Medya - Z. Tao-Zhang Yixing ve Suho'ya yapışık bir adet Sehun :") / EXO-K Hurt
Belki bir şeylere sahipsin ama kendi varlığın yok.
Franz Kafka
"Ne demek istiyorsun?"
Hâlâ çenem onun omzundayken mırıldandım. "Diyorum ki asıl beni özgür bırakması gereken senken, seni özgür bırakan benim. Daha mutlu olacağın yerlere git."
Sağ kolunu boynuma dolayıp yanağıma yaslandı. "Seni özgür bırakamam ve özgür olmak da istemiyorum."
"Ama ben çok yoruldum."
"O zaman bekleyeceğim. Adım atmak yerine bana adım atmanı bekleyeceğim, Sehun."
Gülümsedim. "En azından bunu yaptığın için teşekkür ederim.
Gözlerimi açtığımda, birkaç santim ötemdeki gözlerin bana odaklandığını gördüm. Kris ile iki gece önce yapmış olduğumuz konuşmayı rüya olarak gördükten sonra onu bu kadar yakınımda görmek afallamama neden oldu. Gülümsedi.
"Günaydın." dedi Kris, kış güneşi penceremden içeri süzülüp onun sarı saçlarını aydınlattığında.
"Günaydın." Bana olan yakınlığından kurtulmak için doğruldum. "Neden yatağımdasın?"
Kollarını başının altına alıp yandan gülümsemesini sundu. "Sen benim yatağımdasın, Sehun."
"Ha?" Verdiğim bu akıllı tepki sonrasında, odaya göz atınca Kris'in haklı olduğunu gördüm. "Buraya nasıl geldim?" Sarhoş olduğumu da sanmıyordum.
"Eve geç geldin, zaten. O kadar yorgundun ki seni odana çıkarmak için yeltendiğimde, benimle uyumak istediğini söyledin."
Duyduklarım kalp krizi geçirmeme neden olmadan önce yataktan çıkmıştım. "Yok artık. Kâbus falan görmüş olmalıyım."
Saman yığınına dönmüş saçlarımı elimle yatıştırırken Kris'te yataktan çıkmış, benimle mutfağa gelmişti. "Bilinçaltın benimle olmak istiyor, kabul et."
Buzdolabından çıkardığı sütü, benim çıkarmış olduğum kâseye doldururken kaşlarımı çattım. "Rüyanda görürsün, Kris. Ayrıca o benim kâsem."
Kris, istifini bozmadan gevreği doldurup yemeye başladı. Göz devirip yeni bir kâse aldım ve karşısına oturdum.
"Bir şey soracağım, Kris."
Ağzındakini çiğnerken başını salladı.
"Luhan'ın tanımadığım bir arkadaşı var mıydı? Sana bahsettiği?"
Kris, gözlerini kaşığından ayırıp bana diktiğinde, bir süre yutkunamadım. "Son zamanlarda Luhan ile çok ilgilisin, Hun-ah."
"Kötü bir şey mi?"
"Hayır, aksine aşmaya başladığını düşünüyorum ve bu beni sevindiriyor. Unutmak yerine üstüne gitmen çok iyi. Belki bu sayede sen ve ben, yani biz..." Sonlara doğru sesi kısılıp fısıltıya dönmüştü. Cevap vermedim. Boğazını temizleyip tekrar konuşmaya başladığında, soruma yanıt alabilmiştim. "Emin değilim ama biliyorsun ki Luhan iyi kalpli biriydi. Nasıl bir arkadaştan bahsettiğini söylersen, hatırlayabilirim."
Kaşığın içinde yüzen gevreklerle bakışmaya devam ederken "Emin değilim. Belki de bir fahişe." diye mırıldandım.
Kris, kısa bir öksürük nöbeti ile sarsıldı. "Sanırım böyle birini biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seeking For √
Fiksi Penggemar"Aradıkların içinde gizlediğin şeylerdir." "Sen nerdesin?" Tüm hakları saklıdır!