Sabah alarmin sesiyle zor uyandım. Yataktan kalkasım yoktu ama bugün yorucu bir gün olacaktı ve bu yüzden hemen yola koyulmalıydım. Yataktan kalktım ve camdan dışarı baktım. Tyler arabada biriyle konuşuyordu. Herzaman ki gibi cam açıktı ve serinti tenime deydiğinde ürperdim.Hızlı bir hamleyle camı kapattım ve dolabın başına geldim. Bugün yağmurlu bir hava vardı bu yüzden kalın giyinmem gerekirdi. Krem rengi pantolonumu ve lacivert renkli kazağımı askıdan çıkardım ve yatağın üstüne attım. Duş için ya da kahvaltı için vaktim yoktu sadece aynanın önüne geçip saçımı düzelttim sonrada kıyafetlerimi giydim. Saat 08:40 hâlâ vaktim vardı acaba erken çıkıp Tyler'ı şaşıtsamıydım. Hiç sanmıyorum . Kafamı sol tarafa çevirdim ve masada duran bilekliğimi de taktım. Son olarak montumu giydim ve evden çıktım.
Arabaya doğru yaklaşırken Tyler'ın kiminle konuştuğu belli oldu . Bu bahsettiği psikolog olmalıydı. Fazla seksi biriydi. Kendinden dalgalı saçları ve neredeyse suratında hiçbir makyaj ürününü kullanmaması onu çok doğal biri yapmıştı. Kıyafet seçimi kot bir pantolon ve kot ceketten ibaretti cidden muhteşem görüntü elde etmişti. İlk defa bir insanla bu kadar ilgilendiğimi söylemek mümkündü. Aslında onu öpmemek için kendimi zor tutum.
- Günaydın Tyler.
- Günaydın efendim. Bu bahsettiğim
arkadaşım Allison.
- Merhaba Allison
- Merhaba David
Dedikten sonra gülümsedi ve bende o gülümsemeden sonra eriyip gittim.
Arabaya bindim ama gözümü ondan alamıyordum. Normalde arabada yolculuk ederken uyumayı tercih ederdim ama bu sefer gözümü hiç kırpmadan yolculuk ettim.
- Kadın sizinle hiç konuşmadı mı ?
- Aslında kadını hiç görmedik.
- Neden?
- Hizmetli kadın konuşmayacağını söyledikten sonra kapıyı kapattı.
- Ve siz zeki polisler bunda bir terslik sezemediniz.
Aslında haklıydı en azından onca yolu gittikten sonra kadınla yüz yüze gelebilirdik ya da postadaki kafatasıya bakabilirdik. Kurbana ayit olup olmadığını rahatlıkla anlardık.
Yolculuğun devamı Tyler ve Allison'un ufak tefek konuşmalarından ibaretti.Ne kadar da kendimi sohbete dahil etmeye çalışsamda bunu başaramamıştım.Bu arada telefonumdan sosyal medyalardan onu arıyordum böylelikle daha da yakınlaşabilirdik.
- Evet geldik.
- Burada mı kalıyor ?
- Neden bu kadar şaşırdın ?
- Kendisine en yakın bulunan ev beş km ötedeki çiflik. Neden biri insanlardan uzakta yaşamak ister ki ?
- Bunu o kadına sorsan...
Eve doğru baktığımda sanki içerde kimse yoktu ne bir perde açıktı ne de bir cam bu ilginçti dün geldiğimizde perdeler tamamen açıktı. Zili çaldık bir dakika bekledik açan olmayınca bu seferde kapıyı tıklattık ve yine kimse kapıyı açmadı.
- Hadi ama çocuklar
- Ben evin çevresinde dolanim belki açık biryer vardır.
Camları kontrol ederek arka tarafa geçtim burda bahçeye açılan bir kapı vardı. Kapıyı zorladım ama açılmadı o sırada bir ağacın altında kazılmış bir toprak gördüm evet bu bir mezardı.
- Hey çocuklar hemen buraya gelin.
Koşarak benim bulunduğum bahçeye geldiler onların suratında da bendeki gibi ifade oluştu. Olayın şokunu atlattıktan sonra polisi aradık ve bir saat sonra burada oldular. Kısa sürede kazılan toprakta bir kadın cesedi çıktı. Bu hizmetli kız değildi kim olabilirdi eve girmek şart olmuştu.
- Tyler benimle gel
Arka kapı ön kapıya kıyasla daha kötüydü bu yüzden arka kapıyı kırarak eve girdik. Arka kapı mutfak kapısıymış mutfaktan salona doğru geçtik iki merdiven vardı biri üst kata çıkarken diğeri bodruma iniyordu.
- Ayrılalım.
Ben üst kata çıktım. Üst katta iki oda vardı. Kapıyı açtım yatak odasıydı burası. Zevkli birinin odasıydı burası karşıda bir ayna vardı ve üstünde bir kadının resmi vardı bu o kadındı. Aradıkları kadın buydu resmi alıp aşağıya indim. Aynı anda Tyler'da yukarı çıktı elinde bir halat vardı.
- Bu o kadın
- Aşağıda birine işkence etmişler.
Delilleri polislere verdikten sonra arabaya bindik.
