Kötü Çocuk Elif'ten ♥

2.3K 53 8
                                    

Sevgili Büşra Küçük,

Sen ve senin hikayelerinle tanışmam şans eseri oldu. “Discover” kısmında yeni paylaşıp sildiğin bir hikaye olan İkinci Şans’ı görmüştüm. Başladım ve sevdim, ama profiline bakmamıştım. Sonradan yeni bölümün geldiğini görünce profiline bir bakmak istedim. Bir çok tamamlanmış hikayen vardı ve çok seviliyordun. Sana hayran kaldım açıkçası ve zaten o gün mesaj attım. Message Board’ın da herkesin Kötü Çocuk’u sorduğunu görünce merak ettim ama bitirmiş olduğun için üşendim bakmaya. Daha sonra röportajlarını okudum. Orada da Kötü Çocuk’tan bahsetmiştin ve çok ilgi gördüğünü fark ettim. Hem de ikincisine başlıyordun! Önce tanıtım filmlerini izledim ama pek fikir edinemedim açıkçası. Okuyunca anlamlandı tanıtım videoları. İlk bölümde biraz sıkıldım ama devam edince 10-15 bölüm okumuş olduğumu gördüm. O gece 3.30’a kadar okuyup 40’lı bölümlere gelmiştim ve bitmesini istemiyordum. Bir sonraki gün okuyamadığım her an KÇ’yi düşündüm ve o gece yine geç saate kadar oturup bitirdim. Mutlu son olduğu için sevinmiştim açıkçası ama biraz eksik kalmıştı… (Ne zaman 18 yaşında olacak bunlar, bir birlikte olsalardı da Meriç zaten bırakmayacaktı hofff falan diye triplere girmiştim skfjsk. Evet yorumlarda da bunları gördüğüm için söyleyebiliyorum.) Bitmesine üzülmeye fırsat bırakmadan KÇ 2’ye geçtim. Koyu bir Team Kayriç olduğum için bu kitapta birbirlerine karşı olmalarına üzüldüm ama neyseki 40.bölümdeyiz ve araları düzeldi. (Meriç Kayla’yı burnunu sıkarak uyandırdı!)

Sen benim ilham perim oldun, senin hikayeni okurken aklıma fikirler geldi, yeni bölümlerini bazen salya sümük ağlayarak okuyup sonra hemen kendi hikayelerimi yazdım ve her zamankinden güzel olmaya başladılar. Senin kalemin bana ilham verdi, yazma isteğimi arttırdı. Ama sana hayran kaldım ve hiçbir zaman senin kadar başarılı olabileceğimi sanmıyorum. Karakterlerin o kadar gerçekti ki onlara aşık oldum, düşün. O kadar sağlam karakterler, o kadar sağlam kurgular yapıyorsun ki hayran olmamak elde değil. (Fan Fiction’unu bile Fan Fiction gibi okumuyorum, Zayn yine senin karakterin gibi özgün olmuş!)

Kötü Çocuk benim gerçek kötü çocuklara olan bakış açımı değiştirdi. İlk kitabı okumayı bitirdiğim, ikinciye geçtiğim o günlerde kuzenim ve bir arkadaşı bize kalmaya geldiler başka bir şehirden. Annem kuzenimin arkadaşını sevmemişti çünkü çocuk sigara içiyordu, asi, aykırı bir çocuktu. O küçükken babası onu dövüyormuş ve sonradan anne-babası boşanmış. Onu, her Kötü Çocuk okuyucusunun yapma ihtimali olduğu gibi Meriç’in yerine koydum. Ona o Meriç’miş gibi bakıyor, öyle davranıyordum ve anneme karşı onu savunuyordum. (Meriç’le aynı yaştaydılar, vücutları tipleri bile benziyordu ama bizim çocuk sarışındı, Meriç gibi esmer değildi) Çocuktan hoşlandım, onu Meriç’in yerine koyduğum için. Anneme Meriç’ten bahsetmiştim. Bu kez onun bu çocukla benzerliklerini bile anlattım.

Anneme bahsettiğim gibi dayılarıma, kuzenlerime de bahsetmiştim Meriç’ten. Tabii ki bir kitap karakteri var diyerek değil. Örneğin bir konuşmamızda annem köpek sahiplerinin köpeklerini tasmayla tutmak istemediklerini söyledi. Ben gayet doğal bir şekilde, “Evet, Meriç de istemiyor mesela ama Kayla çok korkuyor, Kayla gibiler için tasma takmalılar” dedim. Annem de hatırlamadı tabii, saf saf bakıyor bana Meriç kim diye. Kitap karakteri desem dayımlar kale almayacaktı, ben de o yüzden o an söylemedim.

Sen ve Kötü Çocuk bana çok şey kattınız; hayatımı, bakış açımı etkilediniz… Çok teşekkür ederim.

Sevgili Meriç,

Keşke gerçek olsan diyorum, her an dediğim gibi. Veya gerçekte senin gibi birileri olsa. Zor ama ne bileyim, farklı. Senin neyini sevdiğimizi bilmiyorum. Sorunlu ruhunu mu, Kayla’yı sürekli azarlamanı mı, yoksa sadece okuyucuların, Ömer’in, Bora’nın ve Kayla’nın görebildiği o muhteşem Meriç’i mi? Aşk zaten nedensiz, nedenini bilmeden sevmektir ve ben de seni nedenini bilmeden çok seviyorum, çok benimsedim. Hayali olduğunu kabul etmiyorum kesinlikle. Sen Büşra’nın, ve Büşra’nın okuyucularına kattığı Dünya’sında varsın.  Gerçekten varsın… Senin mutluluğun için diğerlerini görmezden geliyorum. Kayla ne kadar üzülse de seninle kalsın, hep seni sevsin istiyorum. Gerçi zaten senin sözünü dinlese üzülmeyecek ama hoş gör onu, o daha bir çocuk. Senin de dediğin gibi… Sonunda mutlu olacaksınız, inanıyorum. Birbirinize iyi geliyorsunuz ve birbirinize ihtiyacınız var.

Hayatıma neler kattığını, sana ne kadar bağımlı olduğumu bilemezsin. Ben Vini Uehara’yı sevmiyorum, gerçekten tipi bile önemli değil çünkü ben Meriç Tuna’yı seviyorum. Asi, umursamaz, agresif ama muhteşem Meriç Tuna’yı. Seni olduğun gibi kabul ettim, ediyorum. Oğlum olursa adını kesinlikle Meriç koyacağım.

Bir karakter, kendine aşık etmeyi bırak; ismine aşık edebilir mi? Oluyormuş. İsmine de aşığım. Meriç Tuna ismine aşığım.

Sana acımıyorum, seni seviyorum Meriç.

Sevgili Kayla,

Arsızlığınla, inatçılığınla, saflığınla ve masumluğunla kazandın Meriç’i. Kitaplarda çok da rastlamadığımız bu karakterini seviyorum. Meriç’ten vazgeçme sakın. Onu yalnız bırakma. Sizin aşkınıza gıpta ediyorum, hayranım. Meriç’i kazandığın için seni tebrik ediyorum, onu gülümsettiğini için teşekkür ediyorum. Siz Wattpad Çiftisiniz!

Sevgili Semih,

Başlarda her ne kadar sana –çok- gıcık olsam da şimdi seviyorum. Çünkü Meriç’e sarılırken söylediklerin beni etkiledi. Ve Kayla’yı hiç yalnız bırakmadın, onu eğlendirdin. Umarım Ömer’e yaptığını bir daha yapmazsın.

Sevgili Ömer,

Seni severim, Meriç’e “yavrum” deyişlerini, onun yanında olmanı severim!

Caner,

Gereksizsin ama iyi olmak istemenle biraz gözüme girdin. –Kesinlikle Kayla’nın sevgilisi olarak değil. İnsan olarak.- Hayatımızdan gidip, başka bir yerde kendine iyi bir hayat kurabilirsin, inanıyorum…

 Okuduysanız teşekkür ederim,

Kötü Çocuk Fan KitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin