Doğum Günü Felaketi

42 3 0
                                    

O bir avuç saç ve 320 TL ye sebep olan puantiyeli elbiseyi giyip, saçlarımı taradım. Daha çıkmama yarım saat vardı. Bende her kutsal tembel varlığın yaptığı gibi kanepemde yayılıp televizyonumu izlemeye başladım. En sevdiğim  film vardı (çizgi film). Tam izlemeye başlamıştım ki bir şeylerin eksik olduğunu farkettim. Cici bebe! Nasıl unuturdum! Kanepeden fırladığım gibi, aslında uçtum da denebilir. Ne de olsa konu cici bebe. 27 yaşında cici bebe seven bir insan olarak bundan gurur duyuyorum.

Mutfaktan cici bebemi alıp bir kaseye koydum, biraz da süt ekleyip geri kanepeme geçtim. 

Gideceğim doğum günü üniversiteden arkadaşım olan Aslı'nın doğum günüydü. Kendisiyle okulda iyi anlaşırdık gerçi bazen onu çok kıskanırdım Allah benden almış ona vermiş. Kızın altın gibi sarı saçları yemyeşil küçük gözleri vardı, iyi huyluydu ama titizlik takıntısı vardı biraz. Tamam belki biraz fazla vardı. Yanlış hatırlamıyorsam sınavda silgimi getirmeyi unutmuştum ve ondan bana silgisini ödünç vermesini istemiştim. Oysa o çantasından önce bana iki ameliyat eldiveni verip sonra sıramı sildi ve nihayet eldivenleri taktığımda silgiyi bana verdi. Allah aşkına! Hangi Allah'ın kulu yanında! Okulda! Sınavda! Ameliyat eldiveni taşırrr!!! O gün kendimi çok pis hissedip evde iki kere duş almıştım...

Cici bebemi bitirip kasemi lavaboya bıraktım. Sarı şirin elbisemin altına beyaz babet, üstüme de açık renk kot ceket alıp evimden çıktım, kapıyı kilitledim. Tatlı küçük sarı  arabama binip yola koyuldum.Doğum günü bir apartman dairesinde olacaktı, muhtemelen de Aslı'nın eviydi. Aslında acaba gitmesem mi doğum gününe? Aslı'yı baya kıskanıyorum. Her dakika sosyal medyada sevgilisiyle bir yerleri gezdiklerini gözümüze sokuyorlar; ama yok olmaz. O benim hala arkadaşım. Hem Merve'de orada olacak. Hiç değilse pastanın kremasına parmağınızla dalabileceğinizi bildiğiniz bir arkadaşınızın olması sizi sevindiriyor.

Doğum gününe gitmeden önce bir cilt bakım mağazasının önünde durup, Aslı için hediye almaya geldim. İçeriye girdiğimde gözüme ilk çarpan parfümün yanına koştum. (cilt bakım mağazasında parfümün ne işi varsa artık)Bu eşya çok güzeldi. Hadi biraz absürttü; ama olsun o kadar. Sonuçta hastane kokulu parfüm her kızın hayalidir değil mi? (!)

Tabiki de her normal arkadaşın yaptığı gibi(her normal insanın yaptığı gibi) arkadaşıma hastane kokulu parfüm aldım! Veee en önemlisi. Hediyeyi paketletmek için galoş kullandım!!! I AM AWESOME!!!

Hediyemi arabamın arka koltuğuna fırlatıp arabayı çalıştırdım. Navigasyonu açtım. Cidden şunu seslendiren kadını bulup boğacağım. 

Apartmanın adresini yazdım ve sanki turistleri kazıklamak isteyen taksici gibi bulduğu her ara sokağa soktu beni. Bir de işin kötü yanı bir tek o olsa. NAVİGASYON İLE KAVGA ETTİM! 

Diyalog:

-500 metre sonra sağa dönün

-İyi de oradan sağa gidiş yok!

-Sağa dönün.

_Offf! Dönüş yok ki oradan. Yurdumun insanı senden iyi bilir bir sus da sorayım.Hey! Merhaba beyefendi! Merhaba Temiz Sitesi'ne nereden gidebilirim? (düşünün artık kızın oturduğu sitenin adı bile...)

-Temiz Sitesiii...Hımm Temiz Sitesi... Haydar! Temiz Sitesi nerede lo?

-Tamam teşekkürler. Bilmiyorsanız ben gi...

-Yaw yohk! Behkle hele kızım ne bilmemesi?

Tabiki de oradan uzaklaştım ve navigasyonla olan kavgamıza geri döndük.

-Sola dönün.

-Daha demin sağa dön diyordun. Dönek mi demek istiyorsun sen bana! Kimsin ya sen bana dönekk diyorsun!!!???

Şans Kapıdan KaçıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin