James Bond

25 2 0
                                    


Bugün salı. Dün çok ekşınlıydı. Bugün dün ne kadar ekşın yaşadıysam o kadar yaşamamak istiyor.

Her zaman ki klasik kalkma saatim olan 07.00' da kalktım. Mutfağa gidip kendime peynir ve domatesli ekmek yaptım yanına da süt çıkarıp bir güzel tıkındım. Sonra odama gidip bej pantolonumu üstüne de en sevdiğim pudra pembesi üzerine mor küçük çiçeklerle desenli kazağımı giyinip saçlarımı topuz yaptım. Şirin mavi cüzdanımı da cebime koyduktan sonra üstüme gri renginde kabanımı da alıp kapıyı kilitledim. Merdivenlerden aşağı inip arabamı parkettiğim yere doğru gittim ve bir anda mesaj geldi! Numara bende kayıtlı değildi.

" Seni takip ediyorum. "

Ne!? Hiç bir şey anlamadım. Tek anladığım şu anda biri beni takip ediyordu!!! Hızlıca arabam-bir dakika biri beni takip etse neden söyles- amaaaan! 

Arabamı çalıştırıp hastanenin biraz ilerisinde ki caddeye parkettim ve hastaneye doğru yürümeye başladım. "Çıtırt!" Çıtırt! diye kırılan dalıda ilk defa duyuyorum... Her neyse! Biri dal parçasına basmış olmalıydı!!! Ama kim? Kesinlikle sosyopatın biri beni takip ediyordu!!! Biraz hızlanmaya başladım. Sonra arkamdan gelen sesle irkilip, ardıma bakmadan yardırdım...

Ohhh!!! Bu bir rekor olmalıydı beş yüz metreyi iki dakikada koştum! Hızlıca hastaneye girdim. Odama çıktım. Yürüdüğüm için baya zaman geçmişti, tabi son dakikalarda arabamdan daha hızlıydım o ayrı bir mesele de... Saat 07.49' du. Yavaş yavaş merdivenlerden odama yöneldim. Odamın kilidini açıp içeri- AAh! Ödüm kopmuştu!

-Odama nasıl girdiniz?

İçeride benim sandalyemde oturmuş kalemlerimle oynayan ve ayaklarını masama yaymış bir adam vardı!!!

-Eskiden çok kasa açıyordum. Her neyse gel otur.

Benim odama gizlice giren, hastam (!) benim koltuğumda oturuyordu ve bana gel otur dedi.

-Kalk koltuğumdan çabuk!

-Peki. Hemen kızma ya sende.

Sandalyemden kalkıp masamın önündekilerden birine geçti.

-Buyurun. Sorununuz nedir?

-Yeterince belli etmedim mi?

-Evet. Ukalasınız anladım onu da o zaman yanlış geldini-

-Eski alışkanlıklar diyecektiniz herhalde.

-Peki. Eskiden ne yapıyordunuz?

-Sizce yeterince belli e-

-Evet ettiniz. Anladım her dakika insanları çileden çıkartıyorsunu-

-Ben hırsızlık yapıyordum, hapisten çıktıktan sonra bu alışkanlık bana yapıştı. Bırakamıyorum.

-Peki; ama ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Bana biraz daha yardımcı olur musunuz?

-Eee... Mesela küçük çaplı hırsızlıklar yapıyorum kendimi kaybedip.

-Mesela...AAA! CÜZDANIMIN SENDE NE İŞİ-!!??

-Örneğin...

Elinde tuttuğu cüzdanımı sallıyordu. Bu adamın kafasını kopartıp, bir darbukanın içine  koyup o darbukayı çalmak istiyorum!!!

Hasta cüzdanımı bana geri verdikten sonra devam etti:

-Evimin kapısını da bugün maymuncukla açtım desem?

-Hmm... Peki aslında benim bir önerim olacak size.

Ben psikologtum ya!!! Ne ara yaşam koçu oldum!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 11, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şans Kapıdan KaçıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin