Selam! Bugün dediğim gibi sohbet ortamı açacağım. Şimdi bölüme yorum bırakacağım. Herkes ona yorum yapsın ki yazan herkese bildirim gitsin. Bir sohbet açabilelim. Aslında bölüm geciktiğinde bu tarz bir çalışma güzel olur diye düşündüm! Bu fikir aklıma gencyazar02 getirdi. Onun tartışma kitabı daha doğrusu. Göz atmanızı tavsiye ederim. "Neden Hiccstrid shipliyoruz?" Kitabının ismi :)
Öncelikle kitabını okuduktan sonra Httyd 2 hakkında hiç konuşmadığımızı fark ettim. Beni ilk zamanlarımdan beri takip edenler bilir. Film çıktıktan yaklaşık bir hafta sonra ben yazmaya başladım.
Öncelikle filmde en çok dikkatinizi çeken neydi? Benim geleneğim beklediğim filmi çıktığı ilk gün ilk seansta izlemek. Httyd 2'de de öyle oldu. Acayip heyecanlıydım. Kalbim ağzımda atıyordu felan. Fragmanları telefonuma hem ingilizce hem altyazılı indirmiştim. Açıkcası dublaj sevmem. Httyd 2'yi sinemadan sonra nette altyazılı olarak tekrar izledim. Orijinal sesleri daha çok hoşuma gidiyor ve dublaj çevirileri kıt oluyor. - Mesela Hıçkıdık annesinin yanındayken ve Zebella Geğirik ile onu ararken aslında eşek sıpası diyordu ama dublaj ile başına buyruk tarzı bir şekilde geçiyordu -
Herneyse konudan sapıyorum yine. Okuldayım arkadaşlarıma izletiyorum. Dişsiz'in sevimli fotoğraflarıyla filmin güzelliğini onlara aşılıyorum. Filme tam 4 kez gittim. Tek başıma, arkadaşımda, kuzenlerimin ilk yarısı ile daha sonra diğer yarısı ile gittim. Biraz deliyim ben. :)
Filmde ilk şaşırdığım şey daha dakika bir gol bir Zebella'nın "Nede olsa müstakbel gelinim!" Demesi oldu. Ben şok, ben iptal, ben wefad. Sonra direk "Yahu bunlar evlendi de bizim haberimiz mi yok? Ne demek gelinim. Nerede torun o zaman?" Tarzı düşünceler içindeydim. Sonra evlenmediklerini fark ettim. Bir de komik olan Race of the edge'de Astrid'in biz arkadaşız ayakları sjsjsj. En güldüğüm sahnelerden biriydi. Hıçkıdık ise yere bakan yürek yakan. Hani hoşlanıyor ama çaktırmıyor. Hep bir flört aşamasındalar Race of The Edge de.
Yine konudan saptım. -.- Evet gelinimde kalmıştık. Torun torba...
Filmde bir de her fırsatta Hıçkıdık'ın Astrid'i geri plana atması dikkatimi çekti. "Arkamda dur. Yanımdan ayrılma. Çok tehlikeli, yapmak zorundayım." felan. Koruyoruz da hani. (Burda o sahneler yazarın gözünün önünden geçti ve istemsizce sırıttı.) Sonra birde annesini bulduğu kısım çok hoştu. Hani sarıldıkları o sahne. Cidden o şefkatten 20 yıl boyunca mahrum kalmış bir çocuğu izledik. Anne sonuçta. Eleştiri kısmına gidersek ne biçim annesin len sen! Anam o kadar eğitmişsin ordun var. Çıkta bir Berk'e git ulan. Oğlun yaşıyor mu, kocan öldü mü? Bu nasıl rahatlık. Ben Hıçkıdık'ın yerinde olsam tokat atar sonra sarılırdım ahsjsjsj. Filmin o kısmında bir mantık hatası vardı evet.
Bir başka sevdiğim kısım Hıçkıdık'ın anasına hava atmak için Dişsizden atlayıp uçmasıydı. Dişsiz'in Bulukfişek'e attığı o bakışları ölsem unutmam sjsjjsjsj. Abimle kırılmıştık o bakışlar yüzünden. :D
Diğer başka kısım elbette herkesin en çok beğendiği "Ha-ha! Çok komik. Gel buraya." Deyip Hıçkıdık'ın Astrid'e yumulmasıydı sanırım. 💋 ;)
http://m.favim.com/image/2175531/
Bu da link ;)
Zaten reislik kısmı vs. Tescilli güzeldi.
Birde merak ettiğim siz nasıl Httyd ile tanıştınız?
Benimki şöyledi.
Komşum sürekli film indiriyordu bana da yeni filmler veriyordu. Bir sürü animasyon film vermişti bana. Aralarında ejderhalar daha vardı ama onu izlemedim ileri sararak birkaç sahnesine baktım ve hoşuma gitmedi bütün filmleri izledim. Ama ona hiç bakmadım. İlgimi çekmemişti neden bilmiyorum. Hıçkıdık tipsizdi vs. Sjsjsjs (Tamam vurmayın.) :D En son izleyecek film kalmadığında izledim ve dedim ki kendi kendime "Ben bunu daha önce niye hiç izlememişim?" Sanırım ondan sonra bir ay boyunca her gün filmi izledim. Ciddiyim. Repliklerini kadar biliyorum.
Ha birde bahsettiğim kitapta (Neden Hiccstrid shipliyoruz?) Final sahnesinde Hıçkıdık'ın kara koyunu Astridden alıp onun potasına attığını öğrendim. Hiç fark etmemiştim. Şimdi gidip ona bakacağım. Sjsjsjsjj
Peki siz nasıl tanıştınız? Bıraktığım yorumda buluşalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2
Fanfictionİkinci kitabımla sizlerleyim! Bu kitapta yıllar sonrasına gidiyoruz! Aesa ve Eirik! Onlar tıpkı anne ve babası gibi! Yerinde duramıyor! Hıçgıdık'a göre onları gözlemek köy yönetmekten daha zor. Şimdiden desteklerinize teşekkür ediyorum. Size isimd...
