-''Sarmaşık!''
-Ne bee erkek arkadaşının koluna girdik iki laf ettik diye sarmaşık mı olduk?
-Yaa Keremmm...
-Efendim Cemre?
-Tmm be Cemree...Al senin olsun. Yemedik ya kıskanma hemen!! Büyüyünce sen de hiç erkek arkadaşın olmadığı halde istediğin erkeğe sürtüp onla takılabilirsin. Üzülme sen. Tabii onlar da seni yanlarında görmek isterse...Hahahahhh...
-Iıııhhhhh!!!Git başımızdan Korolin. Yaa Kerem sen de bişi söylesene yaa!
-Ne söyliyim ki hayatım?
-Offf budala demek sen de bu durumdan memnunsun!!!
Sırama oturdum ders coğrafya Musa Hocacığımızın dersi.''Olley en sevdiğiiiiiimmmmm!!! ''diyemicem kusura bakmayın.
-Buseee!!!
-Ne var knk!
-Bi gelsene. (Dişlerimin görünebileceği boyutta ağzımı açtım)Annemin ve babamın olaydan haberi varmışşş. Neyse ki fazla kızmadılar aslına bakarsan hiç kızmadılar çünkü ben eve gidince direk odama kapandım ve annem içeri girince uyumuş numarası yaptım ve soluk alış verişimi yavaşlattım. Her neyse bunu Sinan'a vermeni istiyorum anladın mı? Evet ben de ona bir mektup yazmıştım. Dünkü mektubun zarfını çöpe atıp içindeki kağıdı da günlüğüme yapıştırmıştım onu size sonra okuycam.
-Tmm knk. Ben teneffüste veririm. Şimd ders zili çalcak yetişemem.
-Sorun değil. Ha bu arada haftaya pazartesi mahkeme var ve ben çok heyecanlıyım. Yani çok korkuyorum heyecandan ziyade.
-Knk vayyy bee demek bizleri burda bırakıp mahkemeye çıkıyon hee...Vayyy bee...Vayy...
-Buse kızım bazen senle olan kankalığımı bi kenara bırakıp şu aptal kız sürüsüyle dolaşmak içimden gelmiyo deil. Kızım sen mal mısın!!??Çok meraklıysan seni gönderiyim ben, oraya git de geri gelme yarasın biraz mapuslar . Mapusun kızı ol. Ayrıca...Burda birini bıraksam o sen olmazdın. Çünkü seni de götürücem!
-Knk yaa ben dayanamam adliyelere yaa...
-Valla mı bee...Demin can atıyodun hani ben de o yüzden dedim.
-Ama knk şimdi senin olayda bi suçun yok ve bu yüzden ceza almazsın. Ama ben küçükken anaokulum bizi adliyeye götürmüştü ben de hani şu kapıdan girince bi güvenlik şeysi oluyo ya onun üstüne işemiştim korkudan ,sonradan bozulmuştu. Herkes gülmüştü bide ıyyy rezillik...
-Çocuk ruhlu ayıcık bee. İşedin mi valla?Gerizekalı tmm ben de şaka yapmıştım zaten seni götürmem yanımda annemler de izin vermez zaten.
-Ohhh bee saol knk ama yine de sen git çok havalı bak!
-Bak yaa bakk hala işin havasında bu da benim gitmem zorunlu zaten gerizek...
-Kızım az sessiz olun bee ders anlatmaya çalışıyoruz hala ortaokul havasındasınız...
Evet bu son konuştuğumuz diyaloglar dersteyken aramızda geçiyordu Buse'yle. Ben napiim oda güzel anlatamıyor sonra da Korolin derste uyudu oluyoz işe bakk pehh...
Son derse girmeden önce yolda Sinan'a çarptım. Uzun süre bana baktı ve sonra da elimden tutup beni kaldırdı:
-Bişeyin var mı Keko?
-Ne kekosu bee daha sert çarpsaydın da amacına ulaşsaydın. Hani beni sakatlamak istiyor gibi görünüyodu da...
-Özür...Iıı şey mektubu aldın mıı??
-Ne mektubu yaa...(biraz ağırdan almak istedim)
-Buse'ye vermiştim hani galiba şu kankana...
-Aldım aldım.
-Eee...
-Ne eee...
Hiç düşünmedin mi mektup üzerinde?
-Düşünecek vaktim olmadı desem..Bak şu an hakkımda ne düşünüyorsan bu sana koymasın ama bidaha gözden geçir. Ben şu mahkeme işini halledince olur mu?Beni yanlış tanımanı istemiyorum. Şu an gözünde bi ucube gibi de görünebilirim belalı gibi de...Ama ben bunların ikisi de değilim. Bana biraz zaman ver!
-Bakk...Korolin...Ben seni düşünüyorum. Şu an bunu kendine yediremiyo olabilirsin ama sana acıyorum...
Onu ittirdim kızgınlığımı belli ederek oradan uzaklaştım. Bana acıması gibi bir gerçek olamazdı. Ben de neler düşünürken...Budala!Mal!Gerizekalı!Aptal!Kimsenin bana acımadığını sanarken. Hayal kırıklığına uğramıştım...Daha doğrusu uğratılmıştım...Daha da doğrusu şu an kendimi bir budala gibi hissediyordum. Yıllardır sevdiğiniz çocuğun size acıması çok acınası bir durum gerçekten...
Sırama oturdum...Zaten arkasından da zil çaldı. Ders: Biyoloji. En sevdiğimmm. Ama şu an hiç modumda olmadığımdan...Benim hiç modumda oladuğuu gördünüz mü?Yani gökyüzü dışında her neyse...Öğretmen derse girdi.
Okul çıkışı...
Ben servise doğru giderken arkamdan birinin seslendiğini duymam ve bu sesin de Sinan'a ait olduğunu idrak etmem bir oldu.
-Beklesene Korolinnn!!Koroinnn!!
O bağırdıkça ben daha da hızlı koşmaya başladım. Koştum ama neye yarar...At gibi maşallah at...Çok hızlı koşmasını okul futbol takımında olmasına bağlıyorum:)Kolumdan tuttu beni ve kendine doğru çekti...Bir an soluksuz kaldım hatta bayılıyordum o an...Yemyeşil gözlerine ve dalgalı siyah saçlarına yakından bakabilmek gurur vericiydi. Ama onun kalbimi kırdığı gerçeği aklıma gelmeden beni yanağımdan öptü.
-Özür dilerim. Ama ben ne diyeceğimi bilemediğimden oldu her şey inan bana ve beni affet!!!
OHAAAAAA!!!!!!Ne diyeceğimi bilemedim ağzım açık kalmıştı. Önce ağzımı kapattım daha sonra bu işin bir öpücükle ve ve kısa bir özürle olmayacağına karak vererek(saliseler içerisinde)onu ittirdim. Yoluma devam ettim...Hızlı adımlarla...Ama olanlara inanamıyordum hala. Beni öpmüştü herhalde bu gece Yıldız Günlüğü'm bitecekti(kişisel günlüğümün adı). Yıldız Günlüğü en zor zamnlarımda yaşadığım yada en heyecanlı ve en mutlu zamanlarımda yaşadığım içinde bomba olayların gizli olduğu bir günlüğüm. Sinan'ın notunu da oraya yapıştırdım. Bu günlükten elimde 2 tane daha var ama daha ilkini bile bitirmeme 5 sayfa var. Her neyse eve vardığımda kapının açık olduğunu gördüm...İçeri girdim ve ağzım açık kaldı...Annem ağlarken polis babama bir şeyler anlatıyordu. Hemen yanlarına koştum ve onları dinlemeye başladım. Annem beni odama göndermeye çalışsa da onu dinlemedim. Ama olayları polisten öğrendikten sonra ağlayarak anneme sarıldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNDE
Chick-Lit"Umudum vardı ama!" Soğuk bakışlarını tenimde hissetmeme engel olan sesi de kaygılıydı. "Kendini, geleceğini kaybetmeye hazırlayan korkusuz kaptan rolünde saklama!" "Ben aslımı bulmaya çalışıyorum." "Yalancısın yalancı... Patron sana inanmaz!" "Ala...