Waffle

63 4 1
                                    


Her zamanki anormal evimde, anormal ben, anormal ayıcıklı pijamam, yine anormal olan topuzum. Pardon topuz mu dedim? Yanlış oldu. Yine anormal olan yumrulu saç yığınım ve yine anormal olan şekli kaymış televizyonumla bir pazar gününe daha hazırım. Bu gün tonlarca psikopatın dertlerini dinlemeyeceğim için; yani işe gitmeyeceğim için, anormal (!) derecede rahatım derken....

Kapı çaldı! Acaba kim? Çok merak ediyorum şu pazarımı bozan veledi.

- Geldiiiiim! Kim o?

-Ben.

-Yemin et!

Yemin ediyorum "kim o?" sorusuna "been" diye cevap veren tek milletiz.

Kapıyı açtığımda hiç de şaşırmayacağım gibi gelen kişi Merve idi. 

-Pazar günümü mahvettiğin için çok teşekkür ederim. Bende "ne güzel bu gün bir yığın psikopatla uğraşmayacağım" diyordum ki sen geldin. 

-Hoş buldum . A! Tabi ki de içeriye geçerim. Teşekkür ederim.

-Merve unutmadım.

-Neyi?

-Bana waffle borcun var.

-Tamam. Bu gün alırız.

-En sevdiğim arkadaşımsın!

Ha... Şu waffle konusuna gelelim. İki gün önce Merve ile yolda yürüyorduk. Bir baktık yolda sarhoş gelen geçene laf atan pis bir adam. Tabi ki de her normal arkadaşın yaptığı gibi bizde hemen adamın üzerine iddiaya girdik. İddia adamın karşıdan gelen sarışın kadından tokat yeyip yememesiydi. Ben yemez, Merve yer dedi. Adamın yanına gittik.  Ben:

-Merhaba tonton amcacığım. Şuradan gelen kadını gördün...

Sözü mü kesti canım arkadaşım(!)

-Amcacığım o kadın en çok ona yapışan adamları seviyormuş.

Amca sarışın kadına doğru ilerlemeye başladı ve... Tokat yemedi. Ben kazandım! Ve waffle istedim. Kabul etti; ancak benim işe yetişmem gerekti ve gittim. Tatlımı da alamadım. Bu şansım ile ölmemem de bir ayrı mucizede...

Ertesi gün Merve'nin evine baskına gittim ve Merve'nin içinde ki cadıyı görüp oradan koşarak kaçtım. Merve'nin dediğine göre Merve yatarken makyajını silmeyi unutmuş ve kapıyı açmış. Tabi ki de ben bunun yalan olduğunu biliyorum. O kesinlikle bir cadıydı!

Her neyse bugün ben o tatlıyı alacaktım! Ve Merve'nin parasını bitirmek için sevip sevmediğim her şeyi içine koydurtacağım. THE BEST FRİEND İN THE WORLD!

Pijamalarımı çıkarıp yeşil bluzum ile beyaz eteğimi giydim. Saçlarımı Samara'nın işgalinden kurtarıp Merve'yi yayıldığı kanepemden çekiştirdim.

-Işıl bence gitmişken en güzeline gidelim. Beyoğlu'nda yeni bir tatlıcı açılmış, hadi oradan alırım.

-Tamam. Sömürmüş iken tam sömüreyim ben de seni.

-Ne?

-Yok bir şey. Yalnız Merve söyleyeyim benim bir doğum gününe yetişmem gerekiyor...

-Tamam gider, yer geliriz.

Merve ile beraber metroya bindik. Hayatınızda görebileceğiniz en sıcak kanlı yer. Yerin dibinde olduğu için sıcaktan insanların kanlarının kaynamasından bahsetmiyorum. Yer bulacağım diye sizinle tek vücut olan iblislerden bahsediyorum! Her neyse bindik Merve oturabildi (şanslı velet!) . Tabi ki de ben bu şansla oturamadım. Arka taraflara geçmeye çalışırken biri tarafından çiğnendim. Sonra bu rakam dakikada yüz km hız ile yükselmeye başladı! Nihayet tutunabilecek bir yer bulabildim kendime. Sonra arkadan en fazla on beş yaşlarında bir erkek de beni çiğnemeye çalışınca...

Şans Kapıdan KaçıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin