YENİ BİR HAYAT İÇİN

225 15 5
                                    

(Merhaba ilk olarak bu benim ilk deneyimim ve mutlaka bir çok eksiğim var bunların farkındayım ama bunları bana bildirirseniz dikkat etmeye çalışırım . Buraya ne yazılır henüz bilmiyorum ama ben içimden gelenleri yazmak istiyorum.:D Aslında ben bu hikayeyi yayınlamayı pek düşünmüyordum çünkü okunup okunmaması konusunda şüphelerim vardı. gerçek şu ki hala bazı şüphelerim var fakat buraya yazdıktan sonra başta ailem ve arkadaşlarım olmak üzere bana destek veren arkamda duran herkese çoook teşekkür ederim. lafı fazla uzatmaya gerek yok sadece votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayın yeter. yeni bölümle sizi baş başa bırakıyorum :D )

''Şimdi Olmaz dedim sana!! '' Bu kelimeleri zihnimde tartarken Nalan Teyze tekrar söze başladı :

''Bilmeye hakkı var anlamıyor musun ? Onu burdan çıkarmamız gerekiyor.'' dedi.

Ben hemen araya girip:

'' Ne oluyor anne ?'' diye sordum.Osırada Nalan Teyze ,

Anneme;

'' Daha sonra öğrenip sana nefretle bakmasını göze alıyorsun öyle mi ? Tam da senden beklenen bir davranış.'' dedi ve arkasını dönerek yürümeye başladı.

Annem ise arkasından bağırarak: ''Tamam... her şeyi anlatacağım fakat Deniz'den ve Bizden başka kimse hiç bir şey bilmeyecek yani gerçek anlamda.'' dedi.

Nalan Teyze geri geldi ve sadece kafasını salladı.Ben tüm bunlardan hiç bir şey anlamamıştım.Şaşkın gözlerle etrafa bakıyordum sadece.İçten içe neler öğreneceğimi de merak ediyorduum tabi.

Acaba neler öğrenecektim?Annem neden bu kadar endişeliydi?Nalan Teyze neden gözlerimin içine bakıyordu....

Tüm bu soruları düşünürken birden annem bana sarılıp ağlamaya başladı.Merakla ona bakıyordum ve yine bana eğilip az önce söylediklerini tekrarladı.

'' Ne öğrenirsen öğren lütfen benden nefret etme, Ben... Ben.. her şeyi farkında olmadan yaptım.'' dedi.

Ona  sarılıp,

''Annecim artık her şeyi öğrenmek istiyorum,lütfen.''dedim

Annem  gözyaşlarını elinin tersiyle  silerek '' Tamam '' dedi.Bir an önce söze başlamasını bekliyordum.Çünkü artık gerçekten sabrım kalmadı.

Annem tam ağzını açığ bir laf edecekti ki Damla Teyze gelip :

'' Gardiyan Selma söyledi müdüre Deniz'i görmek istiyormuş.'' dedi.Annemle birbirimize  meraklı gözlerle bakarken Damla Teyze bana elini uzattı ve koğuştan çıktım.

Annem de gelmek istedi fakat müdüre benimle yalnız olarak konuşmak istiyormuş.Açıkçası korkuyordum.Çünkü Fikret Hanım yani Müdüre korkunç bir kadın.Her an bağırabilecek gibi bir yapısı var.Ve ben ilk defa annem olmadan onun yanına gidiyorum.Bakalım ne için çağırdı beni bunu da çok merak ediyorum. Derken...   geldik ve kapıyı çalarak içeriye girdim.Annem koğuştan çıkarken kulağıma kapıyı çalmam gerektiğini fısıldamıştı.İyiki de söylemiş canım annem.. Ama önce Fikret Hanımla konuşmam lazım.İçeriye girdim ve  girer girmez bana orda bulunan sandalyeye oturmamı söyledi.Oturdum ve onu dinlemeye başladım.

'' Deniz Aydın ! gel bakalım otur şçyle.Biliyorum bugüne kadar seninle çok iyi anlamadık.İşin doğrusu benim yapımdan dolayı sinrli bir insanım ve bunu dış dünyaya çok yansıtıyorum.Aslında  seni anlayabiliyorum.Hiç haketmediğin bir hayat yaşadın şimdiye kadar ve bunu sen istemedin.Çünkü sana seçme şansı bırakmadılar.Eğer öyle bir şansın olsaydı eminim ki böyle bir yerde yaşamayı istemezdin kim ister ki... Uzun lafın kısası küçük kız artık 15 yaşına geldin ve belli bir olgunluk düzeyine ulaştın.Kendi kararlarını kendin verebilirsin.Tabiki seçim senin bu dört duvar arasında yaşamaya devam mı etmek istersin ? yoksa  dışarıya çıkıp yeni bir hayata  merhaba demek mi ? Hemen cevap vermek zorunda değilsin ama kararını bana en kısa zamanda bildirmen gerekiyor.''

Fikret Hanım tüm bunları söylerken sanki o canavar görünümlü kadın gitmiş yerine mutlu,sakin,iyimser  melek gibi bir kadın gelmiş gibiydi.Ben onu daha önce hiç böyle görmediğim için şaşkınlığımı gizleyememiştim.Tüm bu söylediklerini daha yeni yeni algılıyordum.Ve bana sorgulayıcı bakışlarını yöneltmiş asıl kimliğinden çok uzak bir kadına vermem gereken bir cevabım vardı.Hemen karar vermeye hiç niyetim yoktu.Annemi bırakıp burdan gitmeyi tabikide istemiyordum fakat annem buna izin vermiyordu.Dışarı çıkmamı çok istiyordu.Belki de haklıydı  ama onu burada bırakıp gitmeyi düşündükçe deli oluyordum.Tüm bu düşüncelerden sıyrılıp Fikret Hanım'a döndüm ve :

'' Ben... düşüneceğim fakat dışarıya çıkınca ne yapacağımı nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum o yüzden anneme danışmam gerek'' dedim.Tabikide bun lar sadece bahaneydi ama belki bir umut diyerek söylemiştim işte...

Fikret Hanım ise gayet ciddi ve cevabı hazır bir şekilde :

'' Buradan çıkınca eğer 1. dereceden bir akraban ya da seni kendi himayesine almak isteyen birilleri yoksa Çocuk Esirgeme Kurumuyla iletişime geçerek bu sorunu ortadan kaldıracağız yani evsiz kalmayacaksın.'' dedi.

Ben hiç bir şey diyemedim çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Sadece başımla onaylayarak odadan çıktım.Yine aynı gardiyan  geri götürdü beni.Annemin yanına gittiğimde yapmamız gereken bir konuşma olduğunu hatırlayıp bunu aklımın bir kenarına not ettim.Annem de en az diğerleri gibi merakla benim söyleyeceklerimi  bekliyordu. Ona dönerek her şeyi anlattım.

'' Kızım biliyorum benim içinde senden ayrılmak çok zor olacak fakat senin iyiliğin için bunu denemen gerek.Hem çıkınca Sevgi Teyzenin yaşlı bir halası varmış onun yanına gidersin.Senin için konuşacak halasıyla .Zaten çocuğu olmadığı için yalnız yaşıyormuş.Seni seve seve kabul edeceğini söyledi Sevgi.hem görüşme saatlerinde de bizi ziyarete gelirsin.En azından benim için denemelisini Lütfen kızım...'' dedi.

Ben  o anda gözyaşlarımı tutamamıltım.Herkes annemin bakışlarını onaylar gibi bakıyordu.Hatta Nalan Teyze bile...

Hepsine dönüp bağırarak :

'' Bana öyle bakmayın hiçbir yre gitmem.Sizi ve burayı bırakmam.Hem hiç kimseyi tanımıyorum ki ben ne yaparım dışarda.Ben yeni bir aile istemiyorum  benim burda  geniş bir ailem var zaten '' dedim ve daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım.Hıçkırıklarımı tutamamamda çabası....

UMUDUNU KAYBETMEWhere stories live. Discover now