Ateş

35 1 0
                                    

Selinin ağzından...

Aliyle el ele yürürken yorulduk ve kaldırım kenarına oturup dinlendik.
Ben: ali ben acıktım.
Ali: gel şurda bildiğim bi kafe var oraya gidelim dedi ve ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım ve alinin kolunu tuttum.
Ben: öyle değil
Ali: nasıl?
Ben: şu ağaçtan elma alalım derken karşımızdaki evin duvarının ardındaki elma ağacını gösterdim.
Ali: boşver selin ya
Ben: hadi hem macera olur.
Ali zor olsada kabul etti. Bu sırada yağmur başladı. Elimizi çabuk tutmalıydık. Ali duvara çıktıktan sonra bende onun yardımıyla çıktım. Heryer çamur içindeydi. Hızla ağaca tırmandık. Ali elmaları cebine doldururken bende elmaları çantama doldurdum.
Ali: selin bak ne kadar güzel görünüyor derken dalın en ucundaki elmayı gösterdi.
Ben: ali boşver onu o çok uzakta alamayız
Ali: ben alırım.
Al işte çocuğu gaza getirdim! Ali dur demeye kalmadan alinin eli kaydı. Tam düşücekken bir eliyle dalı yakaladı. Hemen aliye yardım ettim ve onun elini tuttum. Hay maşallah! Ne kadar ağırmış! O sırada aliyi tutamadım ve ikimizde yere düştük. Çamurun içine! Ayağa kalktık. Tekrar duvara çıktığımız sırada arkamızdan bir ses geldi.

"Kim var orda?"

Eyvah Yakalandık! O sırada adam tüfekle bize doğru koşmaya başladı. Neyseki adamdan önce davranıp duvardan atladık. El ele inanılmaz derecede sessiz ve ıssız sokakalarda koşmaya başladık. Evden uzaklaşınca bi yerde durduk ve soluklandık. Sonra birbirimize bakıp gülmeye başladık. Koskoca sokak bizim kahkaha seslerimizle yankılanıyordu. Çamur içinde ıslanmış tatlı bir çiftik şuanda. Aliye baktım. Nasıl bu kadar güzel gülebiyordu? Eriyordum şuan. Tam gülüşünün üzerine küçük bir öpücük kondurdum
Ben: seni seviyorum.
Ali: bende seni seviyorum.
Yağmur yağmaya devam ediyordu. Titremeye başlayınca ali bana sarıldı.
Ali: üşüyorsun eve gidelim. Olumlu anlamda kafamı salladım. Tekrar alinin arabasına döndük. Eve geldik. Kimseye görünmeden odalarımıza çıktık. Hemen bi duş aldım. Yorganımı üstüme örtüp uykuya daldım...

Alinin ağzından...

Sıcak bi duşun ardından selinin odasına gittim. Uyuyordu. Hemde melek gibi! Yanına gidip alnına bir öpücük bıraktığım sırada selinin alnının çok sıcak olduğunu fark ettim. Yanıyordu. Selini uyandırmaya çalıştım ama uyanmıyordu. Telaşlanmıştım. Hemen odama gittim. Üzerimi değiştirdim. Hızla tekrar selinin odasına gittim. Selini kucağıma alıp aşağı indim. Bahçeye çıktım. Selini arabanın arka koltuğuna yatırdıktan sonra sürücü koltuğuna geçtim. Arabayı hastaneye sürdüm. Selini hastanenin aciline aldılar bende öylece beklemeye koyuldum.

»»»»»»»»

Seline ateş düşürücü iğne yapmışlardı. Selin kendine gelince tekrar eve döndük. Selin yatağına yattı ve uyudu. Ben ise kararlıydım sabaha kadar başında bekleyecektim...

Biliyorum kısa oldu ama başka bi hikaye daha yazıyorum. Adı kırık bir kalp okursanız sevinirim.

Alsel İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin