını açık açık söyleyip defolup gitmişlerdi. Ne diye merak edeyim ki dimi?
Ben çok acıları olupta kimselere göstermeyenlerdenim. Zaten bu iki deli bana yetiyordu. Eğer aşk hayatımı merak ediyorsanız Yağmur ve Nazlı' ya duyduğum annelik, ablalık, kardeşlik duygularından başka bir duygu hissetmedim bu zamana kadar.Yüzümde bir tebessümle daha fazla düşünmemek için kızlara yoğunlaştım. İkisi anlattıkça anlattılar. Biri susuyor diğeri devam ediyor yorulduklarında bir diğeri devam ediyor. Allah'tan yarın hafta sonu da uyumaya başladığımda öğlene kadar uyuyacaktım. Ama uyandığım gibi Onur beyin evine gitmem gerekiyor. Dediğim gibi özel asistanıyım.
Hemen yargılamazsanız sevinirim. Umarım beğenirsiniz yorum ve vote unutmayın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UBUNTU
Teen FictionDuru hayatında tek sevdiği adama bakıp " en kötüsü de ne biliyor musun? Başkasına aşık olan bir adamı sevmek. Adamın sevdiği kadın senin sevgilin gibi yaşamıyorsa işte daha kazanmadan kaybetmektir. Ama ne var biliyor musun ? Mezardakileri aldatmazsı...