^^^2^^^

82 3 1
                                    

Yağmur ile Onur
Nazlı ile Emre


Uykumu almış mutlu bir şekilde uyanmak ohhh hayat bu işte. Yatağımda birazcık daha gerindikten sonra saate baktım.Hmm... daha bir saatlık zamanım var. Güzelcene banyodaki işlemlerimi hallettikten sonra kendime bir sandiviç hazırlamak için mutfağa indim. Bugün cumartesi olmasına rağmen Yağmur ve Nazlı yarım günlük çalışıyorlardı. Ben çıkacağım vakit onlar eve geliyordu. Ama Allahtan çok mühim birşey olmadığı sürece pazar günümüz hep birlikte birşey yaparak geçiririz. Karnımı doyurduktan sonra hazırlandım ve Onur beyin evinin yolunu tuttum. Tek yaşadığından güzel bir sitede akıllı ev dedikleri bir evde yaşıyordu. Bugün temizlikçi gelmiştir. Her hafta gıcıklığına temizlikçiyi erken yollarım ki cumartesi günü erkenden kalksın diye. Evet acımazsızca ama elimde değil her seferinde de sinirle beni beklese de afyonu patlayınca kendine gelir. Şuan büyük ihtimal oturma odasında elinde kahvesiyle suratı kırkkarış oturuyordur. Yarım saatlik araba yolculuğundan sonra bana verdiği evin yedek anahtarıyla eve girdim. Bu evi ben dekorasyon etmiştim ve her girişim de hiç yabancılık çekmiyorum. Evvet!! Tatatadammm. Tahmin ettiğim gibi somurtan şirin oturmuş kahvesini içiyordu. Hiç bozuntuya vermeden;
"Günaydın Onur bey. Nasılsınız " dedim gülmeme hiçte engel olmadan yüzüne 32 dişimi gösterecek şekilde ona bakıyorum tabi o beni bir kaşık suda boğabilecek bir potansiyelde bakıyordu. Hiç cevap vermesini beklemeden kilitli olan odaları da açıp temizlikçinin oraları da halletmesini bekledim. Çalışma masası sadece bana ait olduğundan ordaki işime yoğunlaştım. Kapıdan Onur bey girip odasındaki koltuğa oturdu. Evet kesin benle uğraşacak ;
"Duru sen kesin bakiresin dimi" dedi evet hiç bıkmadan sorduğu soruyu yine sormuştu. Bende onu duymamış gibi yapıp;
"Onur bey içeride kara sinek mi var?? Vız vız dolanıp duruyor sanki"dedim  gözlerimi gözlerine çevirerek üstüne alınıp sussun diye bildiğiniz belerttim. Ama umurunda olur mu? Hayırrrr. Oda beni hiç duymamış gibi yaparak ;
"Yahu benim gibi seksi bir adamı anında fark etmen gerekirdi. Amanın yoksa  kızlardan mı hoşlanıyorsun?"diye. Birde masum masum bakıyordu.
"Emin olun karşı cinse ilgim var. Ama ilgimi çeken yok . "dedim sanki üzgünmüşüm gibi ama hiçte üzgün değilim evet bakireydim ama oda gidecek elbet doğru kişiyi bulduğunda ya da artık dayanamayacağım kadar azacam ve verecem gidecem.
"Sen kesinlikle zevksiz bir kızsın Duru. Benim gibi her zerresinden seksilik akan bir adamı göremiyorsun " dedi. Evet 2 yıldır çalıştığımı söylemiştim ve çokta iyi arkadaş olmuştuk. Onun rahatlığı ile elimdeki ıslak mühürü ona fırlatırken"Onuuurrr"dedim hafif sinirliydim ama ona fırlattığım mühür tamda alnına denk gelerek izi çıktığı için beni bir gülme tuttu. İşi mişi bıraktım alnını işaret ederek kahkaha atıyorum. Onur da ne olduğuna bakmak için odasındaki aynanın önüne geçti görmesiyle ilk kötü kötü bana baktı ama sonra oda gülmeye başladı. "Eh be kızım nasıl tutturdun.  isteyerek tuttur desek tutturaman  "ilk ne dediğini anlamasam da sonra kastettiği şeyi anlayarak "koşt len kafana kalemlik gelecek şimdi"dedim. Biz birbirimize sataşmaya devam ederken Onur beyin telefonu çaldı yüzü hemen ciddileşti. Bunu işle alakalı olduğunu anladığım için hemen herşeyi kaydettiğim ipadımı ve ajanda mi elime aldım. Onur bey bana dönerek" Duru haftaya perşembe cuma ne var?"dedi. Bende hemen ajandaya baktım " sadece  Almanya' daki is yemeğine davetlisiniz"dedim . Hemen arayan kişiye dönüp bir ayarlamalar yaptılar ve telefonunu kapattı. Bana dönerek" çarşamba geceden Almanya'ya gidiyoruz sadece perşembe günün ki yemeğe katılıp aynı gün LA(Los Angeles) gidiyoruz pazara kadar da ordayız" diyerek gerekli isaretlemeleri ve bilgileri kaydettim. Hiçbir zaman neden niçin gibi sorular sormam. İsim bunu gerektiriyor. İşlerimi hallettikten sonra tam çıkacakken Onur bey" kızları da alalım bir yerlere gidip orda yemek yiyelim nedense tek başıma birşeyler yapmak istemiyorum"dedi. Çok garip bir durum olmasa da çok enderdir birlikte birşeyler yapmamız. Ama düşününce bu habere Yağmur çok sevinecekti. Tamam anlamında kafamı sallayıp kızları aradım. " Nazlı söyleyeceklerimi Yağmura yavaş yavaş söyle kalpten gitmesin . Onur bey birlikte birşeyler yapalım dedi sizi de çağırıyor okey hadi derdiğim gibi sindirerek söyle" her ne kadar temkinli olmasını söylesem de şak diye kıza söyleyecekti ve kalpten gidecekti. Bari onlar gelene kadar evi bir kontrol edeyim. Her yeri didik didik bakarak önce mutfağa, sonra misafir odası ve banyosuna , çalışma odasına ve Onur beyin odasına bakıyorum.  Gelen kadın gerçek anlamda iyi iş çıkarıyor. Tam odadan çıkacakken Onur bey kapıdan kafasını uzatarak " Emre'de bize katılıyor"dedi ve ikimizde oturma odasına geçtik. Yağmura hızla mesaj atarak " Nazlı'ya sindirerek söyle Emre beyde geliyor" diye yolladım. Kesin ikisi de kafayı yemek üzerelerdir. Yapcak birşey olmadığından ezbere bildigim oturma odasını tekrar gözden geçirirken gözüm Onur beye takıldı telefonuyla uğraşıyordu. Tabiri caizse Kara kaşlı kara gözlü esmer yakışıklısı bir adam. Kirli sakalı ile dediği gibi seksi bir adam.  Sert bir yüz ifadesi olmasına rağmen yerine göre hareket eden bir adam. 1.85 civarında boyu var. Sürekli aktifli bir hayatı olduğundan sağlık sağlam kaslı bir yapısı var. Şöyle düşününce Yağmur'um ile ikisi gerçekten birbirlerine yakışırlar . Yağmur ela gözlü kahverengi tonlarında beline kadar gelen saçları ile güzel dolgulu bir vücudu var. Boyu 1,60 ufak tefek bir kız . Bak şimdi Emre beyle Nazlı'm da  birbirilerine yakışırlar. Emre bey koyu mavi gözler, kömür karası düz saclarla,kirli sakallı ,atletltik bir yapıya sahip ama Onur beye göre daha kaba bir duruşu var . Nazlı ise Yeşil gözlere ve kumral saçlara sahip aynı Yağmur kalıbında bir yapısı var. En uzunları benim oda 5-6 santim o kadar. Ama yine de sinir olurlar yanlarında topuklu giyinmeme. Ben iyice kadın programlarına geçerken " neden bu kadar düşünüyorsun"diye bir soru geldi. Gözlerimi soran adama çevirerek " istemeden yapıyorum. Elimde olan birşey değil . konuşmaktan çok hareketlerimle kendimi belli etmeyi seviyorum. Lüzumsuz olan herşeyden nefret ederim(tıpkı kendimden ettiğim gibi) "tabi o son söylediğimi bir tek ben duydum. Onur bey dediklerimi tararken " en sevdiğim renk, ,eşyam,yemek nedir" dedi. İlk bir afallasam da " Kahverengi , Arabanız ve yaprak sarması"dedim. "Sen beni hakkımda gereksiz detayları bile bildiğin halde neden ben seni tanımıyorum" sesinde kendine kızmışlığın tonu var. "Hiç gerek duymadığımız için bilmiyor olmayasınız Onur bey. Hem benim işim bu sizin işiniz benim her yıl maaşıma zam vermeniz ve maaşımı günü gününe yatırmanız" evet biraz soğuk bir cevaptı ama yalan yoktu. Onur beyin en önem verdiği bir konudur. Hafif üzgün bir şekilde"haklısın" dedi. Kimseyi yüzmeyi kırmayı sevmem ondan "evet ama arkadaşız yani geç oldu ama güz olmasın hala öğrenebilirsiniz" dedim. Yüzüne ne cevap verecek diye bakarken sorduğu soruların cevaplarını istediğini anladım " sarı ama kırmızı yakışıyor, defterler ve kalemlerim ve yaprak sarması"dedim. Hemen aklına kazıdığını anladım çünkü elini çenesine sürtüyordu. Bu da birseylere dikkat kesildiğini belirtir. "Neden bu kadar mutsuzsun" diye bir soru daha geldiğinde ne cevap vereceğimi bilemeden öylece dururken kapı çaldı. Kurtulmak için hızlıca kapıyı açtım ....

Hikayemi oturtmaya çalışıyorum.

UBUNTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin