Utku :D

173 11 9
                                    

(Sevgili okuyucular :D  Yeni bölüm sizlerle :DYeni Bir karakter ile birlikte.Umarım hoşunuza gider.Biliyorum belki biraz fazla uzattım yani Denizin yaşamıyla fazla oyalandık ama onu tanımanız gerekiyordu.Elimden bu geldi açıkçası.Ve evet yine biliyorum ki çok eksiğim var .Ama birden olmuyor işte hepsini hemen düzeltemiyorum.Ama yavaş yavaş eksiklerimi tamamlıyorum galiba:D Bir de unutmadan bunu okumadfan geçiyorsunuz biliyorum çünkü bunu bende çok yapıyorum ama okuyun lütfen ben artık okumaya başladım :D 

Yorum ve Votelerinizi eksik etmezseniz çoooook mutlu olurum gerçekten :D Herkese teşekkürler :D

   Nasıl emin olabilirdim ki daha önce  hiç psikolog görmemiştim.Ama bu kadını yani Sema Teyzeyi gördükten sonra o kadınların konuşmalarını çok ta umursadığımı sanmıyorum.Sahiden ne ara bu kadar ısınmıştım bu kadına Hanım demem gerekirken Teyze demiştim birden.İyi ki içimden söyledim diye dua ettim kendime.Daha tanıyalı on dakika bile olmayan kadına Teyze demiştim.Ben gerçekten kendimde değilim.Zehirlenmenin bir yan etkisi sanırım diye düşünürken  Derya Hanım ve Sema Hanım “Geçmiş olsun Denizcim  yine geliriz biraz daha burada bizim misafirimizsin diyerek çıktılar.”

 Bende düşünmeye başladım.O mektupta ne yazıyordu ki neden okuyamamıştım.Hep okumamı engelleyecek şeyler oluyordu.Ama şimdi deli gibi merak ediyordum.Üstelik burada yalnız başıma da sıkılmaya başlamıştım.Ne kadar kabul etmek istemesem de şimdiden annemi çok özlemiştim.Çıkıp gelemiyordu ki.Acaba benim hastaneye geldiğimi duyduğunda ne tepki verdi ki .Çok üzülmüştür.Zaten onu orda çok üzmüştüm şimdi daha da beter bir hale soktum.Ne kadar hayırlı bir evlat olduğumu siz söyleyin artık.

 Bütün bunları düşünmek ne kadar iyi olmasada yaşanmış olduğunu düşünürsek mecburen bir sonucu olacaktı.Olmalıydı yani.Öyle ya da böyle eninde sonunda bir şeyler değişecekti.Ama bunları kim bilebilirdi ki…

Birden kapının önünde bir erkek sesi duydum.Benim tanıdığım biri olmadığını düşünürsek kim olabilirdi ki .

  Kapıyı çalarak gir dememi beklemeden içeriye Sarışın,uzun boylu masmavi gözleri ve çok tatlı gülümsemesi olan henüz 16-17 yaşlarında bir çocuk girmişti.Ben ne diyeceğimi şaşırmıştım.İlk defa bir erkekle böyle yüz yüze bakıyordum çünkü.Hemde hiç tanımadığım birisi.

  Çocuk beni görünce bir anda şaşırdı diye düşünürken gayet rahat tavırlarla yatağımın yanında duran koltuğa oturmuştu bile.Ben onun konuşmasını bekliyordum.Sonuçta burası geçici de olsa benim odamdı  ve buraya giren oydu .Ama koltuğa oturduktan sonra hiç ağzını açmamış gayet ciddi bir ifadeyle oturmaya devam etmişti.Kim di ki bu nerden çıkmıştı.Şimdi kimsin neden geldin dersem ayıp olacağını biliyordum.İçten içe de merak ediyordum tabi.

  En sonunda merakıma yenik düşüp

  Şeyy.. Acaba neden buradasınız yani sizi tanımıyorumda.

   Diyebilmiştim.Aman Allahım ne saçmalıyordum ben böyle.Ne kadar da saçma bir cümle kurmuştum.Kesin dalga geçecekti benle aptal falan derdi heralde.Belli zaten öyle ukala bir tip.,

  Ama o benim hiç beklemediğim bir sevecenlikle

‘Annemin yanına gelmiştim acil işi çıktı benide 404 numaralı yani bu odaya yolladı.Sana bakıcılık yapmamı istedi heralde ama hiç öyle bir niyetim yok.’ Dedi.Bay ukala.

  O kadar uzun konuşmuştu ki bir anda söylediklerini anlamakta zorluk çektim.Bir de başımda hafif bir ağrı vardı zaten.Ne diyeceğimi bilmez bir halde yüzüne saf gibi bakakalmıştım.Bana bakıcılık yapacakmışda hiç niyeti yokmuş da sanki ben onu buraya zorla çağırmıştım.Hangi cehennemden geldiyse gitsin oraya.Bir dakika annem yolladı mı dedi o iyide annesi kim bunun beni nerden tanıyor ya da ben onu nerden tanıyorum ki.

UMUDUNU KAYBETMEWhere stories live. Discover now